Genellikle sol insan doğasının iyi olduğuna inanıyor, insanları bir araya getirin, duvarları yıkın ve Her şey yolunda olacak. | TED | ولذلك يعتقدُ اليساريون عامةً أن الطبيعة البشرية هي جيدة: تجمعُ الناس معًا وتهدمُ الجدران وسيكون كل شيء على ما يرام. |
Merak etme, Butch. Her şey yoluna girecek. Hadi uyu. | Open Subtitles | لا تقلق بوتش.كل شىء سيصبح على ما يرام اخلد للنوم |
Satış için gereken evrakları hazırla, imzalayacağım. - Bununla hoşnut olacaksan. | Open Subtitles | ساحصل فقط على ما احتاجه من ادوات ضرورية لى, والباقى لك |
Belki de yapabilirsiniz, ancak büyük olasılıkla oldukça uyduruk bir şey olur. | TED | يمكنك ربما القيام بذلك، لكنها ستكون عدة رديئة للغاية على ما أعتقد. |
Hatırladığım kadarıyla, bana o en açıkça bildirdiğini söylemiştin bana, dediğim gibi... | Open Subtitles | لأننى على ما أذكر انك قلت لى انه أعلن بوضوح كما قلت |
Sorun değil. Depresyon bir sıkıntı değil. Eğer depresyon geçiriyorsanız, iyi olacağınızı biliyorsunuz. | TED | لا بأس بالاكتئاب. إن كنت تعاني منه، فاعلم أنّك ستكون على ما يرام. |
Madem ki karşılaştığımız bir çeşit güven sorununu tecrübe etmiş oldunuz, bu süreçte gerçekleştirdiğimiz birkaç keşfi paylaşmak istiyorum. | TED | والآن، بعد أن جرّبتم جزءاً من تحدّي الثقة الذي كنّا نواجهه، سأطلعكم على ما اكتشفناه في طريقنا بهذا الخصوص. |
Her şey harikaydı ya, adamım. İşlerim yolunda gidiyordu yani. | Open Subtitles | لقد كانت أموري جيدة جميع أموري كانت على ما يرام |
Ben de çok korktum, ama şimdi Her şey yolunda. | Open Subtitles | كنت قلقه جدا . لكن الامور تسير على ما يرام |
Her şey düzelecek. Ben iyi olacağım, siz iyi olacaksınız. | Open Subtitles | كل شيء سيكون على ما يرام سأكون أنا وأنتم بخير |
Ben belki istediğini elde etmek için beni kullandığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه ربما تحاول لاستخدام لي للحصول على ما تريد. |
Lütfen Tanrım, yaptıklarım için çok üzgünüm. Bir daha hiç yapmayacağım. Söz veriyorum. | Open Subtitles | رجاءً، الله، آسف جداً على ما فعلت ، أنا لَنْ أَعْملَه ثانية، أَعِدُ |
Okulda bir iş buldum O zaman bu senin için Sorun olmayacak | Open Subtitles | ،ولقد وجدت عملاً في مدرسة التعليم المكثّف سيصبح الأمر على ما يرام |
Kötü bir şey yapmamış olsaydı ona hiç musallat olmayacaktım. | Open Subtitles | ما كنت سأزعجها بعد ذلك لو كانت على ما يرام |
Anlaşılan onun için fazla iyiyim. Böyle bir şey olabilir mi? | Open Subtitles | حسنا، على ما يبدو أنني أكبر مما يريده هل تصدق هذا؟ |
Hatırladığım kadarıyla, sen de benim gibi insanları yoldan çıkarırdın. | Open Subtitles | على ما أذكّر هناك شخص ما بالتأكيد يحبّ نبذهم معي |
Sorun değil, ama bakmaya devam et, epey zamanımız var. | Open Subtitles | الأمر على ما يرام واصلي البحث لدينا الكثير من الوقت |
Hayır bu bir Sorun, bunlar şimdiye kadar birine söylediğim en kötü sözler. | Open Subtitles | أن هذا ليس على ما يرام، أن هذا أسوء شئ قلته لشخص ما |
Kabul etmeliyim ki pek umrumda olmayan bir kuralları var... ama görünüşe göre altı aya kadar falan değiştirilecek. | Open Subtitles | لازم اعترف ان فى دور واحد انا مش مهتم بيه بس على ما يبدو حيتغير فى ست شهورحاجه كده |
- Çekinecek birşey yok tatlım. Söz veriyorum. - Korkuyorum. | Open Subtitles | كل شيء على ما يرام يا عزيزتي اعدك انا خائفة |
Görünüşe bakılırsa gece geç saate kadar kalıp kampus çevresinde koşmayı seviyor. | Open Subtitles | على ما يبدو هو يعشق البقاء مُتأخراً والذهاب للركض حول حرم المدرسة. |
ve elinizdeki bu sınırlı bilgiyle orada ne olduğuna dair çıkarım yapmanız gerekirdi. | TED | ويتحتم عليك أن تستدل على ما هو موجود معتمدًا على هذه الدلائل المحدودة. |
Ambarını havaya uçuracağım ve almaya geldiğimiz şeye sahip olacağız. | Open Subtitles | أين تَذْهبِ؟ لتَفجير قاعِه ونحْصلُ على ما جِئنَا من أجله |
- sanırım bu onun ordusu. - Bu Prens Faysal'ın ordusu. | Open Subtitles | لان هذا جيشه هو على ما اعتقد انه جيش الملك فيصل. |
Mikrodalga menzilinde idi, ve her yönden,aynı anda geliyor gibi görünüyordu. | TED | لقد كانت على نطاق الموجات الدقيقة, وكانت على ما يبدو اّتية من جميع الإتجاهات في وقت واحد. |