14 yaşındayken, 60 yaşında bir adamın üçüncü karısı olmuş ve 18'ine gelmeden, üç çocuk annesi boşanmış bir kadındı. | TED | في عمر الـ 14 أصبحت الزوجة الثالثة لرجل في الـ 60 وفي عمر الـ 18 أصبحت أما مطلقة لثلاث أطفال |
17 yaşında, arkadaşı Al Diaz ile birlikte sanat dünyasına ilk girişini yaptı. | TED | في عمر الـ17، خطى أولى خطواته الناجحة في عالم الفن بصحبة صديقه ألدياز، |
İşverenler, sicilinden dolayı onu geri çevirdi. Kalp rahatsızlığı ve diyabeti nedeniyle annesi, en yakın arkadaşı, 43 yaşında hayatını kaybetti. | TED | فقد رفضه أرباب العمل بسبب سجله الإجرامي، وتوفيت والدته، أعز صديق له في عمر 43 عاماً بسبب أمراض القلب ومرض السكري. |
Sadece genetikle ilgili değil. Sekiz yaşındaki çocuklar felç geçiriyor. | Open Subtitles | إنها ليست الجينات،نحن نرى سكتات قلبية في عمر 8 سنوات |
5 yaşında okula gitmesi gereken yaşta evinde oturuyor ve erkek kardeşleri okula gönderiliyor | TED | في عمر الخامسة، عندما يجب أن تكون في المدرسة، تبقى الفتاة في البيت بينما يذهب إخوتها الذكور إلى المدرسة. |
Artık öldüğüne göre mal varlığının büyük çoğunluğu oğullarına yatırım olarak kalacak ve 18 yaşına geldiklerinde milyonlarca dolarları olacak. | Open Subtitles | الان وبما انه ميت قسم كبير من ثروته ستُحفظ كودائع لابنائه ملايين الدولارات سيتمكنون من استخدامها في عمر الـ 18 |
Tifodan kaynaklanan yüksek ateşten öldü 44 yaşında, sanırım, 43 ya da 44. | TED | لقد مات بسبب حمى التايفويد في عمر 44، كما أعتقد، 43 أو 44. |
Daha 20 yaşında doktora tezini bitirmiş ve Avrupa'daki en iyi üniversitelerden davet edilecek kadar iyi bir yoldaydı. | Open Subtitles | في عمر العشرين فقط كان في طريقه لإتمام حصوله على درجة الدكتوراه و يكسب احترام الجامعات الكبيرة عبر أوروبا |
Gittiği için aileme destek olmak adına 17 yaşında çalışmak-- | Open Subtitles | الحصول على عمل في عمر 17 لدعمنا لأنه ببساطة رحل |
Tatlım. 24 ve 18 yaşında çocuklarım olması mümkün mü? | Open Subtitles | حبيبتي، هل يُعقل أن لدي أبناء في عمر الـ24 والـ18؟ |
Annesiyle birlikte Helsingborg'da büyümüş. Annesi ölünce, 17 yaşında oradan taşınmış. | Open Subtitles | ترعرع مع والدته في هلسينغبورغ إنتقل في عمر 17، عندما ماتت |
22 yaşında asker, 28 yaşında ise Kongre Üyesi oldu. | Open Subtitles | جندي في عمر الـ22 عضو في الكونغرس في عمر الـ28 |
Buldular ki, eğer maraton koşmaya 19 yaşında başlarsanız, her yıl gittikçe hızlanırsınız, 27 yaşınızda zirvenize ulaşıncaya kadar. | TED | ووجدوا .. انهم ان بدأت تجري في عمر 19 سوف تصبح اسرع واسرع كل عام حتى تصل الى ذروة سرعتك في عمر 27 |
Üç yıl sonra 42 yaşında daha ilerlemiş yumurtalık kanserli olarak tekrar geliyor ve kendisine biraz daha kemoterapi uygulanıyor. | TED | وعادت بعد ثلاث سنوات في عمر 42 بسرطان مبيض أكثر وعلاج كيماوي أكثر. |
Altı ay önce, 22 yaşındayken, kalp hastalığı nedeniyle vefat etti. | TED | قبل نصف سنة، توفّيت من مرض القلب في عمر 22 سنة. |
Altı yaşındayken bir gün balta girmemiş ormanlar hakkında bir kitap okumuştum. | Open Subtitles | ذات مرة، عندما كنتُ في عمر السادسة قرأتُ كتاباً عن الغابة البدائية |
13 yaşındaki kıza tecavüz edip, suçlanan bir karaktere dayanıyor. | Open Subtitles | والقصه مبنيّه على اغتصابه لأحد الفتيات في عمر الثالثه عشر |
Bu okullarımıza bırakılabilecek bir şey değil, yine de erken yaşta başlamak yararlı. | TED | وذلك شيء يجب أن لا يترك لمدارسنا فقط، على الرغم من أنه من المهم البدء في عمر مبكر. |
Ve ben bunu insanlara söylediğimde, ... ... yaşına göre gerçekten iyi görünen 80 ya da 90 yaşında ki ... ... birinin bakımıyla meşgul olduğunu söylüyor. | TED | وعندما أخبر الناس عن هذا يتجهون للتفكير في شخص في عمر 80 او 90 والذي يبدو بشكل جيد لا يتناسب مع 90 او 80 |
12 yaşındaydım ve bir AVM'de keşfedilmiştim. | TED | كنت في عمر 12 عندما وقع اكتشافي في مركز تجاري. |
dedi. Ve 17. doğum günümde Janis Ian'ın dediği gibi gerçeği 17 yaşımda öğrendim. | TED | في عيد ميلادي السابع عشر، كما كانت جانس إيان ستقول بطريقة رائعة، عرفت الحقيقة في عمر السبعة عشر : |
İşte üç-dört-beş yaşlarında ticari cinsel istismar için satılmış bu çocukların fotoğraflarını görüyorsunuz. | TED | ترون هنا صور لأطفال في عمر الثالثة , و الرابعة , والخامسة الذين توجر بهم لتجارة الإستغلال الجنسي |
Mesele şu, 18 yaşındasın ve kendi seçimlerini yapmaya başlamak için yeterince büyüksün. | Open Subtitles | يبقى المهم وهو انك في الثامنة عشرة وانت في عمر تستطيع معه اختيار |
Buz adacığı için kendini hazır hissetmeyen yaştaki kadınlar için. | Open Subtitles | هي للنسااء في عمر معين اللاتي غير مستعدات للجليد الذي يطفو |
Küçük yaşlarda beni güzel şeylere yönlendiren bir ailem olduğu için çok şanslıydım. | Open Subtitles | ...كنت محظوظة لأن والديّ ...وجهاني في عمر مبكرة .نحو الأشياء الجميلة في الحياة |
Ben sırf kızım diye, bana 12 yaşındaymış muamelesi yapıyorsun. | Open Subtitles | لكن لأنني فتاة 12 حيث تعاملني كأنني في عمر الـ |
Annem, ninemin dedemi ateşe verdiğini gördüğünde 12 yaşındaydı. | TED | كانت والدتي في عمر 12 عاماً حينما رأت جدتي ترفع السلاح في وجه جدي. |
Şu an yaşlandığında başına geleceğini düşündüğün şeylerin aslında olduğu yaştayım. | Open Subtitles | أنا في عمر حيث تحدث الأمور فعلاً عندما تبكر في العُمر |