"عيش" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaşamak
        
    • yaşamaya
        
    • yaşa
        
    • devam
        
    • yaşam
        
    • yaşamayı
        
    • yaşama
        
    • hayatını
        
    • yaşıyorum
        
    • yaşayabilirsin
        
    • Mantar
        
    • yaşadığı
        
    • yaşadığını
        
    • yaşamaktan
        
    • yaşamanın
        
    Eminim, önümüzde bu harika zamanları tekrar yaşamak için çok fırsatımız olacak. Open Subtitles حَسناً، سنحظى حالياًً بفرص عديده حتماًً .لـ إعادة عيش تلك اللحظات المجيده
    Temiz bir hayat yaşamak isteyen adam gelmiş soygunların en büyüğüne katılıyor. Open Subtitles رجل يريد عيش حياة نظيفة هنا انت تسجل لأكبر سرقة في المجمل
    Ve bu şekilde yaşamaya devam edersem kendime olan saygımı yitireceğim anlıyor musun? Open Subtitles ولا يمكنني الاستمرار في عيش حياتي بهذه الطريقة، وأستمر في احترام نفسي, تعلم؟
    -Hayatını yaşa dostum. hayatını yaşa. Open Subtitles فقط يعيش لمدة قصيرة يا رجل عيش لمدة قصيرة
    Ve sen çişini tuttuğun sürece bu oyuna devam ediyoruz. Open Subtitles وبعد بإِنَّنا فقط عيش ذِهاب حتى أنت أبداً لا تَتبوّلُ.
    Düşünün. Nötr karbon bir yaşam yaşamayı seçin. TED خذوا هذا بعين الاعتبار. قرروا عيش حياتكم بدون كربون.
    Kim olduğum ve hayatımı nasıl yaşamayı seçtiğim... sizi ilgilendirmez. Open Subtitles من اكون, وكيف اختار طريقة عيش حياتي ليس من شأنك
    Ve bu insanların yaşama, hareket etme, şehrin keyfini çıkarma şeklini değiştirdi. TED وهذا يغير طريقة عيش الناس، تنقلهم و استمتاعهم بالمدينة.
    Bu beyin gücünün bir kısmını, yalnızca karmaşık hayatlarını yaşamak için kullandıklarını biliyoruz. Ama, gerçekte yunus zekâsına dair ne biliyoruz? TED ونحن نعرف أنها تستخدم بعض تلك القدرات العقلية لمجرَّد عيش حياتها، ولكن ماذا نعرف حقاً عن ذكاء الدلافين؟
    Ama hep hatırlayın, her birimiz bireyiz, kalbi atan bir insanoğlu, umursayan ve kendilerine özgü hayatlarını yaşamak isteyen. TED لكن تذكروا دائما، كل واحد منا هو فردٌ، إنسان يملك قلبا نابضا، يهتم ويريد عيش حياة حقيقية يريدها.
    Eminim kendi hayatını huzur içinde yaşamak için sizin bana Prozak ya da Lityum vermenizi ümit ediyordur. Open Subtitles أنا متأكد أنه يتمنّى بأنّك ستعطيني بروزاك أو ليثيوم إذا يستطيع عيش حياته بسلام
    O sadece hastalığıyla savaşarak yaşamaya çalışan masum bir kadındı. Open Subtitles هي كانت.. إمرأة بريئة تحاول عيش حياتها بينما تقاتل المرض
    Söz ver bana, güzel şeyler yaşamaya çalışırken kendini kötü hissetmeyeceksin, tamam mı? Open Subtitles عديني انكِ لن تشعري بالسوء في المحاولة في عيش أيام جيده . حسنا
    Dürüst olmak gerekirse hala normal bir hayat yaşamaya çalışıyorum. Open Subtitles ولكن لـ اكون صريحً معكم مازلت احاول عيش حياه طبيعيه
    Hadi git ve karınla birlikte mutlu bir şekilde yaşa. Open Subtitles ماذا تفعل هنا ؟ إذهب و عيش بسعادة . مع زوجاتك الإثنين
    Yok artık amına koyayım ya. Shane, eve dön. Benimle yaşa. Open Subtitles انت تريد بكل سخافه ان تمزح معي شين, تعال البيت عيش معي
    İnsanların yaşam kalitesi ve şartlarını ne kadar zenginleştirebiliriz? TED إلى أية درجة يمكننا تطوير جودة الحياة وشروط عيش الناس؟
    Ama korkarım ki, eğer bunu yapmazsam, bu şekilde yaşamayı kendime yediremem. Open Subtitles ولكنني خائف إن لم أفعل هذا، فلن أتمكنَّ من عيش حياة هانية.
    Hayatımın uyanık olan her anında kadınların tam potansiyellerinde yaşama hakkı için çalıştım. TED ولكنني استنفذت كل لحظة من حياتي في العمل من أجل حق كل امرأة في عيش حياتها لأقصى إمكانياتها.
    Hikâyenin kendine anlattığın versiyonunu bırakabilmek, ki böylelikle hayatına dair kendine anlatıp durduğun hikâyeyi değil de, kendi hayatını yaşayabilesin. TED هو أن تترك الإصدار الوحيد لقصتك الذي أخبرت به نفسك لتستطيع عيش حياتك، لا أن تعيش القصة التي أخبرت بها نفسك حول حياتك.
    Altı yıldır buralarda yaşıyorum ve öyle bir yeri hiç duymadım. Open Subtitles انا عيش هنا منذ 6 سنوات ولم اسمع بشىء في هذا المكان
    Diyalizle bir 80 90 yıl daha yaşayabilirsin. Open Subtitles ولكن مع غسيل الكلية يمكنك عيش 80 أو 90 سنة أخرى
    Vahşi Mantar yahnisi ile kızarmış kuzu yiyor olacaksın. Open Subtitles يمكنك أن تتناول يخنة لحم الضأن المطهو ببطء مع عيش الغراب البري
    Belki de cennet insanın en iyi zamanlarını tekrar yaşadığı yerdir. Open Subtitles حسناً، لربما هذه ماهية النعيم.. مكان حيث تعيد عيش لحظاتك الأفضل
    Ve biz bu nedenle hayvanların daha uzun yaşadığını düşünüyoruz.. TED وتعتقد ان ذلك هو سبب عيش الحيوانات لفترة طويلة
    "Hayatımın sahte olduğunun anlaşılması korkusuyla yaşamaktan bıktım. Open Subtitles لقد مللت من عيش حياتي خائفاً أن يتم اكتشاف مدى زيفي
    Elbette planlamadığın bir hayatı yaşamanın ne demek olduğunu biliyorum. Open Subtitles نعم، عيش الحياة التي لم نخطط لها أعلم ما يعني هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more