"تقول أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu söylüyor
        
    • olduğunu söyledi
        
    • söylüyorsunuz
        
    • diyor ki
        
    • dediğine göre
        
    • diyorsun ki
        
    • olduğunu söylüyorsun
        
    • Yani
        
    • olduğunu söyler
        
    • dedi ki
        
    • olduğunu söylerdi
        
    • der ki
        
    • olduğu yazıyor
        
    Alex'in siste hayatta kalmasının sebebinin sisin onun bir parçası olması olduğunu söylüyor. Open Subtitles تقول أن السبب الوحيد لنجاة أليكس من الضباب لأنها جزء منهُ، لأنهم متصلون.
    Bir şeyin başka bir şeye eşit olduğunu söylüyor ve bu iki farklı bakış açısı. TED إنها تقول أن شيئًا مساوٍ لشيء آخر، وهذا يمثل منظورين مختلفين.
    Zara şu an Kim Newham'ın kan örneğinin laboratuarda olduğunu söyledi. Open Subtitles زارا تقول أن المختبر يعمل على عينة دم كيم نيوهام حالاً
    Avcının sizden sık sık yardım talep ettiğini mi söylüyorsunuz? Open Subtitles هل تقول أن المبيدة تحتاج لمستوي من المساعدة منك كثيراً؟
    - Ama efsane diyor ki, Atlantis halki bunu biliyordu... Open Subtitles أه ، لكن الأسطورة تقول أن شعب أطلانطس كان لديه
    Alarm şirketini dediğine göre birisi sabah gelip kodu etkisiz hale getirmiş.. Open Subtitles لا. شركة الإنذار تقول أن أحداً ما أتى باكراً صباحاً وتجاوز الرمز
    Yani diyorsun ki İsaribi adındaki bu kız seni kurtardı? Open Subtitles اذاً أنت تقول أن الفتاة ايسيرابي هي من أنقذتك ؟
    İngiliz doktor, tek umrunda olan şeyin insanlarım olduğunu söylüyorsun. Open Subtitles أيها الطبيب الإنجليزي، أنت تقول أن كل مايهمك هو شعبي
    Gazeteler, herkes, plan dergileri değil, gazeteler bu köprünün sebep olduğunu söylüyor. TED كل الجرائد تقول، وليس المجلات الخاصة بالتخطيط والبناء، الجرائد تقول أن هذا بسبب الجسر.
    Oraya gitmeyecek. Tehlikeli olduğunu söylüyor. Open Subtitles لن تذهب هناك مره أخرى تقول أن هذا بالغ الخطوره
    Tanrı'nın "biyonik" olduğunu söylüyor. Open Subtitles انها تقول أن الله كالبشر قادر على الرؤية,
    - Candace müziğin çok yüksek olduğunu söylüyor. Open Subtitles كانداس تقول أن الموسيقى عاليةُ جداً ماذا؟
    Bu işte kocasının ölümünü hatırlatan bir sürü şey olduğunu söyledi. Open Subtitles تقول أن العمل كثير ويذكرها بزوجها الراحل
    Doğumla ilgili bir takım alışverişlerin ardından doktorla randevunuz olduğunu söyledi. Open Subtitles تقول أن لديكما موعد طبيب يتبعه جولة في قسم الأمومة
    Kontroldeki kadın "Kek Üstü"ndeki inlemelerimin uygunsuz olduğunu söyledi. Open Subtitles سيدة المعايير تقول أن شكواي بخصوص أغنيتي دقيقة جداً
    Yani, Peter Talbott'a bu iğneyi başka birinin verdiğini söylüyorsunuz. Nasıl? Open Subtitles إذاً أنت تقول أن أحد ما أعطى بيتر تالبوت هذه الحقنة
    Açıklık getirmek için soruyorum karınızın kürtaj olduğunu mu söylüyorsunuz? Open Subtitles فقط لنكون واضحين، هل تقول أن زوجتك قامت بعملية إجهاض؟
    Şimdi, bilim diyor ki, bu kalp kapakçıkları operasyondan 10 sene sonra bozulmaya başlıyor. TED الآن، الأبحاث العلمية تقول أن هذه الصمامات القلبية تبدأ بالتخرّب بعد عشرة أعوام من العملية
    Kadının dediğine göre Selçuklu ölmeden önce kadının üstüne tükürmüş. Open Subtitles الإمرأة تقول أن السلجوقي قد .بصق عليها قبل أن يموت
    Yani diyorsun ki "uçan bir telefon" çukurlar açıp 25,000 kişiyi öldürdü? Open Subtitles إذًا تقول أن هاتفًا طائرًا سقط لينفجر ويقتل معه 25 ألف نسمة.
    Uyuşturucunun içinde mi olduğunu söylüyorsun? Open Subtitles و أنت تقول أن المخدرات مخبأة فى علب السرطان
    Yani sence, bir erkek yalnız çekici bulmadığı kadınla arkadaş olabilir. Open Subtitles إذاً تقول أن الرجل يستطيع صداقة المرأة التي يراها غير جذّابة
    Pek çok insan Hub'ın Kuzey Afrika'daki en iyi binici olduğunu söyler. Open Subtitles معظم الناس كانت تقول أن هب كان أفضل فارس فى شمال أفريقيا
    Anna dedi ki o burada kalacakmış ama profesör yarın sabah arabayla yola çıkacakmış. Open Subtitles أنا تقول أن البروفيسور سيغادر غدا صباحا بالسيارة بينما هي ستبقى هنا
    Annem, bunun bizi bir arada tutan tek şey olduğunu söylerdi. Open Subtitles أمى أعتادت أن تقول أن هذا الشىء الوحيد الذى جعلنا اقرب
    Efsane der ki... denizkızları bazen bir adamı yedekte tutarlar. Open Subtitles الأسطورة تقول أن الحورية أحيانا تبقي رجلا وفي بعض الأحيان,
    Dosyalarda ailesinin Güney Koreli olduğu yazıyor ama babasının Kuzey'den olduğu hakkında bir istihbarat aldık. Open Subtitles ملفها يقول أن والديها من كوريا الجنوبية لكن لدينا معلومات تقول أن والدها من كوريا الشمالية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more