Ne kesik, ne de yara olacak. Hiç olmamış gibi. | Open Subtitles | أصلاً تجرى لم أنها لو كما ندوب, أو شق دون |
Sol elimin ucunda, 10-15 santimlik bir yarık olması lazım. | Open Subtitles | اعلى يدى اليسرى. هناك شق بحوالى 5 بوصات او ستة |
Evet. Ölüm nedeni, kafatasındaki kırık nedeniyle beynin temporalinde oluşan yırtık! | Open Subtitles | أجل , سبب الوفاة شق صدغي في في الدماغ وفقاً لكسر جمجمة |
Büyük bir girişi yoktu sadece taştan kesilmiş bir kapı. | Open Subtitles | لم يكن هناك بوابة فخمة مجرد شق في الصخر للعبور |
Ama karnımı kesip açmam ölüler diyarına düzgün bir şekilde geçmem için yeterli olmuyor. | Open Subtitles | ولكن الغرض ليس شق بطنى ولكن لضمان طريق سليم إلى العالم الآخر |
İlgimi çekebilmek için bileklerini kesti! | Open Subtitles | قالت شق المعصمين لها للحصول على انتباهي. |
Yumuşak dokuda "Y" kesiği daha iyi sonuç veriyor. | Open Subtitles | من الأفضل استخدام شق حرف واي على الأنسجة الرقيقة |
kesi yapmadan önce kurumasını beklemeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن ننتظر حتى تجف الجثة قبل أن نقوم بأي شق |
Sağ elinin ikinci ve beşinci parmağı arasında iyileşmiş bir kesik buldum. | Open Subtitles | وجدتُ جرح شق ملتئم على السلامي الداني الثاني وحتى الخامس لليد اليمنى. |
Epps, Caroline'ın sol kulak kanalına bir kesik açıp Hillside Park denen bir çocuk parkından tur jetonu yerleştirmiş. | Open Subtitles | إيبز قام بعمل شق جراحي في قناة اذن كارولين اليسرى ووضع قطعة معدنية من سيارات الأطفال من مكان يسمى حديقة هيلسايد |
Üst diş etine cerrahi kesik atılmış merkezi iç salgıbezi alınmış. | Open Subtitles | شق جراحي على طول لثتها العلوية. أزيلت الغدة النخاعية الوسطى. |
Kafa tasının merkezinde dikilerek kapatılmış 3 santimlik bir yarık olması lazım. | Open Subtitles | في مؤخرة الجمجمة، سيكون هناك شق طوله شِبر واحد تم خياطته جيداً. |
Burada, kuyruklu yıldızın boyun kısmında ilginç bir yarık görüyorsunuz. | TED | ثمة شق غريب ومثير للاهتمام عند عنق المذنب؛ |
İlk çocuğumu yırtık bir prezarvatif yüzüne doğurdum. | Open Subtitles | حملي بطفلي الأول كان واقياً ذكرياً به شق |
Eğer boyutlar arası bir yırtık engelleyemiyorsa seninle irtibata geçmemi sence birkaç bin kilometre engelleyebilir mi? | Open Subtitles | اذا كان شق زمني متعدد لم يمنعني من الإتصال بكي أتظنين أن بضعة آلاف كيلومترات ستحول دون ذلك؟ |
Küçük sarışın kız, 10 yaşında, cinsel taciz, boğaz kesilmiş. | Open Subtitles | طفلة صغيرة شقراء، 10 سنوات إعتداء جنسي، شق في الرقبة |
Tellerinizi kesip kaçmaya çalışıyordum, çünkü dışarı çıkmak istiyorum. | Open Subtitles | كنت أحاول شق طريقى خلال السلك لأننى أريد الخروج |
Adamın gırtlağını kesti... yaptığını anlayınca birkaç adım geri attı sonra da ilk ışıkta kendini astı. | Open Subtitles | لذا اعتقد انه شق حنجره هذا الرجل, تراجع قليلاً, تصور ما فعله, |
Karın kesiği, bağırsakların dışarı boşalmasına neden olur. | Open Subtitles | شق البطن يتسبب بأندفاع الامعاء للخارج |
Orta hat kesi, açık bir yaklaşım , fıtık onarımı . | Open Subtitles | شق خط الوسط,التقرب الى الداخل,اصلاح الفتق |
Okulu bitirip kendi yağımla kavrulmaya başladıktan sonra yaptığım ilk şeylerden biri gidip anneme elektrikli bir sıkacak almak oldu. | Open Subtitles | بعد أن أنتهيت دراستي وبدأت في شق طريقي بمفردي واحدة من اول الآشياء التي فعلتها هو شراء عصارة كهربائية لآمي |
Onlar, küçük bir yarıktan geliyorlardı. Bunlarsa kendilerini tüm dünyaya yayıyorlar. | Open Subtitles | فهم قد جاءوا عبر شق صغير أما هؤلاء فينقلون أنفسهم في شتى أنحاء الكوكب |
Sol uyluk kemiğinin uzak ucunda ufak bir çentik var. | Open Subtitles | شق صغير على الطرف السفلي لعظم الفخذ الأيسر. |
Eğer şartlar yangına ya da bu durumda boğaz kesmeye uygun değilse yeni bir hedef seçerler. | Open Subtitles | إن لم تلائمهم ظروف افتعال حريق أو شق عنق في حالتنا، فسيمضون قدماً |
Kış rüzgarının estiği her duvardaki her çatlağı biliyorum. | Open Subtitles | أعرف كل شق في كل جدار يدخل منه هواء الشتاء |
Buraya kazayla geldik. Zamandaki bir çatlaktan düştük. | Open Subtitles | لقد جئنا هنا بمحض الصدفة سقطنا في شق في الزمن |
San Andreas Fayı'nın baştan sona kırılabileceğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تقصد أن شق (سان أندرياس) كله سوف ينفجر؟ |