"صدمت" - Translation from Arabic to Turkish

    • çarptım
        
    • çarptı
        
    • çarptın
        
    • şaşırdım
        
    • çarpmış
        
    • vurdum
        
    • çarptığını
        
    • vurdu
        
    • çarpan
        
    • vurmuş
        
    • şoke
        
    • çarpmıştım
        
    • çarptığım
        
    • çarptığımı
        
    • şoka
        
    Takla mı attın? Hayır, Alpine'de büyük bir ağaca çarptım. Open Subtitles إلتفت حول نفسها بجنون أووه, لا, لقد صدمت شجرة عملاقه
    Üzgünüm, tatlım. Arabanı çarptım. Şimdi gelecek misin? Open Subtitles للاسف يا حبيبتي لقد صدمت بها، هلا أتيتي ؟
    Memur bey, bir saat önce falan, bu taksi benim arabama çarptı. Open Subtitles حضرة الضـابط ، منذ أكثر من سـاعة سيـارة الأجرة هذه صدمت سيـارتي
    - Sen bu adamın arabasına çarptın neredeyse başına belaya sokuyordun, ve şimdi seni maça mı davet ediyor? Open Subtitles لقد صدمت سيارة هذا الرجل ولقد وضعته في مأزق والان يدعوك للذهاب الى لعبة؟
    Canım, çok güzel bir sürprizdi. Çok şaşırdım. Open Subtitles ياعزيزي لقد كانت مفاجأة رائعة لقد صدمت حقا
    Bir kazaydı baba. Başını taşa falan çarpmış olmalı. Open Subtitles لقد كانت حادثة لابد أنها صدمت رأسها بصخرة
    O kara kutuya neredeyse yüz kere vurdum ama çatlamadı bile. Open Subtitles لقد صدمت هذا الصندوق الأسود مئة مره و لم يخذش حتي
    Bir ineğe çarptım. Çarpmışken pirzolasını yaptırayım dedim. Open Subtitles لقد صدمت بقرة و ربما يستطيع تقطيعها لشرائح
    - Birisine çarptım, bir adama. - Çarptığın şu adam, nerede? Open Subtitles ــ لقد صدمت شخص, رجل ــ الرجل الذي صدمته, أين هو ؟
    Tanrım! Galiba bir sakata çarptım. Open Subtitles بحق المسيح ، أعتقد أني صدمت رجلاً ضعيفاً
    Kovalamak için kolumu savurdum ama dönme dolabın kenarına çarptım. Open Subtitles حاولت إبعاد الطائر لكني صدمت الدولاب الدوار
    Arabama bir taksi çarptı ve yaptırmak için bütün paramı buna yatırdım. Open Subtitles لقد صدمت سيارتي بواسطة سيارة أجرة وأنفقت عليها كل ما معي
    Bence araba kurbanın burasına çarptı ve kurban üstüne kapaklandı. Open Subtitles حسناً أنا أفكر أن السيارة صدمت الضحية هنا
    Wong'un Taurus'u Gordon'a çarptı. Kardeşiyle ilgili bir hikâye uydurdular. Open Subtitles تاوروس وونغ صدمت جوردان لقد اختلق قصة أخيه
    On dakika demiştin. Pislik kafamı neden çarptın? Open Subtitles لقد قلت 10 دقائق أيها الحمار لقد صدمت رأسي اللعين
    2 koniye çarptın. İnsan da olabilirlerdi. Open Subtitles لقد صدمت علامتين انهم من الممكن ان يكونوا اشخاصا
    Bir şeye mi çarptın? Open Subtitles هل صدمت شيئا هل صدمت سيارة اخرى ماذا حدث
    Benim için kötü bir şeyler planladığınızı duyunca çok şaşırdım. Open Subtitles لقد صدمت لسماع أنكم أنتم الأثنتان... تتآمرون ضدي بطريقة ما
    Oldukça zor kafamın çarpmış olmalı, değil mi? Sen büyük, kötü dünya cesur zorunda ki onlar gibi Evet, görünüyor. Open Subtitles شئ بخصوص أمس لابد أننى صدمت رأسي بشدة ، أليس كذلك ؟
    Bu kadar sinirlendiğine göre hedefi tam 12'den vurdum galiba. Open Subtitles لابد أنى قد صدمت مشاعرها بشدة لكى أثيرها بهذا الشكل،أليس كذلك يا فتى؟
    11'in Kuleye çarptığını sanıyorduk. Tüm birimler görev yerlerinize. Komuta merkezi. Open Subtitles لقد أعتقدنا أنها صدمت البرجين أيها السادة هذا ما أريد
    O araba Phil'i tam ortadan vurdu. Open Subtitles السيارة التي صدمت فيل اخترقت منتصف سيارته.
    Çünkü Rica'ya çarpan araba onların adına kayıtlıymış. Open Subtitles لأن السيارة التي صدمت ريكا مسجلة بإسم الاثنتان
    Demek ki bir şey sineğe çok şiddetli vurmuş. Open Subtitles ما يعني أنها صدمت بواسطة شيء ما محمل بقوة كبيرة
    Dr. Garner'ın onu zorla orada tuttuğunu öğrenince en az senin kadar şoke oldum. Open Subtitles أنا صدمت مثلك لإكتشاف أن دكتور جارنر كان يحتجزه هناك ضد رغبته
    Dün gece kafamı bir yere çarpmıştım. Ve deliriyorum. Open Subtitles لقد صدمت رأسي أثناء الجري ليلة أمس أنا أهلوس
    Söylüyorum size, çarptığım şey bir kediydi, kadın değil. Open Subtitles انا اخبرك . لقد صدمت القطه ليست سيده حسنا
    Doktorlar, başıma bir darbe almış olduğumu söylediler. Başımı bir yerlere çarptığımı hiç hatırlamıyorum. Open Subtitles الطبيب قال أنه أكيد بسبب خبطة فى الرأس أنا لا أتذكر أننى صدمت رأسى أبدا
    Çalışmayı tamamlayıp aletten elde ettiğim sonuçları geleneksel tanısal testin sonuçları ile karşılaştırdığımda şoka uğradım. TED عندما أنهيت الدراسة وقارنت نتائج الأداة باختبارات التشخيصات التقليدية واختبارات الفاعلية، صدمت.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more