"ضمن" - Translation from Arabic to Turkish

• arasında
• dahil
• biri
• parçası
• olarak
• içinde
• altında
• yer
• içindeki
• onun
• birlikte
• bizim
• arasından
• göre
• üyesi

O nedenle yüz naklini, tedavi araçlarımız arasında bulundurmak çok değerli.
لذا انها قيمة جدا أن نملك هذه الاداة ضمن عدة ممارستنا.

Ve hatta, ürünün şekil manipulasyonuna bile belli sınırlar içinde dahil olabilirsiniz.
و ايضا يمكنك الاشتراك في التلاعب بشكل المنتج ولكن ضمن حدود آمنة.

Ve görünen o ki, bu zincirleme olayların sebeplerinden biri de iklim.
حيث اتضح أن المناخ كان أحد المسببات ضمن سلسلة طويلة من الأحداث.

Bu binanın çevredeki manzaranın bir parçası olmasını ve ufukla birleşmesini istedik.
لذا قررنا أن نجعل هذا المبنى ضمن المناظر الطبيعية المحيطة ودمجه بالأفق.

Evlat, seni yabancı öğrenci olarak evimize aldık... sen artık bizim sorumluluğumuzdasın.
يابني نحن عندما قبلنا بك كطالب مبتعث انت اصبحت من ضمن مسؤليتنا

Çoğu Bilinmeyen Şahıs, kurbanlarını öldürdükleri iki noktayı kontrol altında tutmak ister.
معظم الجناة يحتفظون بمناطق سيطرتهم حيث يقتلون ضحاياهم ضمن مثلث يحوي النقطتين

Alec'in geçen gece davet ettiği "özel konuklar" arasında mıymış?
هل كان من ضمن المدعوين لمناسبة الطهي يوم أمس ؟

Eğer onların arasında on dakika daha kalmış olsaydım, ben de ölecektim.
لو بقيتُ مع تلك المجموعة عشرةَ دقائقَ أخرى، لكنتُ ضمن الموتى أيضاً.

Seni göreceksiniz eminim benim en büyük özellikleri arasında baş esnekliktir.
أنا متأكد بأنك سترى بأن القيادة ضمن أعظم صفاتي هي المرونة

Çocukların söylediği okulun 5km yarı çapına dahil bütün kızlar. seninmiş.
الاطفال يقولون كل البنات ضمن قطر 5 كم من المدرسة لك

Çukur kırpıntılar bu standarda dahil edilmeli çünkü seçmenin niyetini ortaya koyuyorlar.
يجب أن تدرج التشاد المدمل ضمن هذا المبدأ لأنها تمثل نية الناخب

Yüzde biri için bu kadar endişeleniyorsam sen sadece biri için neler hissetmelisin?
إذا كنت قلقة بخصوص عميل ضمن 100، فما مدى قلقك بخصوص عميل وحيد؟

Üzgünüm, ama onun Başlangıçlar Şehri'nin çocuklarından biri olduğunu sanmıyorum.
أنا آسفة لكنني لا أعتقد بأنها ضمن أطفال مدينة البدايات

Görevi bıraktığınızda Eski Asker İşleri Bakanlığı'nın bir parçası oluyorsunuz.
عندما تترك الخدمة، تصبح ضمن مسؤولية إدارة شؤون المحاربين القدامى.

Hayatımızın en aydınlık parçası ailenin doğal bir ferdi olsa.
دائماً أكثر جزء مشرق في حياتنا، كعضو طبيعي ضمن العائلة؟

Doğal seçilim, popülasyon ve türleri kabaca tanımlı sınırlar içinde tutuyor.
عادةً ما يُبقي الانتقاء الطبيعي على السكان والفصائل ضمن حدود معينة.

Yani bütün duyusal hareket görevlerimizi gürültü altında yapıyoruz.
لذلك فنحن نعمل في مهمّةِ حركةٍ حِسيّةٍ ضمن كمٍّ كبير من التشويش.

Ayrıca o zamanki haberlerde yer almayan başka bir şey var.
وإليكم شيئاً آخر لم يكن ضمن روايتنا للقصة في ذلك الوقت.

800 m. içindeki tüm trafik ve güvenlik kameralarına bakın.
تحققوا من كل حركات المرور وآلات المراقبة ضمن نصف ميل

Ve orada otururken, onun odasında, onu izlerken, onu bir televizyon ekranından izlemiyorsunuz, onu bir pencereden izlemiyorsunuz, orada onunla oturuyorsunuz.
وعندما تراها جالسة هكذا في غرفتها، أنت لا تراها ضمن شاشة التلفاز لا تراها من خلال نافذة، أنت تجلس معها حقيقة

Ne yazık ki hâlâ, okula gitmeyen dört milyon kız çocuğuyla birlikte dünyadaki yüksek rakamlardan biri bizde.
ومع ذلك، ما زال لدينا 4 مليون فتاة غير ملتحقات بالمدرسة، رقم من ضمن الأعلى في العالم.

Bu Felix, sanırım. O bizim alfa erkeğimiz; kocaman bir adam.
هذا هو فليكس، هو المتسلط ضمن المجموعة; هو نوعا ما الأضخم.

Milyonlarca farklılığın arasından bunun cevabı; böyle tek bir pozisyon bile olmamasıdır.
والجواب لذلك انه و ضمن ملايين الاختلافات التي وجدناها لا يوجد اختلاف واحد ينطبق عليه ذلك المعيار

Görünüşe göre, her şeyi finanse eden bir sponsor varmış.
حسناً, يبدو ان لديه كفيل الذي تقريباً ضمن كل شيء

Duncan'ın bölgesini ele geçirmeye çalışan çetenin bir üyesi.
إنه جزء من تلك العصابة البيضاء التي تحاول التحرك ضمن أراضي دنكان