"قطرة" - Traduction Arabe en Turc

    • damlasına
        
    • damlasını
        
    • bir damla
        
    • yudum
        
    • damlasının
        
    • küçük
        
    • damlayı
        
    • damlası bile
        
    • kanı
        
    • kulak
        
    • tek damla
        
    • damla bile
        
    • Drop
        
    • damlanın
        
    • taneciği
        
    Tezgâh öyle güzel kurulmuştu ki, profesör böylece çişimi son damlasına kadar yutabilmişti. Open Subtitles كان كل شيء تم تنظيم للأستاذ لابتلاع كل آخر قطرة من بلدي شخ.
    Diş fırçası, göz damlasına kadar evdeki her şeye bakıldı. Open Subtitles أعني , معجون الأسنان , حتى قطرة العين الخاصة بها
    Emirlerimiz tüm hedefleri ortadan kaldırmak ve virüsün her damlasını yok etmek. Open Subtitles أوامرنا هي القضاء على جميع الأهداف وتدمير ذلك الفيروس حتى آخر قطرة
    Bizim iznimiz olmadan bu musluktan kimse bir damla bile su içemez. Open Subtitles ..لا احد يحصل على قطرة من المياه .إذا نحن لم نقل ذلك..
    Bu atlar bir yudum su olmadan beş altı gün yaşarlar. Open Subtitles هذه الخيول تستطيع الذهاب خمسة أو ستّة أيام بدون قطرة الماء مثل الجمال
    Burada on binlerce hücreyi moleküler analizi için kendi minik su damlasının içine paketliyoruz. TED نغلف هنا عشرات الآلاف من الخلايا المنفردة في قطرة سائل صغيرة جدًا لتحليلها جزئيًا.
    Ve çölde bir vaha gibi, küçük bir tiyatro grubu vardı. Open Subtitles وكان هناك القليل من جماعة المسرح، مثل قطرة المطر على الصحراء.
    Bizler Kızılordu'nun askerleriyiz ve kanımızın son damlasına kadar vatanımızı savunacağız. Open Subtitles نحن جنود الجيش الأحمر، وسندافع عن وطننا حتى آخر قطرة دمّ
    Kanımın son damlasına kadar onları koruyacağım ancak bu duvarları terk etmeyeceğim. Open Subtitles سأدافع عنهم لآخر قطرة في دمائي، لكنّي لن أخرج من هذه الجدران.
    Evreni bir bilgisayar olarak varsayarak, bu su damlasına bakınız, hesaplamaları/işlemleri tamamlamıştır. TED باعتبار الكون كحاسوب، يمكنكم النظر إلى قطرة الماء هذه على أنها تقوم بالحسابات.
    Oradayken, o şeye, elimi hiç sürmeyebilirim de, tek bir damlasına bile. Open Subtitles ربما لا امسها أثناء وجودي هناك ولا قطرة واحدة
    bir damla koyarsanız, o suya, herhangi birşeyin bir damlasını, sonsuza dek değişir. TED اذا وضعت قطرة واحدة, قطرة واحدة من شيء ما , في هذا الكوب من الماء, فانها سوف تغيرها للأبد
    Tek bir yağmur damlasını alıp nereden geldiği ve nereye düşeceğini söyleyemeyeceğiniz doğrudur. TED صحيح أنه لا يمكنك تتبُّع قطرة مطر وتحديد من أين أتت وإلى أين ستتجه.
    Vermeyeceğim şey bu aileden dökülecek tek bir damla daha kan. Open Subtitles ما لن أتنازل عنه هى قطرة دم أخرى من هذه العائلة
    Bir mikrobu aramak Atlantik okyanusunda farklı bir damla su aramaya benzer. Open Subtitles البحث عن ميكروب واحد هل مثل البحث عن قطرة ماء في الأطلسي.
    Bir yudum su bile ikram etmediniz. Kaldı ki sert bir içkinin damlası olsun. Open Subtitles فلم تُقدم لنا حتى رشفة من المياه ناهيك عن قطرة واحدة من كحول.
    Her bir kan damlasının çapı bir milimetreden daha küçük gibi duruyor. Open Subtitles قطر كل قطرة دم يشبه كان أقل من ملليمتر واحد.
    Virgo'da toplanmış iki bin galaksi okyanustaki küçük bir su damlası gibidir. Open Subtitles مجموعة فيرغو من 2000 مجرة هي قطرة صغيرة في محيط من المجرات
    Kalitesiz viski ve iskambil için kapışırlar ama mataralarındaki son damlayı paylaşırlar. Open Subtitles مشاجرة على بطاقات أو ويسكي رديء لكنهم يشتركون لآخر قطرة في المقاصف
    Bir damlası bile sizi yengece dönüştürebilir. Open Subtitles قطرة واحدة من ذلك يمكنها تحويلكم جميعاً إلى سرطانات بحر ناسكة
    Benim de damarlarımda Alman kanı akıyor. Bir ırka bir başka ırk yardım edemez. Open Subtitles ـ ـ ـ على الرغم من أن لدي قطرة دم ألمانية لكن لا أحد يمكنه مساعدة عرقه
    Yani 1000 milyar dolar; 6 milyar dolar devede kulak kalır. TED إذن فهي ألف مليار. ستة مليارات هي قطرة في بحر.
    tek damla kalmayana kadar alıp ona ver. Open Subtitles تباً.قلتُ لا تترك حتى ولو قطرة دم واحدة فقط انقل إليه كل الدم.
    Dew Drop Inn varken, Bahama'ya kimin ihtiyacı olur ki? Open Subtitles "من سيكون بحاجة للــذهاب لجزر "الباهاماس عندما يكون لديك نُزل "قطرة الندى"؟
    Sonra her bir damlanın yüzey gerilimi içerideki ipek bobinini geri çeker. Open Subtitles وبعد ذلك، التوتّر السّطحي يسحب الحرير مرة أخرى لداخل كل قطرة.
    Evvel zaman içinde, gökten bir ışık taneciği düşmüş. Open Subtitles كان ياما كان , سقطت من السماء قطرة صغيرة من أشعة الشمس

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus