"سنأخذ" - Translation from Arabic to Turkish

• alıyoruz
• alıp
• alalım
• alırız
• götüreceğiz
• biz
• götürüyoruz
• gideceğiz
• alacak
• veriyoruz
• alır
• vereceğiz
• alabiliriz
• verelim
• gidiyoruz

Yemek için kısa bir mola alıyoruz ve saat tam 18:00'de şahitlerle başlıyoruz.
1700 سنأخذ استراحة قصيرة لتناول العشاء ، ونبدأ المرافعة في تمام الساعة :

- Bu pulları alıyoruz. - Kaç para?
حسناً , سنأخذ هذه الكتب العشرة كم ثمنها ؟

Eğer bu iki deniz suyundan birer damla alıp mikroskopta inceleyecek olursak bakteri ve virüs toplulukları böyle görünürdü.
ولو كنا سنأخذ قطرة واحدة من مياه البحر من كل عينة ووضعناها تحت المجهر، هكذا ستظهر المجتمعات البكتيرية والفيروسية.

Tamam o zaman polis arabasını alalım. Gerekirse sireni kullanırım.
حسنا، سنأخذ سيارة الفريق و سأستعمل الصاعق ان اضطررت لذلك

Benim arabayı alırız. Oraya varmamız yaklaşık bir saatımızı alır.
حسناً ، سنأخذ سيارتي و سنستغرق ساعة للوصول إلى هناك

Gelin çocuklar, dedenizi ziyaret edeceğiz. Daha sonra köpeği V-E-T-E götüreceğiz.
هيا يا أطفال ، سنزور جدكما ثم سنأخذ الكلب للطبيب البيطري

İnsanların dikkatleri feribottayken, biz de altınları gizli odadan alacağız.
بينما انتباه الناس على العبارة, سنأخذ الذهب من الغرفة السرية.

Bunu götürüyoruz. Bu ormanın içine bir adım bile atmayacağım.
سنأخذ هذه، لن أقدم خطوة واحدة إلى هذه الغابة

Bu yüzden birer puronuzu alıyoruz ve onları nasıl yaktığımızı izlemenizi istiyoruz.
لذا سنأخذ أحد سجائرك لكل واحد ، وأنت ستراقبنا إشعال

biz Hiko'yu alıyoruz, revire götüreceğiz. Şu bacağını saralım.
السفينة مستشفى إلى هيكو سنأخذ ســاقه لمعالجــه

Dinle sapık herif, işkence yaptıklarını alıyoruz.
اسمع أيها الوغد المريض، سنأخذ ضحايا تعذيبك معنا

Bir de topraklarınızı alıp sizi kovacağız. Kim krema ister?
كما أننا سنأخذ أرضك ونهلك جنسك، من يريد قشدة مخفوقة؟

Anterior dalı alıp bu kısmı kablo grefti için kullanacağız.
سنأخذ الفرع الأمامي فقط ونستخدم ذلك الفرع من أجل الطعم.

Tamam yarısını alalım. Yarısı da olur. Yarısını alabilir miyiz?
.سنأخذ نصف، سيكون مناسباً هل يمكننا أن نحصل على نصف؟

Önce bir kan örneği alalım, tamam mı?
سنأخذك إلى الديار لكن أولاً,سنأخذ عينات دم,اتفقنا ؟

Nerede olduğunu bize söyleyin ya da köydeki bütün yüzükleri alırız.
أخبرونا أين هو أو نحن سنأخذ كلّ خاتم في هذه القرية

Buradaki olay şu, eğer ölmüş ya da zedelenmiş bir organ varsa o organın dokusundan, bir posta pulunun yarısından biraz küçük bir parça alırız.
إذاً فالمبدأ هنا هو: إذا كان لديك بالفعل عضو ميت أو معطوب، سنأخذ قطعة صغيرة جداً من هذا النسيج، أقل من نصف حجم طابع البريد.

Çok güleceksin. Bayan Marina'yı katedrale götüreceğiz.
هذا ممتع , سوف تضحك عندما تعلم إننا سنأخذ معنا الآنسة مارينا إلى الدير

Tabii ki, bizi öldüreceksiniz ama Tanrı yardım etsin biz de sizden çok can alacağız.
و بلا شك، ستقتلنا لكن.. تأكد سنأخذ الكثير منكم معنا

Sonra patlayıcıları alıp Navarone'a gideceğiz.
بعد ذلك سنأخذ المتفجرات و نذهب الى نافارون

Evet, buradayız. Bir oda bulduk. Biraz vakit alacak.
أجل اننا هنا , وجدنا غرفه سنأخذ فتره من الوقت

Biraz ara veriyoruz, fakat birazdan tekrar döneceğiz... kimse bir yere gitmesin.
سنأخذ فترة راحة لكننا سنعود بعد قليل... لذا فلا يذهب أحدكم بعيداً...

Bir ara vereceğiz kararımızı bir saat içinde size bildireceğiz.
سنأخذ استراحة ، وَ سنعلمكِ بقرارنـا خلال ساعةٍ من الآن

Şimdi yıldönümü hediyelerimizi alabilir, ikizlerin evine gidebilir ve özel muameleyi alabiliriz.
الآن سنأخذ هدايا الحفل السنوي لمنزل التؤامتين ونحصل على هدايانا المميزه

İki dakika ara verelim.
سنأخذ استراحة قصيرة لمدة دقيقتين شكرا لكم

Topu topu bir büyük saat Luke. Ayrıca, kestirmeden gidiyoruz.
انها دائماً ساعة سعيدة ،لوك إضافةً إلى،أننا سنأخذ طريقا مختصرا