O çantayı nereye koyacağını sana kaç kez söylemem gerek? | Open Subtitles | كم مرة علي أن أخبرك بالمكان الذى تضع به حقيبتك؟ |
bir fikrim var. Bunun için kamuflaj malzemesi gerek bana. | Open Subtitles | لدي فكرة, و لكن علي أن أحصل على بعض التمويه. |
bana gelince, tabi ki, vücut dilime tamamen inanmam lazım. | TED | و بالنسبة لي طبعا علي ان اثق تماما بلغة الجسد |
Tamamen dürüst olmak gerekirse, buraya gelip bunları söylemek benim için gerçekten zor. | TED | ولأكون كليا صريحا معكم، أنه من الصعب علي أن أقف هنا و أقول |
Ama şu soruyu sormam gerekiyor: Ya bu riski almak zorunda olmasaydı? | TED | لكن علي أن اسأل: ماذا إذا كانت لم تضطر لهذه المخاطرة أساساً؟ |
Bu sefer, ders bittiğinde gitmem gereken bir evim vardı. | TED | وهذه المرة، كان علي الذهاب إلى المنزل عندما ينتهي الدرس. |
Ve sonra birkaç saniye başka bir şey düşünmek için uzaklaşıyor ve düşünüyor, 'Belki, farklı bir açıdan yaklaşırsam.' | TED | وها هو يبتعد قليلاً ومن ثم يقترب مرة اخرة ويقول في نفسه ربما علي ان اقترب من زاوية اخرى |
Bu ağır kayıpla başa çıkabilmemizi ve yine de devam etmemizi sağlayan nedir? | TED | ما الذي يجعلنا قادرين علي مجابهة هذا الفقدان المروع والاستمرار في في طريقنا؟ |
Şey, doğrulamam gerek, efendim, acaba bu para gerçekten Konsolosluktaki kasadan mı geldi? | Open Subtitles | علي التدقيق ما إن كان المال جاء فعلاً من خزينة المفوضية أم لا |
Seni çıkarırım fakat önce bana bir şarkı söylemen gerek. | Open Subtitles | أنا سأساعدك علي الخروج لكن عليك أن تغني لي أغنية |
Gitmem gerek. Maris çok üzgün. Onu "Cats" kadrosundan atmışlar. | Open Subtitles | علي الذهاب,لان ماريس قانطة للغاية لقد طردوها من مسرحية القطط |
Aynı zamanda, nefes alırken kendi eserimi solumamaya dikkat etmem lazım. | TED | ويجب علي أن أكون حذرا ألا أستنشق عملي في ذات الوقت. |
Bildiğini biliyorum. Babamla görüşmem lazım ve ne yapmamızı istediğini öğrenmem lazım. | Open Subtitles | اعلم انك تعلم بذلك ، علي أن اتصل بابي لأرى مايجب فعله |
Marge, her sabah banyoyu esir alıyorsun. Saçlarımı yıkamam lazım. | Open Subtitles | مارج، أنت تقفلين الحمام كل صباح يجب علي غسل شعري |
Eğer bu evi yuvarlayabilseydim benim için çok daha kolay olmaz mıydı? | TED | ألن يكون من السهل علي أن أدحرج هذا حتى أصل إلى البيت؟ |
Tıpkı sizlerle benim aynı odada olmamız gibi, kilometrelerce uzakta olsa bile. | TED | كأنني وأنت في نفس الغرفة علي الرغم من كوننا علي بعد أميال. |
Yanlış anlamanızı istemem, efendim, fakat herkesin nerede olduklarını bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | لا أريد أن تسيء فهمي لكن علي حساب مكان تواجد الجميع |
Mesajların anlaşılabilmesi için belli bir frekansta ve hızda çalınması gerekiyor. | Open Subtitles | لا بد أنها تعمل علي تردد وسرعة معينة كي تصبح واضحة |
Sakin olmak bir iş adamının yapması gereken ilk şeydir. | Open Subtitles | التآني هو اول شئْ يَجب علي رجُل الاعمال القيام بِةِ |
Yani tek yapmam gereken, sıkı bir yumruk atıp savunmaya geçmek ve beklemek. | Open Subtitles | كل ما علي فعله هو إعطاؤه لكمة قوية ولعب موقف الدفاع ثم الانتظار |
Şu kısmı karşıya geçirmem gerekti, ama sadece bir milim. | TED | علي ان احرك هذا الجزء قليلاً .. فقط ميليمتر واحد |
Ben de, heralde kocaman pantolon cepleri olacak diye düşündüm. | TED | وقلت في نفسي اللعنة سيتوجب علي شراء بنطال بجيوب اكبر |
Şu eksen üzerinde de, hayat (beklentisi) kalitesi, ve insanların sağlığı. | TED | و علي ذاك المحور ، العمر المتوقع ، و صحة الفرد. |
Sonra işleri düzeltmeye çalışmalıyım diyorum daha iyi bir hayat, vesaire. | Open Subtitles | لكن أعتقد بأن علي أن أصلح بعض الأشياء لحياة أفضل فقط |
O yüzden diğerleri helikoptere doğru giderken ben kenarda beklemek zorunda kalmıştım. | TED | لذلك كان علي أن أتنحي جانبًا، بينما كان الآخرون يتقدمون نحو الطائرة. |
Sinsi : Üzgünüm Woody. Ama onlara hak vermek zorundayım. | TED | سلينكي: أنا آسف يا وودي لكن علي أن أوافقهم الرأي. |
bir ödül kazandığımda bu oldukça çılgın dileği sunmak zorundaydım. | TED | عندما فزت بالجائزة، كان علي تقديم هذه الرغبة المجنونة تمامًا. |
İçgüdülerim bana doğal bir şekilde ne yapmam gerektiğini söyleyecek. | TED | كنت معتقدة أن غرائزي ستخبرني فطريًا بما ينبغي علي فعله. |
Yıldızlı bir gecede, çölde Mukhtiar Ali adlı bir Sufi şarkıcıyla birlikteydim. | TED | كنت في الصحراء، تحت السماوات المليئة بالنجوم مع المغني الصوفي مختيار علي. |