Tezgâh öyle güzel kurulmuştu ki, profesör böylece çişimi son damlasına kadar yutabilmişti. | Open Subtitles | كان كل شيء تم تنظيم للأستاذ لابتلاع كل آخر قطرة من بلدي شخ. |
Diş fırçası, göz damlasına kadar evdeki her şeye bakıldı. | Open Subtitles | أعني , معجون الأسنان , حتى قطرة العين الخاصة بها |
Emirlerimiz tüm hedefleri ortadan kaldırmak ve virüsün her damlasını yok etmek. | Open Subtitles | أوامرنا هي القضاء على جميع الأهداف وتدمير ذلك الفيروس حتى آخر قطرة |
Bizim iznimiz olmadan bu musluktan kimse bir damla bile su içemez. | Open Subtitles | ..لا احد يحصل على قطرة من المياه .إذا نحن لم نقل ذلك.. |
Bu atlar bir yudum su olmadan beş altı gün yaşarlar. | Open Subtitles | هذه الخيول تستطيع الذهاب خمسة أو ستّة أيام بدون قطرة الماء مثل الجمال |
Burada on binlerce hücreyi moleküler analizi için kendi minik su damlasının içine paketliyoruz. | TED | نغلف هنا عشرات الآلاف من الخلايا المنفردة في قطرة سائل صغيرة جدًا لتحليلها جزئيًا. |
Ve çölde bir vaha gibi, küçük bir tiyatro grubu vardı. | Open Subtitles | وكان هناك القليل من جماعة المسرح، مثل قطرة المطر على الصحراء. |
Bizler Kızılordu'nun askerleriyiz ve kanımızın son damlasına kadar vatanımızı savunacağız. | Open Subtitles | نحن جنود الجيش الأحمر، وسندافع عن وطننا حتى آخر قطرة دمّ |
Kanımın son damlasına kadar onları koruyacağım ancak bu duvarları terk etmeyeceğim. | Open Subtitles | سأدافع عنهم لآخر قطرة في دمائي، لكنّي لن أخرج من هذه الجدران. |
Evreni bir bilgisayar olarak varsayarak, bu su damlasına bakınız, hesaplamaları/işlemleri tamamlamıştır. | TED | باعتبار الكون كحاسوب، يمكنكم النظر إلى قطرة الماء هذه على أنها تقوم بالحسابات. |
Oradayken, o şeye, elimi hiç sürmeyebilirim de, tek bir damlasına bile. | Open Subtitles | ربما لا امسها أثناء وجودي هناك ولا قطرة واحدة |
bir damla koyarsanız, o suya, herhangi birşeyin bir damlasını, sonsuza dek değişir. | TED | اذا وضعت قطرة واحدة, قطرة واحدة من شيء ما , في هذا الكوب من الماء, فانها سوف تغيرها للأبد |
Tek bir yağmur damlasını alıp nereden geldiği ve nereye düşeceğini söyleyemeyeceğiniz doğrudur. | TED | صحيح أنه لا يمكنك تتبُّع قطرة مطر وتحديد من أين أتت وإلى أين ستتجه. |
Vermeyeceğim şey bu aileden dökülecek tek bir damla daha kan. | Open Subtitles | ما لن أتنازل عنه هى قطرة دم أخرى من هذه العائلة |
Bir mikrobu aramak Atlantik okyanusunda farklı bir damla su aramaya benzer. | Open Subtitles | البحث عن ميكروب واحد هل مثل البحث عن قطرة ماء في الأطلسي. |
Bir yudum su bile ikram etmediniz. Kaldı ki sert bir içkinin damlası olsun. | Open Subtitles | فلم تُقدم لنا حتى رشفة من المياه ناهيك عن قطرة واحدة من كحول. |
Her bir kan damlasının çapı bir milimetreden daha küçük gibi duruyor. | Open Subtitles | قطر كل قطرة دم يشبه كان أقل من ملليمتر واحد. |
Virgo'da toplanmış iki bin galaksi okyanustaki küçük bir su damlası gibidir. | Open Subtitles | مجموعة فيرغو من 2000 مجرة هي قطرة صغيرة في محيط من المجرات |
Kalitesiz viski ve iskambil için kapışırlar ama mataralarındaki son damlayı paylaşırlar. | Open Subtitles | مشاجرة على بطاقات أو ويسكي رديء لكنهم يشتركون لآخر قطرة في المقاصف |
Bir damlası bile sizi yengece dönüştürebilir. | Open Subtitles | قطرة واحدة من ذلك يمكنها تحويلكم جميعاً إلى سرطانات بحر ناسكة |
Benim de damarlarımda Alman kanı akıyor. Bir ırka bir başka ırk yardım edemez. | Open Subtitles | ـ ـ ـ على الرغم من أن لدي قطرة دم ألمانية لكن لا أحد يمكنه مساعدة عرقه |
Yani 1000 milyar dolar; 6 milyar dolar devede kulak kalır. | TED | إذن فهي ألف مليار. ستة مليارات هي قطرة في بحر. |
tek damla kalmayana kadar alıp ona ver. | Open Subtitles | تباً.قلتُ لا تترك حتى ولو قطرة دم واحدة فقط انقل إليه كل الدم. |
Dew Drop Inn varken, Bahama'ya kimin ihtiyacı olur ki? | Open Subtitles | "من سيكون بحاجة للــذهاب لجزر "الباهاماس عندما يكون لديك نُزل "قطرة الندى"؟ |
Sonra her bir damlanın yüzey gerilimi içerideki ipek bobinini geri çeker. | Open Subtitles | وبعد ذلك، التوتّر السّطحي يسحب الحرير مرة أخرى لداخل كل قطرة. |
Evvel zaman içinde, gökten bir ışık taneciği düşmüş. | Open Subtitles | كان ياما كان , سقطت من السماء قطرة صغيرة من أشعة الشمس |