| Firmada geçirdiğim 10 yıldan sonra nihayet 2 ay önce ortak oldum. | Open Subtitles | وبعد عشر سنوات، أنا جعلت شريك قبل شهرين. أم أنه كان الثلاثة؟ |
| Evet, ama eğer yeni bir ortak istiyorsan, ...şimdi muhtemelen tam zamanı. | Open Subtitles | واذا كنت تودين البحث عن شريك اخر.. على الأرجح انه الوقت المناسب |
| Shrek Fiona kendisi için herşeyi yapmaya hazır olduğunu biliyor. | Open Subtitles | شريك , فيونا تعرف انك ستفعل اى شئ من اجلها |
| O benim sadece iş ortağım değil, çocukluk arkadaşım da. | Open Subtitles | هو ليس شريك عملي فقط ، هو أيضا صديق طفولتي |
| Bir gün bir eş veya hayat arkadaşı bulman gerekecek. | Open Subtitles | يوماً ما سيتوجّبُ عليك العثور على زوجة أو شريك لحياتك. |
| Biraz önce haberleri seyrettim de yeni bir ortağın mı var? | Open Subtitles | لقد رأيت الأخبار فحسب وكنت أتسائل إذا حصلت على شريك جديد |
| Evet, ama eğer yeni bir ortak istiyorsan, ...şimdi muhtemelen tam zamanı. | Open Subtitles | واذا كنت تودين البحث عن شريك اخر.. على الأرجح انه الوقت المناسب |
| Sonrasında çok büyük bir firmada işe alınmış 24ünde de ortak olmuş. | Open Subtitles | تعينت في شركة مالية ..بعد فترة وجيزة و وجدت شريك في 24 |
| Başkan'ı buraya davet ederken bir ortak edinme umudum vardı. | Open Subtitles | عندما دعوت الرئيس إلى هنا كنت أنوي العثور على شريك |
| Bunu yapma yetkiniz yok çünkü bir ortak son saniyede topu size verdi. | Open Subtitles | ليس مُصرح لك أيضا لأن شريك ألقى هذا في حجرك في الساعات الأخيرة |
| Beyler gördüğüm kadarı ile şu üçünden birini yapmak zorundasınız: Beni öldürmek, beni kovmak ya da ortak olarak almak. | Open Subtitles | : كما أرى , لديكم ثلاث خيارات قتلى أو إبعادى من هنا أو أعتبارى شريك معكم |
| Benim biraz şansım var, bu şansla çok ilerleyebiliriz ortak, ne dersin? | Open Subtitles | قطعتي المحظوظة. يمكننا أن نذهب بعيدا مع قليل من الحظ، شريك |
| Bunun adını Shrek, diğerinin kini Fiona koydum. Shrek biraz yaramaz bir şeytan. | Open Subtitles | لقد سميت هذه شريك والأخرى فيونا شريك شيطان خطير |
| Beni kurtaran Shrek' di. | Open Subtitles | شريك هو الذى انقذنى لا يمكن ان يكون هذا صحيح |
| Suö ortağım yok. Cinayet hakkında herhangi bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | ليس لديّ شريك لا أعرف أيّ شيء حول جريمة قتلها |
| Hiç şikayetçi eski iş arkadaşı ya da suç ortağı? | Open Subtitles | ربما كان زميل سابق أو حتى شريك في الجريمة ؟ |
| Demek sadece ortağın değil. Ajan seksi güzel mi bari? | Open Subtitles | أنه ليس مجرد شريك ، أليس جنس الجواسيس رائع ؟ |
| Uçakta bir suç ortağı var. Kim olduğunu söylemek istemiyor. | Open Subtitles | لديها شريك على متن الطائرة و لن تقول من هو |
| İlk hırsızların neden beşinci bir ortağa ihtiyaç duyduklarını anlamıyorum. | Open Subtitles | و لا أعلم لم احتاج اللصوص الأصليون الى شريك خامس |
| Açık denizdeki engin boşlukta eş bulma sorununa harika bir çözüm. | Open Subtitles | حل بارع لمشكلة إيجاد شريك في هذا الفراغ الهائل .لبحر الأعماق |
| Neden bana şimdiye kadar ölmüş bir ortağının olduğunu söylemedin? | Open Subtitles | لماذا لم تخبرني مسبقاً بأن لديك شريك قد توفي ؟ |
| Bir turizm şirketinin ortağıyım ve... eğer kabul ederseniz, size şu iki bileti getirdim. | Open Subtitles | أَنا شريك في وكالة سفريات و معي هذه التذكرتين ، إذا كنت تود خذهم |
| Daha önce hiç partnerim olmamıştı. | Open Subtitles | أنا أبدا ما كان عندي شريك قبل ذلك. عندي. |
| Ray Stratton, en iyi arkadaşın. Benden önceki oda arkadaşın. | Open Subtitles | راي شراتون، صديقك الأفضل شريك غرفتك قبلي |
| Şerif, buradakilerden biri Goehring'in ortağını tanıyor olmalı. | Open Subtitles | ايها الشريف لا بد من ان احدا من المنطقة يعرف من هو شريك غورنغ |
| Bir ortakla gitmek tehlikelidir. Katiller daima pusuya yatarlar. | Open Subtitles | على الجانب الآخر , الذهاب مع شريك خطير أيضاً القتلة يترصدون دائماً |