| Artık beni özgür bıraktığına göre, sadece hakkım olan şeyi almak için buradayım. | Open Subtitles | .. الأن لقد حررتني أنا هنا ، ببساطة لأستعيد ما هو من حقي |
| Buraya bir anda gelip, sana hayatı zindan etmek hakkım değil. | Open Subtitles | ليس من حقي التدخل هنا و إعطاءك وقتاً صعباً في حياتك |
| Ona bir laboratuar faresi gibi tedavi uygularken benim hakkım neredeydi? | Open Subtitles | أين كان حقي عندما كنتِ تعاملين إبنتنا مثل جرذ التجارب ؟ |
| İşimi aldılar,istikrarımı aldılar... şimdi de konuşma hakkımı elimden alıyorlar. | Open Subtitles | لقد اخذو مني عملي,واستقراري الان سوف يأخذون حقي في الكلام |
| Biraz sessizliği hak ediyorum. | Open Subtitles | من حقي أن أكون قادراً على أخذ سِنة من النوم |
| ve hakkım olanın bana verilmesi için, prensese yalvarmaya gitmişti. | Open Subtitles | من أجل أن تتوسل لها بأن يتم إنصافي وإعطائي حقي |
| Annenin ölümünden sonra mutlu olmaya hakkım yok mu benim? | Open Subtitles | أليس من حقي أن أكون سعيداً بعد أن توفيت والدتكِ؟ |
| Peki ya benim, geceleri rahatça yürüyebileceğim bir mahallede yaşayabilme hakkım? | Open Subtitles | ماذا عن حقي بالعيش في حيّ يمكنني السير في شوارعه ليلاً؟ |
| Pis olmak istiyorsam pis olurum. Bu benim hakkım. | Open Subtitles | اذا أردت أن تكون رائحتي كريهة فستكون، ذلك حقي |
| Çocuklara banyoyu hazırlatıyorum. Bunu bilmeye hakkım var. | Open Subtitles | لقد جعلت الشباب يعملون في حمامك، ومن حقي أن أعرف |
| Her şeye hakkım var ve beni yargılamak senin elinde değil. | Open Subtitles | كل شيء من حقي وليس الأمر راجع لك لتحكم عليّ |
| - Bu sizin ayrıcalığınız. - Hayır, bu benim hakkım. | Open Subtitles | ـ أعتقد أن هذا من الامتيازات المكفولة لك ـ كلا، أنه حقي |
| - Koruduğun için kızmıyorum. Ama bilmeye hakkım var. | Open Subtitles | انا افهم كونك دفاعياً لكن كان من حقي ان اعلم |
| Önümde artık çok fazla fırsatım yok... ve bu benim hakkım. | Open Subtitles | ولم يتبقى عندي العديد من الفرص... وهذه الفرصة هي من حقي |
| Partiye gitme hakkım için savaşmalıyım! | Open Subtitles | يجب ان احارب من اجل حقي بالذهاب الى الحفله. |
| Bütün paramı size vermeden önce, bunun ne için olduğunu bilmeye hakkım var, değil mi? | Open Subtitles | قبل أن أعطيكم كل نقودي، من حقي أن لماذا تريدونه، أليس كذلك؟ |
| Kraliyet ailesini öldürmeye ve gasp edilen taht hakkımı geri almaya! | Open Subtitles | سأذهب لأقتل العائلة المالكة وأعتلي العرش الذي ليس من حقي |
| Ama hem kendini mahvedersin, hem de benim bu ikiyüzlülüğe baş kaldırma hakkımı elimden almış olursun. | Open Subtitles | لكنك تجازف بسمعتك و تمنعني من حقي للوقوف ضد هذا النفاق |
| Sanırım buranın bazı sırlarını öğrenmeye hak kazandım. | Open Subtitles | أظن أنه من حقي الحصول على بعض الإجابات اللعينة هنا |
| Sadece, söylemek bana düşmez, ...ama bir bakıma size düşer. | Open Subtitles | فقط أنه ليس من حقي القول ولكنه بطريقة ما يخصك |
| Beta olarak, bu benim hakkımdı.. | Open Subtitles | كالثاني ، هو من حقي "بمعنى انو ترتيبه الثاني أو ثاني اكبر واحد" |
| Ayrıca avukat hakkımdan feragat edip kendi savunmamı kendim yapmak istiyorum. | Open Subtitles | ...لكني أريد أيضا أن أتخلى عن حقي في محام وتمثيل نفسي |
| Eski Jack senin arkadaşın olabilir... ama yeni Jack benimdir. | Open Subtitles | ... قد يكون جاك القديم صديقكِ لكن جاك الجديد فهو حقي |
| - Peşimden gelirsen ben de ikinci ıslah haklarımı deneyiveririm. | Open Subtitles | ستأتين خلفي؟ وأنا حينها سأمارس حقي بالتعديل الثاني للقانون |
| O yüzden Sessiz kalma hakkımı kullanacağım. | Open Subtitles | لذا سوف امارس حقي في البقاء صامتاً |