"رؤوس" - Translation from Arabic to Turkish

    • başlı
        
    • kafalarını
        
    • kafası
        
    • kafaları
        
    • kafa
        
    • başı
        
    • başlığı
        
    • kafalı
        
    • başını
        
    • kafalar
        
    • kafasına
        
    • başları
        
    • kafalarının
        
    • kelle
        
    • başlıkları
        
    Hatta toplu olarak gezen, deniz kabuğu desenli çekiç başlı köpekbalıkları bile. Open Subtitles حتى مسافرو المحيط مثل قروش رؤوس المطارق الصدفية يتجمّعوا في الأعداد الضخمة
    Yani insanların kafalarını uçurmam senin için biraz itici olmuştur diye düşünüyorum. Open Subtitles لذا أشعر أنّ نهمي لحصد رؤوس الناس ربّما كانت له علاقة بانفصالنا.
    En küçük bir şey yanlış gittiğinde kimin kafası gider? Open Subtitles شيء واحد صغير يكون على نحو خاطئ، ولمن رؤوس سَتَطْوى؟
    O kadar yoğun halisünasyonlar gördüm ki, arkamdaki binalar bana büyük hayvan kafaları olarak görünmeye başlamıştı. TED حتى بدأت بالهلوسة الشديدة حيث ان المباني التي كانت ورائي كانت تبدو وكأنها رؤوس حيوانات كبيرة
    Suudi Arabistan'da da kafa kesiyorlar ama orada büyükelçiliğimiz var. Open Subtitles وفي السعودية يقطعون رؤوس الناس ومع ذلك لنا سفارة هناك
    Tahayyül edin ki gerçekten usta biçimde ok başı yapabiliyorsunuz, fakat başı oynak olan tahtadan bir dingil yapmada ümitsizsiniz. TED لنتخيل أنك فعلاً جيد في صنع رؤوس الحربة، لكنك سيء في صنع عصا الحربة الخشبية بربطها بالريش.
    23 saat önce, General Aleksander Kodoroff 10 savaş başlığı çaldı. Open Subtitles منذ 23 ساعة مضت الجنرال أليكساندر كودروف سرق 10 رؤوس نووية
    Denizin kumsalında ayakta duruyordum ve denizden bir hayvan çıktı, yedi başlı,üst üste dizilmiş on boynuzlu ve başların üzeri tanrıya edilmiş küfürle tamamlanıyordu. Open Subtitles وقفت على رمل البحر ورأيت وحش يرتفع من خارج البحر ولدية سبعة رؤوس و عشر قرون وعلى كل قرن تاج ، وعلى كل رأس
    "Ve üstü Tanrı'ya hakaret eden isimlerle dolu, kırmızı, yedi başlı ve on boynuzlu canavara binmiş kadını gördüm. Open Subtitles و رأيت إمرأة تجلس على وحش ملوّن به كل معاني الكفر و له سبعة رؤوس و عشرة قرون
    Şu eski aslan kafalarını atmamız gerektiğini söylemiştim. Open Subtitles أقل أنه علينا رمي رؤوس الأسود هذه بعيداً
    Elime bir silah alıp... beni bu hale getirenlerin kafalarını patlatmayı istiyordum. Open Subtitles كنتفقطأريدالحصولعلىمسدس.. وأفجر رؤوس كل من تسبب بمرضي
    Bu adam yüzlerce fare kafası nakli yapıyordu. TED إذًا فهذا الشخص قد زرع مئات رؤوس الفئران.
    kafası kopmuş insanlar gördüm. Kiminin kolu yoktu. Open Subtitles لقد رأيت جثث بلا رؤوس وأخرى بدون أذرع أو سيقان
    Hayatta kalmayı başaranların demir gibi kafaları olmalı. Open Subtitles أما القلّة الناجين ربما كان لديهم رؤوس من حديد.
    belirsiz insan kafaları var ama etiketlerle tanımlanmışlar:... Open Subtitles بدلاً من الحيوانات, هناك رؤوس إنسانية غامضة معرفة عبر ملصقات
    40 şişe acı sosun ve buzdolabında üç kafa vardı. Open Subtitles لديك أربعين نوعا من الصلصة الحارة وثلاثة رؤوس في الثلاجة.
    Yanlarında Teksaslıların kafa derileri, bir de beyaz kız var! Open Subtitles و معهم فرواتِ رؤوس مواطني تكساس بالإضافة إلى أسيرةِ بيضاءِ!
    Olaylı salıverilmemden 4 gün önce, tutulduğum yerin yakınında dört rehinenin başı kesilmiş. TED قبل أربعة ايام من إطلاق سراحي، تم قطع رؤوس أربعة من الرهائن على بعد أميال قليلة من المكان الذي احتجزت فيه.
    10 savaş başlığı isteyen adamdan korkmuyorum Albay. Open Subtitles أنا لأ أخاف من الرجل الذى يريد عشرة رؤوس نووية يا أيها العقيد
    Hindi Mitolojisine bakın. Jatayu akbaba tanrısı ve 10 kafalı Şeytan Ravana'dan Sita Tanrıçası kurtarmak için riske ediyor. TED وفي الديانة الهندوسية، جاتايو كان النسر الإله، وقد غامر بحياته لينقذ الإلهة سيتا من الشيطان ذي العشر رؤوس رافانا.
    O iğrenç melodiyle herkesin başını ağrıttığına göre bu saçmalığa katlanmaya razı olamam. Open Subtitles الآن وقد فجّرت رؤوس الجميع بهذه النغمة الرهيبة، سأكون ملعوناً إن خضعت للفوضى.
    Kavanozların içindeki kafalar ve eller canınızı sıktı galiba. Open Subtitles رؤوس فى أوانى المياه وأياد فى آنية الخمر شىء مفاجىء وصادم
    Sahnenin bir köşesinde ipe tırmandı ve ışıklar insanların kafasına düşmeye başladı. Open Subtitles فتسلقت حبلاً بأحد جنبات المسرح وبدأت تُسقط الكشافات فوق رؤوس الجماهير.
    Boncuklu kemerler, ok başları. Open Subtitles الأحزمـة المطـرزة ، رؤوس السهـام لكـن حظـاً موفقـاً فـي ذلك
    ..kocaman bir kuyruğu vardı Kral Cobra akrebiniki gibi .. ..yılan kafalarının üstüne doğru Open Subtitles وذيله مريع، وفك كوبرا عملاقة فوق رؤوس الأسود الثلاثة
    Aldıkları her hayata karşılık üç kelle verecekler, merhamet yok! Gidelim! Open Subtitles ، ثلاثة رؤوس مقابل كل شخص تم قتله لا رحمة أو شفقة
    Sonra şehir ücretsiz su tasarruflu duş başlıkları dağıttı. TED لذلك بدأت المدينة في توفير رؤوس دش مقللة لاستهلاك المياه مجانًا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more