| Bana güvendiğiniz için, nitelikli olduğum için beni gönderdiğinizi sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنك ارسلتيني لأنكِ تثقي بي لأنني كنت الأكثر كفائة |
| Hakkımda her şeyi öğrendin sanıyordum, her şeyin üstesinden gelebilirim. | Open Subtitles | وأنا ظننت أنك تعلمت شيء يمكنني التعامل مع أي شيء |
| - Ben sürüngen bilimiyle uğraşırım. - Ben bira işi yaptığını sanıyordum. | Open Subtitles | اننى عالم فى الزواحف ظننت أنك تعمل فى صنع البيرة |
| Bu gece burada öldürülme ihtimalimizin ne kadar olduğunu sordun sanmıştım. | Open Subtitles | لقد ظننت أنك سألتني عن فرص تعرضنا للقتل هنا هذه الليلة |
| Hafızamın nasıl çalıştığını test edeceksin sandım. | TED | لقد ظننت أنك ستعطيني اختبارًا لتختبر حالة ذاكرتي. |
| Geri geleceğimi bildiğini söylemiştin. Evet, ama sadece bir kez diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | قلت أنك تعلم أنني سأعود أجل لكن ظننت أنك تعني مره واحده |
| Eğer ailenin tepkisini görürsen daha rahat edersin diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنك قد تستريح لو انك رأيت رد فعل العائلة |
| Güney Fransa'ya gideceğini sanıyordum. | Open Subtitles | حبيبي، ظننت أنك تسير إلى الجنوب من فرنسا لهذا الموسم. |
| Hadi ama, doktor olmak istediğini sanıyordum. | Open Subtitles | حسنا، ظننت أنك تريد أن تلعب دور الطبيب، دعنا نلعب |
| En azından farkettiğini sanıyordum. Bilmiyordum. | Open Subtitles | لقد ظننت أنك على الأقل ستعودين إلى نفسك ، لم أعرف |
| - Espri yaptığınızı sanıyordum. - Yaparsam anlarsın. | Open Subtitles | ظننت أنك تحاول أن تكون مرحاً ستعرف ذلك وقتها |
| Bildiğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنك تعرف عن هذه البطولات ظننت أنك اشتركت في بطولات مثلها |
| Bu da ne demek? Seni Bn. Gece-Boyu-Parti sanıyordum. | Open Subtitles | ما هذا كله, لقد ظننت أنك مسز حفلات طوال الليل |
| Ama olsa bile ölümsüz, yenilmez olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لكنني, ظننت أنك إذا كنت خالداً فإنك ستكون منيعاً |
| Kız arkadaşından bahsettiğini sanmıştım, beyinsiz ve ve maço olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | ظننت أنك تتحدث عن حبيبتك أتعرف، ظننت أنك تتصرَّف بحماقة الذكور |
| - Biliyorum ama benimle burada olmayı sevdiğimi sanmıştım. | Open Subtitles | لأنه خالي أعلم ، ولكن ظننت أنك أحببت البقاء هنا معي |
| Söylediklerini duyduktan sonra, valiyi bile getireceğini sanmıştım. | Open Subtitles | من الطريقة التي كنت تتحدث بها ظننت أنك ستأتي بالحاكم هنا |
| Bildiğin için kapıyı açtığını sandım. | Open Subtitles | لقد ظننت أنك تعلم بالامر لأنك فتحت الباب |
| Anlarsınız sanmıştım. Size güvenebilirim sandım. | Open Subtitles | لقد ظننت أنك ستفهم و أنك مختلف لقد ظننت أنه يمكننى الوثوق بك |
| Biliyor musun? Önceleri bunun bir oyun gibi olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | الطريقة التي عملت بها من قبل ظننت أنك عملتها قبلي |
| Bu yığın bozulmadan önce belki bunları kullanabilecek birini tanıyorsundur diye düşündüm. | Open Subtitles | قبل أن تفسد هذه الدفعه.. ظننت أنك تعرف احدا يمكنه الإستفادة منها |
| Bir haritaya ihtiyacın olabilir dedim, şu ana kadar bisiklete biniyordun. | Open Subtitles | ظننت أنك ستحتاج الى خريطة حتى تستطيع الذهاب بعيدا بدراجتك |
| Hani şimşek hızıyla gelecektin. | Open Subtitles | ظننت أنك ستكون . شعاع طويل كثيف من الضوء |
| Çünkü senin beni istemediğini düşündüğüm için onunla takıldım ben. | Open Subtitles | أنا فقط ارتبطت بها لأنني ظننت أنك لم ترغبي بي |
| 5 yaşındayken Batman gibi giyinmiştin ve sundurmadan atladın çünkü uçabileceğini sanıyordun. | Open Subtitles | عندما كنت بالخامسة من عمرك و تنكرت في زي باتمان و قفزت من أعلى الزريبة لأنك ظننت أنك تستطيع الطيران. |