"عينا" - Translation from Arabic to Turkish

    • gözlerini
        
    • gözlerine
        
    • göz
        
    • Eyes
        
    • gözlerinin
        
    • Gözleri
        
    • Gözlerin
        
    Elmas misali pırıldar nehir yârimin gözlerini süzdüğümde. Open Subtitles تحيي النهر و تحيل الضوء لماس عندما انظر الي عينا حبي الحقيقي
    Elmas misali pırıldar nehir ...yârimin gözlerini süzdüğümde Open Subtitles تحيي النهر لتحيلي الضوء الي ماس عندما انظر في عينا حبي الحقيقي
    Bir takım kurup, intikam almak için babasını gözlerini mi vermiş. Open Subtitles لقد وهب عينا والده لكي يشكل فريق للإنتقام؟
    Annenin gözlerine, babamın burnuna sahip. Open Subtitles رودني كوبر باتم لديه عينا والدته وأنف والده
    Ulric'in gözlerine bakar bakmaz anladım. Open Subtitles عرفت ذلك في الحظة التي رايت بها عينا أورليك
    Biz onunla asla göz göze gelmedik fakat Pete duaların durabileceğini söyledi. Open Subtitles لم نتقابل ابدا عينا لعين ولكن قال بيتي الصلوات ممكن ان توقفه
    "Bugün saat 10'da Snake Eyes Kulübünde sen polisi getirme ben de silahımı getirmeyeyim." Open Subtitles الليلة عند العاشرة مساء ملهى "عينا الافعى" لا تحضر الشرطة وأنا لن أحضر مسدسي
    Big Jim, Black Larson'ın gözlerinin içine baktı ve alçak ruhunu gördü. Open Subtitles جيم الكبير نظر بعمق نحو عينا بلاك لارسون ورأى هناك روح الظربان
    gözlerini annemden almıştı ve bazen, ona bakarken gülümsediğinde aynaya bakıyormuş gibi hissediyordum. Open Subtitles لديها عينا والدتي و في وقت ما, عندما نظرت اليها وابتسمت شعرت كأنّي انظر في المرآة
    O sadece gözlerini kapayıp, sanki ben hiç yokmuşum gibi yapmış. Open Subtitles لقد اغلقت عينا و تظاهرت انى غير موجودة مطلقا
    İtler, babasının gözlerini oyarken ona zorla izletmişler. Open Subtitles لقد قال أن المستذئبين أجبروه عالمُشاهدة عندما اقتلعوا عينا أبيه
    Babanın gözlerini almışsın. Open Subtitles عينا والدك، في هذه اللحظة، في هذا المكان.
    Birinin gözlerini nasıl yakacağız? Open Subtitles كيف تحرق عينا أحدهم على أى حال؟
    Sarah'ın gözlerini kimin aldığını sana söylemem, biliyorsun. Open Subtitles أنت تعلم أنه لا يمكنني أن اقول لك من حصل على عينا "سارا".
    Hiç yardımcı olmuyorsun! gözlerine baktım. Erkeğin Gözleri değil. Open Subtitles لقد نظرت لعيونه، ليست عينا رجل بل عينا جبان
    Ama son iki yılda ne zaman annemin gözlerine baksam üzüntü ve mutsuzluk gördüm. Open Subtitles في كل مرة رأيت في عينا أمي لم أرى سوى الألم والحزن
    Babanın gözlerine bak ve ona gerçeği söyle sadece. Open Subtitles انظر الى عينا والدك واخبره بالحقيقة
    Pek çok insan böyle bir şey olmadığına bunun sadece hikayelerde olduğuna inanır, ama o ikisi ilk kez birbirleriyle göz göze geldiklerinde, bu gerçekten samimi, şakası olmayan, kesinlikle, yaşamda bir kez olan, Open Subtitles كثير من الناس يقولون لا يوجد شئ كذلك هذه الأيام إنه شئ تجده فقط فى القصص ولكن عندما تقابلت عينا الاثنين
    Tanrı'nın spermlerine göz kulak olduğunu hiç sanmam. Open Subtitles أنا لا أعتقد أن الله يبقي عينا علىحيواناتكالمنوية.
    Snake Eyes Kulübünde Albay Sikes'i hiç görmedin mi yani? Open Subtitles إذن فأنت لم تري العقيد (سايكس) في ملهى "عينا الأفعى"؟
    Daha önce kimsenin gözlerinin görmediği bir adam Maine Ulusal Bankası'ndan içeri giriyordu. Open Subtitles دخل رجل لم تقع عينا أحد عليه من قبل الى بنك ماين ناشيونال
    İri, yağlı, kıvırcık saçlı, küçük, gaddar Gözleri ve siyah gözlüğü var. Open Subtitles ضعيف البنية, ذو شعر مجعد, و عينا صغيرتان, و يضع نظارات شمسية.
    Daha önce farketmemişim. Çok güzel Gözlerin var. Open Subtitles انا لم الاحظ من قبل ان لديك عينا جميل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more