"عاشت" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaşıyordu
        
    • yaşadığı
        
    • Çok yaşa
        
    • yaşıyor
        
    • yaşıyormuş
        
    • yaşadığını
        
    • yaşarmış
        
    • yaşarsa
        
    • yaşardı
        
    • yaşasaydı
        
    • yaşamıştı
        
    • oturan
        
    • yaşadılar
        
    • hayatta
        
    • oturuyordu
        
    Asırlar önce bu dört ulus da uyum içinde yaşıyordu. Open Subtitles .منذ وقت طويل ، عاشت الأمم الأربعة معاً في تناغم
    Babanın annenle yaşadığı ilişki biçiminin... aynısını yaşamakta olduğunu... görmüyor musun? Open Subtitles ألا ترى إنك تعيش نفس النمط لقد عاشت أمك مع أبيك
    Çok mutlu ve gururluyum. Çok yaşa Hindistan! Open Subtitles أنا بغاية السعادة والفخر عاشت أمنا الهند
    - Emily... Baba keşke bir görebilseydin. Orada yıllardır aynı aileler yaşıyor. Open Subtitles أبي أتمنى أن تتمكن من رؤيته نفس العائلات عاشت هناك منذ عقود
    Üç yıldır burada yaşıyormuş ama şimdiye kadar alarm sistemi kurdurtma ihtiyacı hissetmemiş. Open Subtitles لقد عاشت هنا مدة 3 سنوات و لم تشعر بضرورة تركيب جهاز إنذار للآن
    Yönetici, onun 27 yıldır burada yalnız yaşadığını söyledi. Open Subtitles المدير يقول أنها عاشت هنا وحدها لـ 27 عاماً
    Evvel zaman içinde, kocaman bir sarayda bir prenses yaşarmış. Open Subtitles في قديم الزمان، كانت هناك أميرة التي عاشت في مكان
    Eğer 15 yıldan uzun yaşarsa çok zarar ederiz. Open Subtitles لكن إذا عاشت لأكثر من خمسة عشر سنة سوف يقضى على اموالنا
    Asırlar önce bu dört ulus da uyum içinde yaşıyordu. Open Subtitles .منذ وقت طويل ، عاشت الأمم الأربعة معاً في تناغم
    Asırlar önce bu dört ulus da uyum içinde yaşıyordu. Open Subtitles .منذ وقت طويل ، عاشت الأمم الأربعة معاً في تناغم
    Düzinelerce farklı tür Kuzey, Orta ve Güney Amerika boyunca mastodon ve armadillo gibi diğer tarih öncesi canlılarla birlikte yaşıyordu. TED عاشت عشرات الأنواع في كافة أرجاء أمريكا الشمالية والوسطى والجنوبية، جنبًا إلى جنب مع كائنات قديمة أخرى مثل الصناجة والمدرعات العملاقة.
    Gelişme sürecindeyken bir cadının yaşadığı şeyle uğraşmam mı gerekiyor sence? Open Subtitles أتعتقد أني أحتاجه للتقدم هذه ساحرة شريرة عاشت في تطور ؟
    Biz, annelerimizin, büyükannelerimizin yaşadığı kadınlar için meslek seçimlerinin oldukça sınırlı olduğu bir dünyada yaşamıyoruz. TED لاننا لم نعش في العالم الذي عاشت فيه امهاتنا و جداتنا، حيث كانت الخيارات المهنية بالنسبة للمرأة محدودة.
    Çok yaşa İtalya! Open Subtitles عاشت ايطاليا! أنا أحبّك يا عزيزتي ! تعالي اليّ!
    Çok yaşa Leydi Marian! Open Subtitles عاشت السيدة ماريان
    İngiltere’deki bu kadın, orada yaşıyor -- oradaki hayatından, ne yaptığından bahsediyordu. TED هذه المرأة كانت في إنجلترا، وقد عاشت .. عاشت حياةوكانت تحدثنا عن .. عما كانت تفعله.
    Şehirdeki kütüphanede 25 yıl çalıştıktan sonra... az bir emekli maaşıyla tek başına yaşıyormuş. Open Subtitles عاشت بمفردها على معاش صغير بعد العمل لمدة 25 سنة في مكتبة وسط المدينة.
    Burada yaşadığını biliyoruz, yani nereye gitti? Open Subtitles نحنُ نعلم أنها عاشت هُنا. أخبِرنا أين ذهبت؟
    Bir zamanlar mükemmel bir hayatı olan bir kız yaşarmış. Open Subtitles كان يا مكان، كانت هناك فتاة والتي عاشت حياة مثالية
    Eğer o kurtarılmayı beklediğimiz Şeytanın Gününü getirmek için yaşarsa. Open Subtitles لو عاشت لتجلب نهاية الزمان فلن يكون هناك خلاص
    Brooklyn'e gelmeden önce ailem Nicholtown denen dışlanmış bir semtte Greenville, Güney Carolina'da yaşardı. TED قبل أن أنتقل إلى بروكلين، عاشت عائلتي في غرينفيل، كارولاينا الجنوبية، في أحد الأحياء المفصولة يُدعى نيكولتاون.
    Ya bugün yaşasaydı? Open Subtitles هذا أمرٌ قديم الطراز. ماذا لو عاشت لليوم؟
    Fakat korkmuştu. 95 yıl yaşamıştı ve daha önce hiç halüsinasyon yaşamamıştı. TED ولكنها كانت خائفة.فقد عاشت 95 عاما، ولم ترى هلوسات من قبل أبداً.
    Bunu, mahalledeki alay konusu evde oturan kız mı söylüyor? Open Subtitles هذا من الفتاة التي عاشت في المنزل الذي كان نكتة الحي؟
    Ve takip eden çalışmalardan biliyoruz ki bunlar petrole hiç bulanmamış penguenler kadar uzun yaşadılar ve neredeyse onlar kadar iyi üreme gösterdiler. TED وعلمنا من دراسات متابعة أنها عاشت لمدة.. تقوق ما عاشته أي بطاريق غمرت بالنفط كما تناسلت بنجاح
    Sadece yalnız tusk dişli memeli hayatta kaldı ve gelişti ama kısa zamanda koşabilen timsahlar yerlerini aldı. TED عاشت وازدهرت الثدييات وحيدة الأنياب، ولكن سرعان ما اُستبدلت بالتماسيح الراكضة.
    Bir zamanlar... ..Long Island'ın Kuzey Sahilinde, New York'tan 30 mil uzakta... ..büyük bir malikanede küçük bir kız oturuyordu. Open Subtitles كان ياماكان في الساحل الشمالي من لونق ايلاند قرابة 30 ميلاً من نيويورك عاشت فتاة صغيرة في عزبة كبيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more