"صلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • bağlantı
        
    • bağlantısı
        
    • ilgisi
        
    • bağ
        
    • alakası
        
    • bağı
        
    • bağlantıları
        
    • bağlantıyı
        
    • bağlantısını
        
    • ilişkisi
        
    • akraba
        
    • ilişki
        
    • alakasız
        
    • ilgim
        
    • alâkası
        
    - Uzun sürmez. (İnler) Sizle Albay Dutton arasında bir bağlantı var. Open Subtitles ليس كثيرا أتدرى يا جنرال, هناك صلة بينك و بين الغقيد داتون
    David Kessler ile dün geceki cinayetler arasında bir bağlantı olduğunu kabul edemem. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ قُبُول اي صلة بين ديفيد كيسلر وجرائم القتل لليلة أمسِ
    O da parasızdı ve uluslararası terörist gruplarla bir bağlantısı yoktu. TED وقد كان مطروداً أيضا ولم تكن له صلة بالجماعات الإرهابية الدولية
    Onun üzerinde dokuz saat boyunca çalışmanın bununla bir ilgisi olabilir. Open Subtitles في رأيي أن الساعات التسع التي أمضيتها بعلاجه.. لها صلة بالأمر
    Garcia, orasıyla iki adam arasında bir bağ var mı? Open Subtitles غارسيا هل هناك اي صلة بين ذلك الموقع و الرجلين؟
    Sizin arkeolojik teorilerinizin bu yaratığın doğasıyla bir alakası yoktur. Open Subtitles مقبول ، نظريتك الأثرية ليس لها أي صلة بهذا المخلوق
    Garcia, Rebecca Gallen ile bir hademe arasında bağlantı kurdu. Open Subtitles غارسيا وجدت صلة بين رجل تصليح بالفنادق و ريبيكا غالن
    Sadece henüz göremediğimiz bir yerde. Henüz yapamadığımız bir bağlantı var. Open Subtitles الأمر أنّه يوجد شيء لا نراه هناك صلة لم نربطها بعد
    Willis beynin durumu ve aklın durumu arasında bir bağlantı kurmuştu. Open Subtitles برهن ويليس علي وجود صلة بين سلامة الدماغ و سلامة العقل
    Bir kulübedeki üç kişi ölmüş. CIA bağlantı olabileceğini düşünüyor. Open Subtitles ثلاثة ماتوا في أحد الاستراحات المخابرات تظن أن هنالك صلة
    75 milyon yıl önce, dünyanın kuzeyi ve güneyi tamamen ayrıydı. Dünyanın parçaları arasında fiziksel bir bağlantı yoktu. Open Subtitles منذ 75 مليون عام مضى، كان للكوكب خطٌّ فاصل بين الشمال و الجنوب، دون صلة ماديـِّة بين جزئي الكوكب
    Şu anda benimle ve ağabeyimle bağlantısı olan herkes tehlikede. Open Subtitles أي أحد له صلة بي أو بأخي معرض للخطر الآن
    - O farklı olan tek adam. Bu adamların hiçbiriyle bir bağlantısı görünmüyor. Open Subtitles هو الشاذّ عن المجموعة، لا يبدو أنّ له صلة بأيّ من الرجال الآخرين
    Hayır, Darius'un Beck ile... bağlantısı olduğuna dair hiçbir kanıt yok. Open Subtitles كلا .. ليس لديك أثبات حتى بأن داريوس لديه صلة ببيك
    Birbiriyle ilgisi olmayan iki adam birer ay arayla küvette boğulmuş bulundu. Open Subtitles رجلين بدون صلة واضحة وجدا غارقين في مغطسيهما بفارق شهر كامل بالضبط
    Düzgün yetiştirilmenin bununla bir ilgisi yok. - Gerçekten mi? Open Subtitles حيث أن تربيته الجيدة , لم يكن لها صلة بالموضوع
    Yine de, bunun elimizdeki davayla ne ilgisi var, anlamıyorum. Open Subtitles بغض الطرف عن هذا، لا أرى صلة مع قضيتنا هنا.
    Aralarında bir bağ bulunmayan iki müşteri ve bir fahişe. Open Subtitles إذن رجلان و مومس و لا توجد صلة واضحة بينهم
    Buradakilerin bu işle bir alakası yok. Seninle benim aramda, değil mi? Open Subtitles أنظر ، هؤلاء ليس لهم صلة بهذا هذا بينى وبينك ، صحيح؟
    Ve şüphelinin kurbanla hiç bir bağı olmadığı ortaya çıktı. Open Subtitles والمشتبه به خاصّتك ليس له صلة قرابة بالضحيّة على الإطلاق.
    Evet ama kurbanların birbirleriyle ya da uyuşturucu dünyasıyla bir bağlantıları yok. Open Subtitles نعم, ولكن لا يبدو ان هناك اي صلة بين الضحايا وعالم المخدرات
    Işığın rengi, frekansı ve enerjisi arasındaki hassas matematiksel bağlantıyı buldu. Open Subtitles وجد صلة رياضية دقيقة بين لون الضوء، تردده والطاقة الناتجه عنه.
    Şimdi Shaw'un ClA ile bağlantısını kanıtlamak neredeyse imkansızlaşacak. Open Subtitles الآن سيكون شبه مستحيل إثبات صلة شو مع وكالة الاستخبارات المركزية
    Varsayım, bunların kuzen şeklinde ya da bir başka şekilde bir ilişkisi olduğunu düşünmek yönündedir. TED والإفتراض هو ان لديها صلة قربى مثل ابناء العمومة او ما شابه
    Ben de kesinlikle sonunda bu adamla akraba olmak istemiyorum. Open Subtitles و بالتاكيد لن ينتهي بي صلة قرابة الي هذا الرجل
    Romantik bir ilişki komplonun kanıtı değildir ama alakasız da değildir. Open Subtitles حسنٌ , علاقةٌ رومنسية ليست دليلاً على المؤامرة، لكنّها لها صلة.
    Üç numaralı taşı alakasız bir kazıda geçen hafta bulduk. Open Subtitles وجدنا الحجر الثالث في حفرية غير ذات صلة الأسبوع الماضي
    Tedarikçiyle ya da içeri giren yasa dışı mallarla ilgim yok. Open Subtitles ليس لدي أي صلة توصيل أو تراهات ممنوعة تأتي من هنا
    Bize sağlık sigortası sağlamasıyla alâkası var yani aslında, açıkçası, bize hiç para ödemeseniz de olur. Open Subtitles هذا له صلة بالتأمين الصحي الذي نحتاجه لذا ليس عليك حقاً أن تقوم بالدفع لنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more