"عاماً" - Translation from Arabic to Turkish

• yıl
• yaş
• yıI
• yılın
• sene
• yıldır
• yılımı
• yaşındayım
• yılını
• yaşında
• yıllık
• senelik
• yaşındaki
• yılda
• yaşındaydı

Bu hıza dönmenizin de yine 8 yıl süreceğini düşünebilirsiniz, ya da 10 yıl -- hayır, cevap 45 yıldır.
ربما يخطر على بالكم انك ستعود الى نفس السرعة خلال 8 سنوات .. او 10 .. لا ..انها 45 عاماً

Ve birazcık konuşmak, bizi bir 30 yıl geriye doğru götürmek istiyorum.
وأنا أريد أن أتكلم قليلاً، تأخذ بنا إلى الوراء حوالي 30 عاماً.

- Jerry Fernandez, yaş 40 Puerto Rico'lu, nakliye işinde.
عمره 40 عاماً من بورتوريكو ويعمل لصالح شركة نقل محلية

Bu 14 yıI içinde senin hakkında yazdığım üçüncü yazı.
إنها المرة الثالثة خلال أربعة عشر عاماً أكتب فيها عنك

Yalnızca zamanını boşa harcaman yetmez 30 yılın üzerindeki ününü de riske ediyorsun.
أنتِ لا تضيعين وقتكِ فحسب بل تخاطرين بأكثر من 30 عاماً من سمعتكِ

Bu ulkelerin cogunda ortalama yasam beklentisi, sadece 40 sene.
والعمر المتوقع للفرد في تلك الدول هو 40 عاماً فقط

Şimdi bununla ilgili vurucu olan şey psikologların bunu 30 yıldır biliyor olması.
الشيئ المفاجئ حول هذا أنه لقد عرف الاطباء النفسيون هذا منذ 30 عاماً

Hey, 14 yılımı kodeste sadece bu maçı izleyeyim diye geçirmedim.
أنا لم اقضى 14 عاماً .فى السجن فقط لأشاهد هذه المباراة

Birleşik Devletlerde 20 yıl kaldıktan sonra Memleketime geri taşındım, 15 yıl önce. ve Afrika beni geri çağırdı.
عدت إلى الوطن قبل 15 عاماً بعد إقامة دامت 20 عاماً في الولايات المتحدة أفريقيا دعتني إليها مرة أخرى.

Çalışma başarısız olduğu o yıla kadar her yıl çok iyi sonuç verdi.
وسار الأمر بصورة رائعة عاماً بعد عام بعد عام، حتى جاء عام الفشل.

Ve 14 yıl önce Afganistan'da tanıştığım ve kendi çocuğum olarak evlat edindiğim kız var çünkü annesi bir devrimciydi ve öldürülmüştü.
و هناك فتاه قابلتها فى أفغانستان منذ 14 عاماً مضت التى تبنيتها كإبنه لي لأن أمها قد قُتلت حيث كانت والدتها ثوريه

Değil mi, baba? Yirmi yıl önce oldukça heyecanlı biriydi.
لقد كان شاباً برياً إلى حد ما منذ عشرين عاماً

Bu geri zekâlı bir çocuğu zehirlemekten 20 yıl hapis yattı.
هذا الأحمق الثمل مضى 20 عاماً بالسجن لأنه وضع سماً لطفل

Bu geri zekalı bir çocuğu zehirlemekten 20 yıl hapis yattı.
هذا الأحمق الثمل مضى 20 عاماً بالسجن لأنه وضع سماً لطفل

Ne olmuş benden 20 yaş büyükse? Sana mı dert?
إنّه يكبرني بـ20 عاماً على الأقلّ ولكن ما همّك أنت؟

Yedi beşliği biriktirmek için bir yıI uğraştım ama sonunda becerdim, dedi.
قالت بأنها إستغرقت عاماً كاملاً فى الحصول على 7 نيكل ولكنها أعطتهم للأطفال

Ve düşünün, 37 yılın duygusal yükünden kurtulmak nasıl bir şeydir!
وتخيل كيف يكون أن تشعر بفقدان 37 عاماً من المتاع العاطفي!

20 sene önce, o benim bahisçimdi. Çeklerimi ona devrederdim.
منذ عشرين عاماً كان وكيل مراهناتي لقد رأى صورتي هناك

Evet, son 15 yılımı düzenbazın kız kardeşim olduğunu düşünerek geçirdim.
أجل، لقد قضيت الـ15 عاماً الفائتة أعتقد أن نصّابة هي أختي

Ben 60 yaşındayım ve bir 60 yılım daha var.
عمري ستون عاماً ولا زال في محكوميتي 60 عاماً أخرى

Bu yüzden eğer seksen yaşını görecek kadar yaşarsam hayatımın elli yılını özetleyen beş saatlik bir videom olacak.
اذا لو عشت حتى 80 سنة من العمر، سيكون فيديو من خمس ساعات التي تلخص 50 عاماً من حياتي.

14 yaşında, bir bovling yolunda, oyun konsolundan çaldığım paralarla binadan kaçmaya çalışırken, güvenlik elemanı kolumu yakaladı ve hızla koştum.
كان عمري 14 عاماً داخل مركز بولينج، كنت أسرق نقود لعبة أركاد وقبل الخروج من المبنى أمسك حارس الأمن ذراعي، فجريت.

20 yıllık çatışmalardan sonra, Ömer Muhtar'ı yakalayınca kendimizi kaybettik.
بعد أن أمسكنا بعمر المختار بعد 20 عاماً من القتال

50 senelik geçmişi olan ve 3 nesildir bunu yapan bir yerden.
إنه لذيذ. انه متجر مضى عليه خمسون عاماً و متوارث لثلاثة أجيال.

Peki ya internetin nasıl kullanıldığını bilmeyen 80 yaşındaki büyükannem?
ماذا عن جدتي ذو ال80 عاماً ولا تجيد استخدام الانترنت؟

Ben sadece gerçekten istiyorum bize 50 yılda birlikte yaşama sanmıyorum.
أنا فقط لا أريد أن أفكر أننا سنعيش معاً لخمسين عاماً

Neden o kadar sinirlendiğini anlamadım. Yani kız 18 yaşındaydı.
لا أعلم لماذا غضب، أعني، لقد كان عمرها 18 عاماً