"في الليلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • gece bir
        
    • bir gece
        
    • dün gece
        
    • gece de
        
    • her gece
        
    • Bir gecede
        
    • gecesi
        
    • bir gün
        
    • geceden
        
    • gece için
        
    • konusu gecede
        
    • gece biz
        
    • akşam bir
        
    İsmimin dün gece bir inilti formunda konuya dahil olduğunu varsayıyorum. Open Subtitles أظنّ أنّ اسمي برز في الليلة الماضية على شكل آهةٍ جنسيّة
    Bu demek oluyor ki dün gece bir bar dolusu şüpheli varmış. Open Subtitles الذي يعني أن هناك بار ملئ بالمشتبه بهمِ هنا في الليلة الماضية
    bir gece önce ne kadar kavga etse, ne içse de her daim çalışan, TED يعمل دائمًا، بغض النظر عن المخدرات التي تناولها والمشاجرات في الليلة السابقة.
    dün gece gökyüzünün altında durdun ve beni eşitin olarak ilan ettin. Open Subtitles في الليلة الماضية ، وقفت أمام السماوات معلنةً نفسكِ بأنكِ مساوية لي.
    dün gece de garsona sevgilisinin Kimsesiz Güvercin'i aradığını söylemişsin. Open Subtitles في الليلة الماضية قلت للنادلة صديقها يبحث عن الحمامة الوحيدة
    En azından ben her gece üç kere çişe kalkmak zorunda değilim. Open Subtitles على الاقل لايجب على ان انهض ثلاث مرات في الليلة لأتبول
    Bu bir şekilde oluyor, özellikle Bir gecede 14 hasta gördüğün bir hastanede çalışıyorsan. TED الان يتطلب بعض العمل, بالاخص عندما تعمل بمستشفى ترى فيها في الليلة الواحدة 14 شخصاً.
    Bu gece bir otelde kalsan daha iyi olacak galiba. Open Subtitles يا رجل، وربما كنت أفضل الإقامة في الليلة الفندق.
    Bak, dün gece bir tur yaptım. Open Subtitles أنظر، لقد قمت بالرحلة الأولى في الليلة الماضية
    Onun öldüğü gece bir kadın seni öldürmeye geldi. Open Subtitles في الليلة التي توفي فيها، إمرأة جاءت لقتلكِ. ماذا حدث؟
    Bazıları daima mutsuzdur ve onların hayatlarının tamamı... bir gece önce yaptıklarından ötürü her sabah yaşadıkları pişmanlıktır. Open Subtitles هم دائما غير سعيدة، وتنفق كل صباح الندم شرور في الليلة السابقة.
    Bozulacak şey varsa, bir gece önceden açardık. Open Subtitles حسنا، إذا كانت ستعمل غنيمة ، فتحنا أنه في الليلة السابقة.
    bir gece önce bir maç kazanmışlar. Bahiste onlardan para kazanmış. Open Subtitles لقد ربح في الليلة الماضية وجنى منهم بعض المال
    dün gece seksi Sam'ın arkasında gizlenen... gerçek Samarjit'i fark ettim. Open Subtitles في الليلة الماضية إصطدمت بسمرجيت الحقيقي المتخفي وراء سام الوسيم ..
    Gece'de annem hep parti verirdi ve Olga Teyze sihirli feneri ve peri hikayeleriyle birden çıkagelirdi. Open Subtitles ــ في الليلة الثانية عشر اعتادت أمي أن تقيم حفلا وتأتي العمة أولجا بصندوقها السحري.. وحكايات الجنيات
    Mekanik olarak her gece binden fazla galaksinin fotoğrafını çekmeye programlanmış. Open Subtitles وقد تم برمجته لكي يأخذ صورا بطريقة آلية لأكثر من 1000 مجرة في الليلة
    Gece uyumuş bir birey ile uyanık kalıp fazla hareket etmemiş bir bireyi karşılaştırdığımızda uyku sırasındaki enerji tasarrufu Bir gecede 110 kalori. TED إن قارنت فردا نام ليلا، أو بقي مستيقظا ولم يتحرك بشكل كبير، فإن توفير الطاقة بالنوم هو حوالي 110 سعرة حرارية في الليلة.
    - Bak, düğün gecesi aletleri bizzat kendim getiririm. - Sağ salim. Open Subtitles اسمع، سأعيد كلّ الأغراض بعد غد في الليلة نفسها كما أخذتها منك
    Sınıfımdaki bir çocuk, bir gün sınıfa bıçaklanmış bir halde geldi, önceki gece olmuş. TED قد جاء طالبٌ إلى صفي يوماً كان قد تعرض للطعن في الليلة السابقة.
    İlk geceden yeni yatağını kırmaya mı çalışıyorsun? Open Subtitles هل تحاولين كسر سريرك الجديد في الليلة الأولى؟
    Geçen gece için sürpriz yapmak istemiştim. Bir yıldönümü hediyesi. Open Subtitles أردتها أن تكون مفاجأة في الليلة الماضية هدية الذكرى.
    Anlaşılan söz konusu gecede bankamatiğe uğramışsın. Open Subtitles يبدو أنك زرت الصراف الآلي في الليلة المشكوك فيها
    O gece biz otoparkta yaptığı gösteriden bahsediyorsun. Open Subtitles أنت تشير إلى التجربة الذي قام بها في المرآب في الليلة السابقة
    Dün akşam bir rehinciden aldım. Hoşuna gideceğini düşündüm. Open Subtitles اخذته من محل مستعمل في الليلة الماضية، ظننت أنك قد تتحمس له

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more