Ve kimin iyi bir karısı varsa cenneti şapkasında taşır. | Open Subtitles | و أن من لديه زوجة صالحه فهو يملك الجنه بقبعته |
Birleşik Devletler'in gelecekteki başkanının karısı için çok da büyük sayılmaz. | Open Subtitles | حسنا .. لاشئ كثير على زوجة الرئيس المنتظر للولايات المتحده الأمريكيه |
Nasıl iyi bir eş olunacağını anlaması biraz zaman aldı. | Open Subtitles | استغرق الأمر وقتا قبل أن تفهم كيف تكون زوجة صالحة |
Bu aptal avcının Radha gibi bir eşi nasıl bulduğunu anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ فَهْم كَمْ هذا السخيفِ وَجدَ زوجة مثل رادها |
Böyle bir karım olsaydı, serserilik yapmazdım. - Ya ne yapardın? | Open Subtitles | مَع زوجة مثل تلك، أنا سَيكونُ عِنْدي شيء أفضلُ من الصيد؟ |
karın ya da kız arkadaşın olsa para ödemeyecek misin tatlım? | Open Subtitles | أتظن أنك إذا حصلت على زوجة أو حبيبية لن تدفع المال؟ |
Bu adamın karısı,dünyadaki tüm ızdıraplardan daha beter bir hastalık çekiyor. | Open Subtitles | زوجة هذا الرجل تعاني من مرض أسوأ من آلام العالم بأكملها |
Bir şehir kasabasında, saygın bir dişçinin karısı olsa bile. | Open Subtitles | حتى و إن كانت زوجة لطبيب أسنان في مدينة ريفية |
Şu anda yanımızda esrarengiz Bernie LaPlante'nin karısı olduğunu söyleyen Evelyn LaPlante var- | Open Subtitles | لدينا على الهواء السيدة إيفلين لابلانت التى تقول أنها زوجته زوجة المدعو لابلانت |
Annemi hep kenarda tuttu. Bir yerlerde başka bir karısı vardı. | Open Subtitles | وضع أمى على الهامش فقد كان له زوجة فى مكان اّخر |
Bir daha da gelin olamayacağım. Artık sadece 'birinin karısı' yım. | Open Subtitles | لن أكون عروسة مرة أخري الأن أنا مجرد زوجة لشخص ما |
Lizzy'den çok hoşlanıyor. Bence ondan daha iyi bir eş bulamaz. | Open Subtitles | وهو معجب جدا بــ ليزى ولاأظن أنه سيجد زوجة أفضل منها |
Stan evde kalmamı ve eş ve anne olmamı istiyor. | Open Subtitles | ستان يريدنى أن أبقى فى المنزل لأكون زوجة و أم |
1200 koku maaşlı bir adamın eşi olmak güzel olur diye düşünüyordum. | Open Subtitles | وهنا فكرت أنها كانت زوجة الساموراي ذو محصول 1200 متر مكعب المرموق |
Bir kılıç ustasının eşi ve çocukları... ..bu katil tarafından öldürülmüştü. | Open Subtitles | فقد قُتِلت زوجة حداد مع طفلها قَتلَوا مِن قِبل هذا القاتلِ |
karım ve 3 çocuğum var. Ben de onun sokaklarda gezmesini istemem. | Open Subtitles | لدي زوجة و 3 أطفال ولا أريد أن يطلق سراحه في الشوارع |
En azından karın var. Ben sürekli boşanıyorum ve insanları hamile bırakıyorum. | Open Subtitles | على الأقل لديك زوجة أما أنا فلا أحصل سوى على الطلاق والوحدة |
Arkadaşının karısını başka bir adamla öpüşürken görseydin bunu ona söyler miydin? | Open Subtitles | إذا رأيت زوجة صديقك تُقبّل رجل آخر، هل سوف تخبره؟ ـ ماذا؟ |
Buradaki işlere burnunuzu sokmanız... bir adamın başka birinin karısıyla yatmasına benziyor. | Open Subtitles | أن تتدخلوا فى شؤوننا هنا، هو مثل النوم مع زوجة رجل الآخر |
Tüm köyün katıldığı, çiftçinin karısının cenazesinden sonraysa tüm o kazalar unutulmuştu. | Open Subtitles | بعد جنازة زوجة المزارع التي حضرها كل سكان القرية تم نسيان الحادثين |
Gerçek babası aşağılığın teki olan... sorunlu bir üvey kızım var. | Open Subtitles | لدي ابنة زوجة حياتها مدمرة لأن أباها الحقيقي وغد مقاس ملكي |
Bana bakma, dostum. Düşünmem gereken eşim ve çocuklarım var. | Open Subtitles | لا تنظر الى يا رجل لدي زوجة واولا للتفكير فيهم |
Üç ay önce bugün... gölün kıyısındaki o küçük kiliseden karı koca olarak çıkmıştık. | Open Subtitles | لقد مرت ثلاثة اشهر اليوم منذ ان جئنا من هذه الكنيسة الصغيرة على البحيرة كزوج و زوجة |
Satıcı etrafına bakar, şaşırmıştır... ve çiftçinin karısına arkasını döner...: | Open Subtitles | نظر البائع حوله وهو حائر :والتفت إلى زوجة المزارع وقال |
Neden mi, geçen sonbahar, genç bir evli kadın tapınağa gitmişti. | Open Subtitles | لماذا عندما ذهبت زوجة شابة الخريف الماضى إلى المعبد هى وخادمتها |
Bir yerlerde arkanda bir eşin ve çocukların olduğunu düşündüm | Open Subtitles | أعتقدت أن لديك زوجة وأطفال في البيت في مكانٍ ما |
Senin kaybolan çocuğunu ve müstakbel eşini bulman gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | ألا تبحث عن ابن تائه أو زوجة تطلقها فى المستقبل؟ |