Bu doğru profesör. çünkü vampir diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | هذا صحيح ، بروفيسور لإن لا يوجد هناك مصاص دماء |
Babalarinin çekip gittigini ögrenmeleri her seyi daha iyi yapacak diye mi? | Open Subtitles | لإن معرفة ان والدهما فقط ذهب وتركهما سوف يجعل الامور احسن ؟ |
Ne bileyim, sırf kalçaları sarkmaya kolları şişmeye başladı diye şapşal ergenlerden birine kanaat eden o kızlardan olmak istemiyorum sadece. | Open Subtitles | لا أعلم, فقط لا أريد أن أكون إحدى تلك الفتيات اللاتي يستقرن على إحدى الفتيان الحمقى فقط لإن مؤخراتهن بدأن بالترهل |
- Çünkü kız kardeşim hâlâ burada ve onunla tanışamazsın. | Open Subtitles | لإن اختي لازالت هنا ولايمكنك ان تقابليها |
Mandy'yle bir pansiyona yerleşmeye çalışıyoruz. çünkü havalar soğumaya başladı. | Open Subtitles | أنا أُحاولُ الحُصُول لى ولماندي على فندق,لإن الطقس هنا بارد |
cünkü uzaktan yakından alakam yok, yine annemin laflarında biri gercekcilik. | Open Subtitles | لإن الأمر حتى الآن يُمثل كلمة أمي مُقابل حسناً ، الواقع |
Birinin kuyruğunun olması onun gerçek olmadığı anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | فقط لإن شخصاً ما لديه ذيل فهذا لا يعني انه ليس حقيقياً |
Arkadaşlarının da aynı okyanusa baktıklarını bilerek rahatlayasın diye. | Open Subtitles | ترتاحين لإن أصدقائك كانوا ينظرون للبحر نفسه |
Bizimkiler hafta sonu yemek alayım diye 100 dolar bıraktılar. | Open Subtitles | لإن أهلي لم يعطوني إلا 100 دولار وهي مصاريف الطعام لمدة اسبوع فقط |
Hadi ama. Sadece ortalığı karıştırmaya çalışıyordum. Komiklik olsun diye. | Open Subtitles | اوه، هيا، كنت فقط امازحكم، لإن ذلك مضحكاً؟ |
Clem bana emretti diye, seninle bebek yapamam. Üzgünüm. | Open Subtitles | انا لااستطيع ان ارزق منك على طفل فقط لإن كليم طلبت مني ذلك |
Hayır, buraya koymadığınız başka bebek var mı diye düşünüyordum. | Open Subtitles | لا فقط كنت أتسائل لإن كان هنالك طفل ما زال بالخلف ولم تضعيه بعد |
Ne demek farkı yoktu, ben bu okula girdim, orayı hakettiğim için değil, senatör eniştem orayı aradı diye mi? | Open Subtitles | الفرق هو بأني في البرنامج ليس لإني استحق ذلك بل لإن زوج اختي حاكم ولايه |
- Dr. Brennan haklısınız - peki, yani gerçekten bu ebleklerin katil olabileceğini düşünüyor musun birisi en yüksek skoru aldı diye mi? | Open Subtitles | إذن أنت تقول أن هذا المهووس قادراً على القتل لإن أحدهم حطم رقمه المسجل؟ |
Ne yani, domuz çok şirin diye artık arkadaş olmamızı istemiyor musun? | Open Subtitles | ماذا؟ لا تريدين أن نظلّ صديقتين بعد الآن, لإن الخنزير لطيف؟ |
O zaman sokak lambası aydınlık diye anahtarlarını lambanın altında arayan sarhoşlardan farkınız yok. | Open Subtitles | حسنا عندئذ انتم ستكونون مثل شخص مخمور يبحث عن مفاتيح سيارته تحت انارة الشارع لإن هناك يوجد نور يوم اخر |
- Çünkü annesi o 2 yaşındayken başka bir adamla evlendi ve ben de aile olmalarına izin vermeye karar verdim. | Open Subtitles | ـ لإن أمها تزوجت شخص لائق عندما كانت تبلغ من العُمر عامين وهنا قررت فقط أن أدعهم يحصلون على عائلة |
- Çünkü öyle bir şey yok. | Open Subtitles | ـ هذا لإن ذلك لم يحدث ـ لا ، قومى برؤية هذا فقط |
- Çünkü belli güvenlik terminalleri şirket ana sistemine sadece çalışma saatlerinde erişebiliyor. | Open Subtitles | لإن هُناك بعض المحطات الآمنة فقط من تستطيع الوصول إلى الشركة المركزية خلال ساعات العمل |
çünkü o mallar artık kara deliğin ne olduğunu araştırmayı bırakmışlar. | Open Subtitles | لإن علماؤهم قد أوشكوا على الإستسلام من معرفة ماهية الثقب الأسود |
çünkü su, çöl topraklarında ancak bir gün kadar akabiliyor. | Open Subtitles | و يُدعي بذلك لإن المياه لربما تجري ليومٍ واحد فقط. |
Garip, cünkü diger özel okullarda, kayıt kurulu baskanları fazla istekli aileler tarafından takip edilirler, belki de Starford o kadar da sevilen bir yer degildir. | Open Subtitles | هذا غريب ، لإن رؤساء إدارة القبول في المدارس الخاصة الراقية الأخرى يتم مُلاحقتهم عملياً من قِبل الآباء المُتحمسين ، لذا |
Burada buzun altına dalabiliyor olması sayesinde hayatta kalabiliyor. | Open Subtitles | يُمكنها البقاء حية، لإن باستطاعتها الغوص تحت الثلج. |