"قاموا" - Translation from Arabic to Turkish

    • onu
        
    • Beni
        
    • Seni
        
    • bizi
        
    • yaptı
        
    • etmişler
        
    • etti
        
    • yapmışlar
        
    • aldılar
        
    • onları
        
    • verdiler
        
    • da
        
    • yaptıklarını
        
    • yaptılar
        
    • onlar
        
    onu birinci elden almıştık, ve lanet olası Arap'ı vurdular mı? Open Subtitles عثرنا عليه في الجزيرة و قاموا بأطلاق النار على العربي اللعين؟
    Hikayeyle ilgili yanlış olan gerçeğe Beni uyandıran ilk şey bana açıklandığı zamandı. TED عندما قاموا بروايتها لي. إذا تعرضت لحادث سيارة بعد هذه الجلسة وكُسر وركي
    İş, çocuk oyuncağı, bir maymun bile becerebilir, bende Seni düşündüm! Open Subtitles وبالنسبة للمهمّة فإنّها سهلةٌ جداً يمكن للقرد فعلها، لذلك قاموا باختيارك
    Sen ne halt ediyorsun? Birden ortaya çıktılar. bizi katlettiler. Open Subtitles لقد باغتونا ثم قاموا بذبحنا يجب ان تنسحبوا من هنا
    Tüm işi çocuk yaptı. Eminim evde de böyle yapıyordur. Open Subtitles الصغار قاموا بكل الجهد أراهن أن يقوم بذلك في المنزل
    Ayrıca, bu eşya ortalık bir yerdeyse niye evi darmadağın etmişler? Open Subtitles بالإضافة ، إذا كانت موضوعة هكذا لماذا قاموا بقلب المكان ؟
    Bundan sonrası iyice korkutucu çünkü onu kovalıyorlar ve meşaleler ve saire. Open Subtitles ياللهول لقد اصبحت القصة مخيفة جدا لانهم قاموا بمطاردته واشعلوا الشعلات والحاجات
    Ve sonra Connie Cardullo bana ailesinin onu bir akıl hastanesine koyduklarını söyledi. Open Subtitles وبعد ذلك قالت لى كوني أن أبويه قاموا بوضعة في مستشفى للامراض العقلية.
    İntihar etmeyince, hücreleri ortaya çıkmasın diye onu ortadan kaldırdılar. Open Subtitles وعندما لم يقفز، قاموا بالقضاء عليه قبل أن يكشف خليتهم.
    Bir hücreye kapattılar. İlk alınan bendim, o yüzden Beni bir hücreye koydular, TED ثم قاموا بوضعي في زنزانة. لقد كنت أول المعتقلين، ولهذا وضعوني في زنزانة،
    Beni spontane bir kamu sanat projesine katılmaya davet ettiler. Open Subtitles الذين قاموا بدعوتى لأنضم أليهم فى مشروع الفن التلقائى العام
    Golf oynayarak güzel bir gün geçireceğimi, Beni şeytanmışım gibi gören ve bir çeşit karabasanmışım gibi davranan tüm o insanlardan uzaklaştığımı sanıyordum. Open Subtitles بعيد عن كل أولئك الناس الذين قاموا بتشويه صورتي وجعلوني أبدو مثل شخص شرير على الرغم أنه تمت برائتي من قبل لجنة التحكيم
    Seni hangisi tuttu bilmiyorum ama bir casusu gözünden tanırım. Open Subtitles لا أعلم لماذا قاموا بإيجارك ولكننى اعرف الجاسوس عندما أراه
    Tabii, işe başladıktan bir hafta sonra da kovdular Seni. Open Subtitles أجل، ومن تم قاموا بفصلكَ بعد أسبوع من بداية عملك
    bizi de benzer bir şekilde öldürmek kesinlikle kuşku uyandırırdı. Open Subtitles سوف يثير ذلك الشكوك بالتأكيد إذا قاموا بقتلنا بنفس الطريقه
    OncoSearch çok fazla keşif yaptı. TED أونكو سيرش قاموا بالعديد من الاستكشافات.
    Triyaj alanındayken suyu gelmiş, bu yüzden onu hemen doğumhaneye getirmişler ve sonra onu muayene etmişler. TED لقد نزل ماء رحمها في منطقة الفرز، لذا فقد جاؤوا بها مباشرة إلى غرفة الولادة، ثم قاموا بالفحص.
    Yanılan terapistler de onları bu kabusların gerçekliğine ikna etti. Open Subtitles و الأطباء النفسيين قاموا بتضليلهم ليقتنعن ان كوابيسهن كانت حقيقية
    Tapyocayı alıp mutfağa getirmişler, ince ince dilimleyip leziz cipsler yapmışlar. TED أقتفوا أثر جذور التابيوكا حتى المطبخ، قاموا بتقطيعها لأجزاء صغيرة وصنعوا رقائق لذيذة.
    Kolumu sırtıma yasladılar, cüzdanımı aldılar ve Beni yere devirdiler. Open Subtitles قاموا بتثبيت ذراعي للخلف ثم أخذوا محفظتي ثم رموني أرضاً.
    Hazinelerini bir fırının ortasında topladılar ve onları eritmek için üstüne ateşi üflediler. Open Subtitles و قاموا بتجميع كنوزهم فى وسط الفرن و نفخوا النيران فيه ليذيبوا الذهب
    Ama anlaşmalarımızın temeline göre, bize bir güven kredisi verdiler. TED لكنهم بناءا على المواقف, قاموا بالقفزة الإيمانية اللازمة لفعل ذلك.
    Adam paraşütle atlayıp esir düşüyor. Bacağı kırılmış, Almanlar da bacağı kesiyor. Open Subtitles ، شاب نزل بالمظلة و تم إعتقاله ساقه مكسور و قاموا ببتره
    Nasıl yaptıklarını bilmiyorum ama efendilerine karşı bir isyan başlattılar. Open Subtitles لا اعرف كيف قاموا بذلك لكنهم بدؤا ثوره ضد الاسياد
    Bu nedenle hükûmetin çalışma prensibine oldukça radikal gelecek bir şey yaptılar. TED وقد قاموا بأمر جذري حقًا، عندما تقارن مع ما كانت تقدمه الحكومة.
    Ben göğüs kısmı üzerine süs istememiştim, buna rağmen onlar çift koymuşlar. Open Subtitles لم أكن أريد شريط زينة على الصدر وبدلاً من ذلك قاموا بمضاعفته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more