"توصل" - Translation from Arabic to Turkish

    • teslim
        
    • buldu
        
    • vardı
        
    • bıraktıktan
        
    • iletmeni
        
    • ulaştı
        
    • teslimat
        
    • götürmeni
        
    • a
        
    • iletmen
        
    Yapman gereken, sandığı bizim elimize teslim etmen, anladın mı? Open Subtitles والمهم في ذلك أن توصل هذا الصندوق إلينا وتسلمه مباشرة لنا
    Yolcularımın hayatıyla kumar oynayamam! Ne zaman ve nereye istersek oraya bu gemiyi teslim etmek sizin göreviniz. Open Subtitles عملك ان توصل هذه السفينة الى حيث نريد و عندما نريد
    Einstein bir hikaye anlattı ve hikayelerini takip etti ve teorilerini buldu ve teorilerini buldu ve denklemlerini yazdı. TED إذن روى آينشتاين قصة واتبع قصصه إلى أن توصل إلى نظرياته وبعد أن توصل إلى نظرياته توصل إلى معادلاته.
    Elektrikleri vardı, ama başka birinin hattından kaçak çekilmiş yasadışı bir hizmetti, ve sadece cılız bir lambayı çalıştırabiliyordu. TED لديهم كهرباء، ولكنها كانت خدمة غير قانونية توصل من أسلاك شخص آخر، ويمكنها فقط إضاءة مصباح واحد ضعيف.
    Yarın Pita'yı bıraktıktan sonra beni kuaföre götürür müsün? Open Subtitles غداً بعد أن توصل بيتا أيمكنك أن توصلني كي أقص شعري؟
    Frekansına girmek zor değil. Ona bir mesaj iletmeni istiyorum. Open Subtitles ولم يكن صعباً معرفة التردد أُريدك أن توصل رسالة لها
    Yani, onu zihnimde hissettim. Ben ona, o bana ulaştı. Open Subtitles أعني، لقد شعرت به في عقلي لقد توصلت اليه و هو كذلك توصل الي
    Evet, ordunun kantinine teslimat yapan yemek şirketinin soğutma arabası buradaydı. Open Subtitles اجل,سيارة تبريد الاطعمة كانت توصل طلبية للجيش,دائما تقف هنا
    Majestelerini götürmeni istiyorum. Open Subtitles خذسيارتيإلى البوابةالجنوبية أريدك أن توصل جلالته
    Bay Cutter, parçaların nerelere teslim edileceğini bilmeniz... Open Subtitles سيد كاتر إذا كنت تريد معرفة الى اين توصل هه المعدات
    Al bakalım. Bu yavruyu teslim etmeni istiyorum. Open Subtitles ها أنت ذا, أريد منك أن توصل هذه الصغيرة من أجلي
    Bu çok akıllıca. Tek istediğim bir şeyi teslim etmen. Open Subtitles هذا قرار صائب أيها السيد كل ما عليك أن توصل غرض إلى أحدهم.
    Yapay zekâ robot bacakları için bir tasarım buldu ve sonra onları, bu engelleri aşmak için nasıl kullanacağını çözdü. TED توصل الذكاء الاصطناعي لتصميم من أجل أرجل الروبوت من ثم اكتشف كيفية استخدامهم لتجاوز كل هذه العقبات.
    Herkes Atlantis'te seni özlüyor, ve Doktor Beckett sana yardım edebilecek bir yol buldu, yani bana güvenmen gerek... Open Subtitles الجميع مشتاق اليك فى اتلانتيس. توصل الدكتور بيكيت الى طريقة لمساعدتك.
    - Her ne kadar kabul etmek zor gelse de istatistikçi çocuk bir şey buldu gibi. Open Subtitles بقدر ما أكره الإعتراف بذلك فتى الإحصاءات توصل إلى شيء
    Sayın Yargıç, Mahkeme için uygunsa, taraflar aralarında anlaşmaya vardı. Open Subtitles حضرة القاضى ، إذا تكرمت المحكمة فقد توصل طرفى الخلاف إلى اتفاق
    Pek olmadı. Ekiplerimiz CIA ile aynı sonuca vardı. Open Subtitles ليس صحيحا ، فريقي توصل لنفس النتيجة التي توصل لها لانجلي
    -Yarın Pita'yı bıraktıktan sonra gelip beni kuaföre götürür müsün? Open Subtitles غداً بعد أن توصل بيتا أيمكنك أن توصلني كي أقص شعري؟
    Yarın Pita'yı bıraktıktan sonra beni kuaföre götürür müsün? Open Subtitles غداً بعد أن توصل بيتا أيمكنك أن توصلني كي أقص شعري؟
    Senden savunma bakanına iletmeni istediğim bir mesajım var. Şöyle: Open Subtitles أريدك أن توصل هذه الرسالة إلى وزير الدفاع و نص الرسالة
    NSA'in ve FBI ın tdünyamn önde gelen dokuz büyük firmasının... venı tabanlarına.sızdığı haberi ulaştı. Open Subtitles لتأمين الحماية ضد الانتهاك توصل إلى استنتاج ان ماكان يحصل بداخل الوكالة الشديدة التكتم
    Yoksa adalara gün ışığında teslimat yapmak zorunda kalacaksın. Open Subtitles و إلا فسوف توصل الهدايا للجزر في وضح النهار
    Yaşlılara yemek götürmeni seviyorum. Open Subtitles أنا أحب حقيقة أنك توصل الوجبات على الدراجة . .
    Tom, bu mektubu Michael'a verir misin? Lütfen? Open Subtitles توم هل من الممكن أن توصل لة هذة الرسالة من فضلك ؟
    Güya çok "hassas" bir paketi evime getirip, bizzat bana iletmen gerekiyordu. Open Subtitles كان من المفترض ان توصل طلبية حساسه جدا لبيتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more