"جاسوس" - Translation from Arabic to Turkish

    • casus
        
    • ajan
        
    • köstebek
        
    • casusu
        
    • ajanı
        
    • casussun
        
    • casusun
        
    • casusluk
        
    • ajansın
        
    • köstebeği
        
    • ajanım
        
    • casusa
        
    • ajanın
        
    • ajanla
        
    • casusmuş
        
    - Aramızda bir casus olmalı. - casusun icabına bakıldı. Open Subtitles لابد من وجود جاسوس بيننا لقد تم العنايه بهذا الجاسوس
    Sence gerçekten de casus vuramayacak kadar korkak biri mi? Open Subtitles هل تصدق أن هذا السافل يطلق النار على جاسوس حقا؟
    - İlkin bana inanmadılar. Ateş Ulusu askerleri casus olduğumu sandılar. Open Subtitles في البداية لم يصدقوني فقد ظن جنود أمة النار أنني جاسوس
    Bir ajan, en yakınındaki kişilerden bile şüphelenir. Open Subtitles أي جاسوس يَجِبُ أَنْ يَتوقّعَ الأقرب الواحد.
    Güvenlik Bölümü, bölümünüzde bir köstebek olduğuna dair endişelerinizi bize bildirdi. Open Subtitles الأمن حذرنا بأنه من الممكن أن يكون لديك جاسوس فى قسمك
    Belki de casusumdur ama kimsenin casusu değilim. Kendimden başka kimsenin. Open Subtitles ربما انا جاسوسا لكنى لست جاسوس لاحد لا احد غير نفسى
    Soğuk Savaş döneminde "Rus casus Şifreleri"ni çözmek için kullanılıyordu. Open Subtitles أُستعملت في الستينيات لحلّ رمز جاسوس روسي خلال الحرب الباردة.
    İnsanlar, çocuğun casus olduğu konusunda Başkan'ın yalan söylediğini düşünüyor. Open Subtitles الناس سيعتقدون أن الرئيس كذب حول ذلك الطفلِ وكونه جاسوس.
    Peki Skinner onun CIA'in 7. katını dinleyen bir casus olabileceğini biliyor mu? Open Subtitles حسنا, هل سكينر يعلم؟ أن لدينا جاسوس اجنبي من المحتمل استرق السمع ؟
    Bu bir casus. Onu Beyaz Saray'da yakaladık. Open Subtitles هذا جاسوس . لقد أمسكنا به فى البيت الأبيض
    O gezegenler arası bir casus. Onu tuzla buz ettim. Open Subtitles إنه جاسوس من العالم الخارجي و قمت بتحويله لرماد
    Yakalanırsa casus olarak öldürülecek. Open Subtitles لو ألقي القبض عليه، سيقتل بتهمة أنه جاسوس
    -Elimde bir İngiliz ajan, bir Severnaya programcısı ve bir heIikopter var. Open Subtitles لدي جاسوس أنجليزي,مبرمجة من سيفرينيا و المروحية التي سرقاها
    Görünmez bir ajan kendisine hiçbir şey olmadan işini görebilir. Open Subtitles جاسوس غير مرئي يمكنه العمل دون الخوف من العواقب
    Gerçekten güçlü olsaydınız, ...içimize bir ajan sokma gereği duymazdınız. Open Subtitles أظن أنه إن كانت لديكم قوة حقيقية لم تكونوا تضطرون لإرسال جاسوس
    - CIA'de bir köstebek olduğu sürece Vaughn'a hiçbir şey söyleyemezsin. Open Subtitles هناك جاسوس فى المخابرات المركزيه لا يمكنك اخبار فون بأى شيئ
    Geçen hafta bana Paris'teki şubemizde bir köstebek olduğunu söyledi. Open Subtitles في الأسبوع الماضي، قال لي أنّ لدينا جاسوس داخل الشركة.
    Yoksa en iyi casusu mu? Telefon başında bekleyen kim? -Kızla konuşan kim? Open Subtitles ربما أفضل جاسوس , من ينتظر قرب الهاتف و من يتحدث مع الفتاة
    Bana kötü bir adam ya da komünist ajanı olduğumu soruyorsun? Open Subtitles هل تسألني ان كنت رجل سيء او جاسوس شيوعي؟
    Sen Robin Hood saplantısı olan birinci sınıf bir casussun. Open Subtitles أنت جاسوس من الدرجة الأولى على غرار روبن هود
    Kevin. Acaba bana karşı casusluk konusunda yardım edebilir misin? Open Subtitles كيفين، كنت أتسائل إذا كنت تستطيع مساعدتى في موضوع جاسوس...
    Sen bir süper ajansın. Open Subtitles حسناً , يا رجل , حسناً , استمع إلي , أنت جاسوس خارق
    Ve bir kutunun içinde kapılarının önüne getirilmedikçe, bir köstebeği bulamayan bir büro tarafından dikkatimiz dağıtılmayacak. Open Subtitles ولن يزعجنا مكتب تحقيقات، لن يستطع إيجاد جاسوس حتّى لو كان أمام أعينهم
    Biliyorum. Yani ben eğitimli bir ajanım. Open Subtitles أعلم , انه فقط , تعلمين أنا جاسوس مدرب الأن
    Beni bir casusa çevirebileceğinizi nasıl düşünürsünüz? Open Subtitles أتعتقد حقا بأنني يمكن أن اتحول إلى جاسوس لك؟
    Yabancı bir ajanın iş yerini belirlemek, yemek ile ilgilidir. Open Subtitles عندما تريد ان تحدد مقر جاسوس اجنبي كله متعلق بالطعام
    Asla yakalayamayacağın çok özel bir ajanla birlikte çalışıyoruz. Open Subtitles أترى نحن نعمل مع جاسوس عظيم شخص ما لن تراه يهاجمك
    Uzun yıllar önce... bir adam ve bir kadın varmış. İkisi de casusmuş. Open Subtitles في مرة من المرات كان هناك رجل وامرأة كان كلاهما جاسوس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more