"ذات مرة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bir keresinde
        
    • Bir zamanlar
        
    • bir kere
        
    • bir kez
        
    • Bir seferinde
        
    • Bir defasında
        
    • Daha önce
        
    • Bir ara
        
    • Bir gün
        
    • keresinde bir
        
    • Evvel zaman
        
    Bazı boşboğazlar Bir keresinde New York'tan sonrakilerin hepsi Connecticut demiş. Open Subtitles قيل ذات مرة بإحدى النكات أنه بعد نيويورك فإن كلهم كونيتكيت
    Bir keresinde yat yarışında dördüncü olduğu için kendini kusursuz bir denizci sanıyor. Open Subtitles لقد جاء الرابع في سباق القوارب ذات مرة ويتوهم نفسه بأنه شيطان البحارة
    Beni bir görüşte seveceksin, Bir keresinde bir düşte Sevdiğin Open Subtitles سوف تحبني في لحظتها كما فعلت ذات مرة في الحلم
    Bu kişiler Bir zamanlar üniversite harcımı ödeyebilmek için şarkıcı garsonluk yaptığımı umursamadılar. TED هؤلاء الناس لا يمانعون أني ذات مرة عملت كنادلة لكي أدفع رسوم جامعتي.
    Denetim ile Baidu başkanı Robin Li, Bir zamanlar Çin halkının rahatlık karşılığında belirli bireysel haklardan vazgeçmek istediğini söylemişti. TED مع الرقابة، قال ذات مرة روبن لي، رئيس بايدو، الصينيون على استعداد تام للتخلي عن بعض الحقوق الفردية مقابل المصلحة.
    İnternette onunla ilgili bir şey var, bir kere babamla buluşmuş. Open Subtitles ـ نُشر شيئًا عنها على الإنترنت. عن لقائها بأبي ذات مرة.
    bir kez hayatımı kurtarmıştı. Ondan beri ona minnet borcum var. Open Subtitles أنقذ حياتي ذات مرة أنا كنت ممتن إليه منذ ذلك الوقت
    Adamın biri güzel şeylerin uzun sürmediğini söylemişti Bir keresinde. Open Subtitles أحدهم قال ذات مرة أن الأشياء الجميلة لا تدوم طويلاً
    Bir keresinde tek bir dalga 6 adamı denize savurdu. Open Subtitles ذات مرة رأيت 6 رجال أنجرفوا من السفينة بموجة واحدة.
    Bir keresinde bazı kişilerle 4 ay aynı teknede bulunmak zorunda kaldım. Open Subtitles سأخبرك. ذات مرة احتجزت داخل قارب مع بعض الأشخاص لمدة أربعة أشهر.
    Bir keresinde adamın biri kardeşinin yeni ergen töreninde Elvis Presley'i gördüğünü söylemişti. Open Subtitles ذات مرة جاء رجل يقول لي رأى الفيس بريسلي في بار أخيه ميتزفه.
    Sahiden. Bir keresinde ben çalışırken Karbon tarihinin fosilleştiğini düşünmüştüm. Open Subtitles بالتأكيد ، ذات مرة فى العمل أعتقدت أن الأحفورة الكربونية..
    Bir keresinde bana mektup yazmış... dört büyük erdemi sıralamıştın. Open Subtitles ..لقد كتبت إلى ذات مرة تسرد لى الفضائل الأربعة الكبرى
    Isaac Newton, belki de tüm zamanların en büyük bilim adamı, Bir keresinde Open Subtitles إسحاق نيوتن الذى ربما قد يكون أعظم عالم فى كل الأزمان,قال ذات مرة
    Bir zamanlar Roma Sezarları asildi. Bu asil kan sizde bir zehire dönüşmüş. Open Subtitles ذات مرة كان قياصرة روما نبلاء لكن فيك تحول الدم النبيل الى سم
    Kendisinin Bir zamanlar McFarland'ın annesi tarafından reddedildiğini biliyor muydunuz? Open Subtitles أتعلم انه ذات مرة تم رفضه من والدة ماكفرلاند ؟
    Bir zamanlar çiçek tanzimini yapmıştım. Herşey seksle mi ilgili olmalı? Open Subtitles لقد قمت بترتيب الأزهار ذات مرة لماذا يتعلق كل شىء بالجنس؟
    bir kere, bir sunumdan sonra bir tembel hayvanı merdivenlerden aşağı attığını görmüştüm. Open Subtitles لقد .. لقد رأيته ذات مرة يرمي مخدة من درج بعد عرض تقديمي،
    bir kez düşük kalorili bir dondurma yedim ve kotumun düğmesi patladı. Open Subtitles أخذت أيس كريم منحفض الدهن ذات مرة وبرزت الدهون الجانبية فوق الجينز
    Bir seferinde kendisini başka bir evrendeki kendisine karşı savunmak zorunda kaldı. Open Subtitles ذات مرة أجبر على الدفاع عن نفسه ضد نفسه فى كون آخر
    Bir defasında bana mükemmel insan nasıl görünür sorusu gelmişti. Open Subtitles لقد سُئلت ذات مرة كيف يبدو الإنسان المثالي في نظري.
    Daha önce yarı yarıya bir şey almıştım. Arabamı çal. Open Subtitles . ذات مرة عبأت سيارتى بوقود مغشوش . سرقت سيارتي
    Bir ara stüdyosuna gittim, birkaç tablosunu yakıyordu. Open Subtitles ذهبت إلى الاستديو الخاص به ذات مرة وكان يحرق بعض اللوحات
    Ama biz buna göre yaşarız. Sonra Bir gün Juarez'i dinledik. Open Subtitles ثم سمعنا إلى جواريز ذات مرة قال إن علينا أن نغيره
    Evvel zaman içinde uzaklarda, bir tropik adada garip bir kadın yaşarmış. Open Subtitles حدث ذات مرة في احدى الجزر الاستوائية البعيدة حيث كانت تعيش امرأةٌ غريبة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more