İlk ortaya çıktıklarında çok basit şeylerdi, öyle ışıltılı harika şeyler değil. | TED | عندما جاءوا لأول مرة ، كانت بسيطة جداً وليس براقة بشكل خاص. |
Bir çalışmam var, heyecanlıyım çünkü ilk kez burada sizlerle paylaşıyorum. | TED | لدي قطعة، وأشعر بسعادة غامرة أنا أشاركها معكم لأول مرة هنا. |
İlk defa, yerel toplum imamlarının yaptığı Cuma vaazlarında kadınların hakları anlatıldı. | TED | و لأول مرة دعا خطباء الجُمع في المجتمع المحلي لتعزيز حقوق المرأة. |
Bu robotla iki hafta önce tanışmış olan bir onbaşı. | TED | إن هذا العريف قد رأى الروبوت لأول مرة من أسبوعين. |
İIk kez bu iki kelimenin anlamsız anlamsız geldigini hissettim. | Open Subtitles | لأول مره أشعر أن هذه الكلمات الثلاثة لا معني لها. |
- İlk iş olarak, öncelikle ... bildirmek istiyorum ki : | Open Subtitles | وبالنسبة لأول قرارتي أود الإعلان عن ترقية السيد |
İnsanlık tarihinde ilk defa, geniş bir dağıtım altyapısını kullanabiliyoruz. | TED | في الواقع، لأول مرة في التاريخ، نمتلك اكبر وسائل التوصيل. |
Bazılarımız kadın olduğumuzu ilk defa söyledi, ciddiyetle birlik yemini etti. | TED | بعضنا قال لأول مرة أننا نساء، وأخذن هذا العهد بالتعاضد بجدية. |
Arabaları ilk gördüğümüzde insanlar ailenin yok oluşunu göreceğimizden yakındılar. | TED | عندما رأينا السيارات لأول مرة، توقع البشر حدوث دمار للعائلة. |
İlk kez bir yazı sınıfında öğretmenlik yaparken bayağı endişeliydim. | TED | عندما درست لأول مرة فصل الكتابة في الكلية، كنت قلقة. |
İlk kemoterapi seansına gittim ve duygusal olarak harap hâldeydim. | TED | ذهبت لأول يوم من العلاج الكيميائي، وكانت مشاعري محطمة تماماً. |
Tarihte ilk defa daha fazla insan kırsal kesimlerden çok kentlerde yaşıyor. | TED | لأول مرة في التاريخ أغلب البشر يعيشون في المناطق الحضرية لا النائية. |
Aynı zamanda bu büyük resmi göz önüne alınca farkı anladığım ilk zamandı. | TED | وفهمت أيضًا لأول مرة الفروقات التي تصنعها عندما نضع بعين الاعتبار الصورة الأكبر. |
geçen yıl 10 Eylül de makineyi ilk kez çalıştırdık | TED | في 10 سبتمبر من العام الماضي أدرنا الآلة لأول مرة |
Hayatında ilk defa herkese karşı tek başına mı duracaksın? | Open Subtitles | سوف تقف فى مواجهة كل الناس لأول مرة فى حياتك؟ |
Söyle bana Robert, önce kiminle konuştun? Debra'yla mı, benimle mi? | Open Subtitles | الذين لم تتحدث الى لأول مرة عن هذا، أو ديبرا لي؟ |
Biz üçümüz, ezikler, daha önce hiç şehir dışına çıkmazken şimdi yurtdışına çıkıyorduk. | Open Subtitles | ثلاثتنا لم يسبق لنا الخروج من مديتنا والآن سنسافر مجاناً للخارج لأول مرة |
O formu üç yıl önce kanser teşhisi ilk konduğu zaman doldurmuştu | Open Subtitles | وقعـت تـلك الأوراق قبـل 3 سنـوات حيـن تـم تشخيـص السـرطـان لأول مـرة |
Polislerin eli bu işin her yerinde. İIk kez işlerini yapıyorlar. Barlar, sokaklar. | Open Subtitles | الشرطة تؤدي واجبها لأول مرة، البارات, التجار, كل شيئ |
Bekar bir kızın hayatında üç önemli ilk vardır - ilk sevişme, ilk iyi sevişme ve çıktığın çocuğun dairesini ilk gördüğün an. | Open Subtitles | بحياة الفتاة العازبه, هناك ثلاث أمور مهمه تحدث لأول مره أول مره تمارسين الجنس بها أول مره تمارسين بها جنس جيد |
İlk kez yarın göreceği yeni bir müşterisi de var. | Open Subtitles | هناك دفعة هنا لزبون جديد كانت ستراه لأول مرة غدا |
Evet, burada bulunmaktan mutluyum, başkana ve first lady'e bizimle olduğu için teşekkürler. | Open Subtitles | أجل ؛ أنا سعيدٌ بتواجدي هنا ؛ و أريد بأنّ أشكر سيادة الرئيس لأول سيدة تملكُنا |