"في أحد" - Translation from Arabic to Turkish

    • birinde
        
    • sonra bir
        
    • biri
        
    • Bir gün
        
    • Geçen
        
    • birine
        
    • Bir keresinde
        
    • birinin içinde
        
    • Ve bir
        
    • günlerden
        
    Las Vegas'da olduğunuzu düşünün, kumarhanedesiniz ve oradaki bilgisayarlardan birinde oyun oynamaya karar veriyorsunuz, aynı solitaire ya da satranç oynar gibi. TED تخيل أنك في لاس فيجاس، في كازينو، وقررت أن تلعب لعبة في أحد حاسوبات الكازينو، فقط مثل ما تلعب السوليتير أو الشطرنج.
    Şimdi, o sitelerden birinde işe girmek, grafik tasarım yapmak istiyorum. Open Subtitles ما أريده الآن هو الحصول على عمل في أحد هذه المواقع
    sonra bir gün odasına gittim ve yatağının boş olduğunu gördüm. Open Subtitles في أحد الأيام ذهبت إلى غرفته ولاحظـت أن سريره كان فارغاً.
    Adamın biri öldürülüyor ve benden veya arkadaşlarımdan mı şüpheleniyorsun? Open Subtitles شخص ما قتل وأنتِ في الحال تشتبهين في أحد أصدقائي؟
    Ben de Bir gün kendisine zarar verirken onun fotoğrafını çektim TED لذلك في أحد الأيام، التقطت صورة له وهو يقوم بإيذاء نفسه.
    Evet, Eşik altı departmanında Geçen sene bazı kayıplar yaşadık. Open Subtitles أجل لقد حدثت بعد الخسائر في أحد الأقسام العام الماضي
    Sokak çeteleri birine çok kızınca, adamı tabuta değil... bu meretlerden birine koyuyor. Open Subtitles عندما يغضب الشارع عليك فأنه لا يقتلك مباشرة يضعونك في أحد هذه الأشياء
    Bir keresinde koca bir patlayan şeker paketini burnuma çektim, evet. Open Subtitles أتعلمي، في أحد المرات إستنشقت عبوة كاملة من الحلوى المفرقعة، أجل
    O yukarda, tavan arasında ... kutuların birinin içinde olmalı. Open Subtitles لابد أنها في العليّة في أحد هذه الصناديق في أحد هذه المئات من الصناديق
    Son günlerinden birinde, yanında oturuyordum, bana baktı ve açıkça dedi ki: Open Subtitles في أحد آخر أيامها، وعندما كنت جالسة بجانبها. نظرت لي وقالت بوضوح:
    Kocası yaklaşık bir yıl önce diğer kampların birinde sıtmadan öldü Open Subtitles لقد مات بسبب الملاريا قبل حوالي سنة في أحد المعسكرات الأخرى
    Ve bu ufaklıkta günün birinde Dunder Mifflin kağıdı olabilir. Open Subtitles وهذا الجذع هنا قد يكون في أحد الأيام دندر ميفلين
    Sadece merak ediyorum. Bu pozisyonlardan birinde yapışıp kalacağını hiç düşündün mü? Open Subtitles أنا فقط أتسائل ألم تفكري أنه قد تعلقين في أحد هذه الأوضاع؟
    Görünüşe göre beş hafta önceki dahili raporlarımdan birinde küçük bir hata varmış. Open Subtitles يبدو أنه كان هناك خطأ صغير في أحد تقاريري الداخلية منذ 5 أسابيع.
    Bu gösteriyor ki, Lucky kendi iş mekanlarından birinde öldürüldü. Open Subtitles مما يشير أنه قد تم قتله في أحد أماكن عمله
    Ve sonra bir gece eve yürürken beni öptü, yanağımdan sadece. Open Subtitles وبعدها في أحد الليالي كنا نمشي للمنزل وقبّلني.. فقط في خدي
    Ama sonra bir gün memeli penisi hakkında düşünmeye başladım. TED لكن في أحد الأيام بدأت في التفكير حول الأعضاء التناسلية الذكرية في الثديات.
    Bir gün pederin biri genç bir rahibeyi arabayla evine götürüyormuş. Open Subtitles كاهن منح راهبة شابة توصيلة من الكنيسة للمنزل في أحد الأيام
    Dünyanın herhangi bir yerinde mahkum olan her dört kişiden biri şu an burada Birleşik Devletlerde. İşte bu da bu inandığımız tek kullanımlık TED فواحد من كل أربعة اشخاص .. في مكان ما .. هو في أحد السجون في أمريكا .. ان هذا المفهوم الثقافي \ الاخلاقي
    Bir gün bizim bölümün kuzey ve güney yanlarını ayıran A ve B kapısının arasında beni kenara çekti. TED في أحد الأيام سحبني بين البابين أ و ب الذي يفصل الجانب الشمالي عن الجانب الجنوبي من وحدتنا السكنية.
    Bir gün sinirle o notu rafa kaldırıp bir soru sormaya karar verdim. TED في أحد الأيام، ونتيجة إحباطي، قررت أن أرمي النّص وأن أسأل سؤالاً واحداً
    Geçen gün birinin yanından geçtim ve yüzlerce mısır koçanı gördüm. Open Subtitles كنت اسافر بجوارها في أحد الايام ورأيت مئات الذرة , المئات
    Saldırgan intikam almak için mekanlarından birine, abisini vuranı aramaya gitmiş. Open Subtitles محتجز الرهائن ذهب يبحث عن مطلق النار في أحد أماكنهم لينتقم
    Ama bulabildiğim tek şey,... Bir keresinde çöpten kek yediğin... ki,açıkçası bu durum seni daha çok sevmemi sağladı. Open Subtitles لكن الجُرم الوحيد الذي وجدته أنكِ في أحد الأيام إلتهمتي كعكةً من القمامة، وهذا بصراحة يجعلني أعجب بكِ أكثر.
    Köle hücrelerinin anahtarı. Çanlardan birinin içinde. Gidelim. Open Subtitles المفتاح الى مقر العبيد في أحد أغصان الشجرة فلنذهب
    Bir gün ortadan kaybolur Ve bir daha geri dönmezler. Open Subtitles خرجت في أحد الأيام ولم تعد، كأنها اختفت في الهواء.
    günlerden Bir gün, annemin öldüğünü duydum. Mümkün olduğunca soğukkanlı olmaya çalıştım. Open Subtitles في أحد الأيام إكتشفت أن أمي ماتت حاولت أن أظلّ لامبالية قدر الإمكان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more