"ذاتي" - Translation from Arabic to Turkish

    • kendini
        
    • kendimi
        
    • kendime
        
    • kendi kendine
        
    • benliğim
        
    • Öz
        
    • kendimden
        
    • Kişisel
        
    • kendimle
        
    • ilahım
        
    • otomatik
        
    • özerklik
        
    • otonom
        
    Zamanla ilk robot, daha fazla fırın-robot üretmek için kendini çoğalttı. TED عبر الزمان، قام الأصل بنسخ ذاتي ليقوم بإنتاج أفران آلية متطابقة.
    Evet, ani bir kendini yok etme isteği. Bir kitap yazmak istiyorum. Open Subtitles نعم، إنه تدمير ذاتي حقيقي ..أنا أريد أن أكتب كتاب, لذا أنا
    Zekana saygım var... Budoğruydu,benikader St. John'a getirmişti. Vebanabaktı, kendimi kanıtlama şansı verdi. Open Subtitles صحيح أن القدر أرسلني إليه واعتنى بي وأعطاني الفرصة لأثبت نفسي وأحقق ذاتي
    Ama dahası, robot yapmaya merak saldım ve kendi kendime donanım öğrenmeye çalıştım. TED لكن علاوة على ذلك بدأ اهتمامي بصناعة الروبوتات وكانت لدي رغبة لأتعلم بشكل ذاتي عن الروبوت
    Aynı zamanda fazlasıyla kendi kendine öğrenen biriydi ve her şey gibi bunu da gösterişli bir şekilde yaptı. TED كما كان متعلم ذاتي من الدرجة القصوى، ومثل كل شيء آخر، أنه فعل ذلك بأسلوب ضخم.
    Bir anomaliydim. Ve benliğim, tanım bulmak için deli gibi aranıyordu ve dahil olmaya çalışıyordu. TED كنت اللامعتاد. وكانت ذاتي تبحث باضطراد عن تعريف وتحاول الانسجام.
    Ve öğrenme, büyük ihtimalle kendi kendini düzenleyen bir sistemdir. TED والتعليم من المرجح أنه نظام تنظيم ذاتي.
    Mizah varsayımlarımız üzerine bizi düşündürür ve kendini yansıtır. TED للدعابة انعاكس ذاتي. وتجعلنا نفكر في افتراضاتنا.
    Bu ilk kendi kendini temizleyen kuru yapıştırıcının dizaynına ilham kaynağı olmuştur -- patentini aldık ve bunu söylemekten mutluluk duyuyoruz. TED وقد كان هذا مصدر إلهام لتصميم أول لاصق تنظيف ذاتي جاف وقد اصدرنا براءة الإختراع، ونحن سعداء بذلك.
    Tartıştığım durum, yükselen ekonomik eşitsizliklerin aptalca ve nihayetinde kendi kendini engellemek olduğudur. TED ما أناقشه هو ارتفاع اللامساواة الاقتصادية إنه غباء وتدمير ذاتي غير محدود.
    Bir süre yalnız kalmam gerektiğini söyledi kendimi bulup keşfetmem için. Open Subtitles وقال أنني أحتاج أن أقضي بعض الوقت لوحدي وأن أكتشف ذاتي
    Dördüncüsü: Keşke kendimi gerçekten istediğim gibi ifade edecek cesareti kendimde bulabilseydim. TED الرابع: أتمنى لو أنها كانت لدي الشجاعة للتعبير عن ذاتي.
    Tekrar hareket halinde olmak istiyordum, kendimi kurtarıp dünyaya geri dönmek istiyordum. TED أردت أن أتحرك مجددًا حتى أدرك كيف تسببت في إخفاق ذاتي وحتى أخوض مجددًا في غمار الحياة.
    Bu şapka kendime olan saygımı yokediyor ve hala nöbet geçirmedim. Open Subtitles هذه القبعة تهدم إحترامي ذاتي ولم تحدث نوبة
    Son zamanlarda kendime bakış açımı değiştiren bir an yaşadım şükürler olsun ki bunun için Ashram'a gitmem gerekmedi. Open Subtitles اكتشفت ذاتي في الآونة الأخيرة من منظور بعيد ولكن حمداً لله لم اضطر للذهاب إلى معتزل ديني من أجل ذلك
    Bu benim işimin bir bölümü, kendi kendine kendisini kopyalayan sistemleri nasıl yapılacağı ile ilgili. TED إذن، هذه بعض أعمالي حول كيف تنتج نظام تكرار ذاتي مستقل.
    kendi kendine bu kadar hayal kurma. Open Subtitles توقّف من أنْ تَكُونَ معقّد ذاتي لدقيقةِ واحدة.
    Benim benliğim, ötekilikle tanımlanır hale gelmişti; bu da şu anlama geliyordu: O sosyal dünyada ben aslında yoktum. TED ذاتي أصبحت معرفة بالآخرين، الأمر الذي عنى، أني ليس لي وجود، في العالم الاجتماعي.
    Demek istediğim Öz farkındalık homosafiyenleri ayıran bir özellik, insanlığın bir önceki örneklerinden. TED أعني أنه وعي ذاتي الذي يفرق بين الإنسان العاقل عن مثيله البدائي من البشرية.
    Otobüslerden, gürültüden on galonluk kafamın içindeki değişmez hayal kırıklıklarımdan ve kendimden uzaktık. Open Subtitles و بعيدة كفاية، عن رأسي ذا العشر غالونات و من ذاتي
    Bullock'un Farnum'u dövmesi, daha çok Kişisel bir olay gibiydi. Open Subtitles يبدوا ضرب " بولوك " له تعبير لشعور خاص ذاتي
    Yani, ya kendimle barışık olacaktım ya da mutlu. Open Subtitles ولقد كان إما التعايش مع ذاتي أو.. أن أكون سعيداً
    Oh güzel, hayır, O benim ilahım sanıyordum. Open Subtitles كلا ,اعتقدت ان هذه هي ذاتي الأخرى
    ultra-esnek, otomatik bir logistik ağı. TED إنها شبكة فائقة المرونة، ذات تخطيط ذاتي.
    Sivil Muhafızlara özerklik kazandırmak için... Open Subtitles استعادة حكم ذاتي معين للحرس المدني
    Yüzde 100 otonom olarak yaklaşık 50 kilometre, bir buçuk saat yol aldı. TED هذا تحكم ذاتي بنسبة 100%، على مسافة نحو 33 ميلًا، طوال ساعة ونصف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more