"عين" - Translation from Arabic to Turkish

    • göz
        
    • gözü
        
    • gözünü
        
    • gözün
        
    • gözlü
        
    • gözüne
        
    • gözleri
        
    • gözünün
        
    • gözünde
        
    • gözlerine
        
    • gözünden
        
    • gözlerini
        
    • gözlerinin
        
    • gözüm
        
    • gözler
        
    Bir kol, göz veya bacak feda ederek evlerine dönenler şanslı olanlardı. Open Subtitles وحدهم من عادوا للبيت من فقد ذراع .. عين .. أو ساق
    Senin ve benim için zaman doldu göz göze bakarak. Open Subtitles قد حانت اللحظة بيني وبينك لننظر في عين بعضنا البعض
    Bu doğru değil! Üç gözü vardı, üç eli değil. Open Subtitles هذا ليس صحيح, إنه لديه عين ثالثه ليس يدا ثالثه
    Efsaneye göre, Klopatraya bir gerdanlık verilmiş, büyük güçlere sahip kedi gözü gerdanlığı. Open Subtitles ،كما تقول الاسطورة ،تم إهداء كليوبترا قلادة تحتوي على جوهرة عين القط القوية
    Karısı Mountain Water'ın şaşı olan gözünü ameliyat ettirebilmek için paraya ihtiyacı vardı. Open Subtitles لكى يجمع المال لإجراء عمليه جراحية فى عين زوجته التى تعانى من الأستيجميا
    Vücudunu sarmalayan bu sürüngen onu göz açıp kapayana kadar öldürebilir. Open Subtitles ذلك الزاحف القاتل الذي يطوّق جسمها يمكن أن يقتلها بطرفة عين.
    Bu insan tek eliyle bir otomobili kaldırabiliyor, göz açıp kapayınca ateş yaratabiliyor. Open Subtitles هذا الشخص بإمكانه رفع سيارة بيد واحدة يمكنه أن يخلق ناراً بومضة عين
    Ayrıca kurbanın göz çukurunun üçgen şeklinde olduğunu da tespit edebildim. Open Subtitles و قد تمكنتُ من تحديد أنّ مدار عين الضحية مثلث الشكل
    Bir mum yakıyorum ve tüniğimden bir parça koparıp göz bağı yapıyorum. Open Subtitles و سأشعل شمعه و سأقطع قطعة من ردائي و سأحولها لعصابة عين
    Hem, bir başka memurla tekrar göz göze nasıl gelebilirim ki? Open Subtitles أعني، كيف من المفترض لي أن أنظر في عين ضابط ثانيةً؟
    Ve bunu çeken adamın güçlü bir gözü ve video işleme konusunda deneyimi olduğu ortada. TED ومن الواضح أن الرجل الذي قام بتصويره يملك عين ثاقبة وبعض الخبرة في تحريرالفيديو.
    Tek gözü kısık bir adam. Belinde bir kılıç var. Hem de uzun bir kılıç. Open Subtitles لديه عين واحدة فقط، كان يتقلد سيفا قاطعا سيف طويل
    Onu gördüm. Tek gözü kocaman açıldığına göre o da beni görmüş olmalı, anne. Open Subtitles رأيته وانه أكيد رآني رأسه له عين واحدة كاملة، ماما
    Sevgili babamın gözü tekrar dönmeye başladı. Open Subtitles وبالتأكيد بان عين أبى المحبوب بدأت بالتجول ثانية.
    Danzo Shisui'nin gözünü kullanamadı ama onu köşeye sıkıştırdın, Sasuke. Open Subtitles ،دانزو لم يستخدم عين شيسوي و لكنك حاصرته جيداً، ساسكي
    Okula geri döndüğünde arkasında bir gözün büyüdüğünü fark edemeyecekler. Open Subtitles في المدرسة الأطفال لن يلاحظوا أن عين ثالثة تنمو هناك
    "Asansör gözlü" bir iş arkadaşınızın, sizi yukarıdan aşağı süzmesi. Open Subtitles زميل مع عين فاحصة تنظر إليك من الأعلى إلى الأسفل
    Adamlarından birine muhbirliğini itiraf etmesi için gözüne wasabi sokturuyordu. Open Subtitles لغرز فجل ياباني في عين رجل آخر لجعله يُثر بالوشاية
    Peki, gözleri görenler için, bu destekleyici kontakt lenslere ne dersiniz? TED أو للمبصرين منا، ماذا عن عدسات عين لاصقة تساعدنا في حياتنا اليومية؟
    Bir insanın tam gözünün içine bakmalısın. Böylece o adamı daha iyi tanırsın. Open Subtitles السيطرة التامة ، إنظر إلى عين الحق تتعلم الكثير عن رجل بهذه الطريقة
    Birbirlerine çok benzemekle birlikte bu moleküller her hayvan gözünde bulunur. Open Subtitles تكمن الجزيئات التي ترتبط ارتباطا وثيقا في صميم كل عين حيوان.
    Babamım kutsal mekanını yıktığını bilerek onun gözlerine nasıl bakacaksın? Open Subtitles أنت يُمْكِنُ أَنْ تَنْظرَ إلى عين أَبّ، يَعْرفُك حطّمتَ ملجأه؟
    Fakat bu dikkatli bir müfettişin gözünden kaçmadı, ve yakayı ele verdi. TED و لكن تم اكتشاف ذلك عن طريق محققي عين النسر، و تم إدانته.
    Savaşabilirsin ya da inkar edebilirsin Bu olanlara gözlerini kapayabilirsin Open Subtitles يمكنك محاربة الأمر، يمكنك نكرانه يمكنك إدارة عين عمياء اليه
    Keskin gözlerinin emin ayağımın ukala kıçını nasıl tekmelediğini görmek ister misin? Open Subtitles أترغب عين الصقر خاصتك في مشاهدة قدمي الثابتة تركل مؤخرتك الذكية ؟
    Bir gözüm kör ve diğeri de çok iyi durumda değil. TED فأنا أعمىً في عين واحدة، و الرؤية بالأخري ليست بجودة كافية
    - Ne oldu? Kapı kolu yok! Tahta tavalar, kocaman cam gözler ve şimdi de kapı kolu yok. Open Subtitles لا توجد مقابض الباب مقلاة خشبية، عين زجاجية كبيرة و الآن لا توجد مقابض الباب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more