"لإنقاذك" - Translation from Arabic to Turkish

    • kurtardığın için
        
    • kurtarmak için
        
    • Seni kurtarmaya
        
    • kurtarmanın
        
    • Seni kurtarmak
        
    • kurtardığınız
        
    • kurtarma
        
    • korumak için
        
    • kurtaracağımı
        
    • kurtarması için
        
    • Seni kurtaracak
        
    Vavra onu kurtardığın için teşekkür ediyor. Artık onun oğlusun. Open Subtitles شكراً لك يا فارفا لإنقاذك حياته انت تـُعتبر ابنه الآن
    Bugünkü tarih dersinde beni kurtardığın için teşekkür etmek istedim. Open Subtitles لقد أردت أن أشكرك لإنقاذك لي في فصل التاريخ اليوم
    Arkadaşların seni kurtarmak için bekliyor. Open Subtitles أصدقائك ينتظرون لإنقاذك دعينا لا نخيب أملهم
    Seni kurtarmak için hayatımı riske attıktan hemen sonra ölmene izin vermem, benim açımdan çok aptalca olurdu. Open Subtitles ان أدعك تموت بعد أن خاطرت بحياتي لإنقاذك
    Eğer arkadaşın burada olsaydı, Eminim ki oda Seni kurtarmaya gelirdi. Open Subtitles أنا واثقةّ من أنّ صديقك كان ليأتي لإنقاذك إن كان هنا
    Ajan yapısı seni kurtarmanın tek yoluydu. Open Subtitles البنية الهندسية لدماغك كان المسلك الوحيد لإنقاذك
    Teşekkür etmek istiyorum her şey ve hayatımı kurtardığın için. Open Subtitles أنا فقط أردت أن أقول شكرا لك لإنقاذك حياتي وعلى كل شيء فعلتيه
    - Hayatımı kurtardığın için sağ ol. - Çok eğlenceliydi. Open Subtitles ـ شكراً لإنقاذك حياتي ـ لقد كان مرحاً جدا
    Um,hayatımı kurtardığın için sana minnettarım. Arkadaşlarımı özgür bırakmak için bana... ..yardım etmek isteyip istemediğini... Open Subtitles أنا ممتن لك لإنقاذك حياتى وكذلكلمساعدتكلىلتحريرأصدقائى..
    Beni orada kurtardığın için teşekkür olarak sana içki ısmarlamak isterim. Open Subtitles فأنا أرغب في شراء شراب لك كشكر لك لإنقاذك لي في النادي
    Şu: "Teşekkür ederim. Hayatımı kurtardığın için teşekkür ederim, Beth." Open Subtitles ما رأيك فى شكرا لك يا "بيث" لإنقاذك حياتى ثانية؟
    Eğer yüzemezsen, seni kurtarmak için dalar. Open Subtitles تستطيع القول أنها ستقفز لإنقاذك إذا لم تستطع السباحة
    Sanırım başına bela açmayı bırakman lazım, ...çünkü günün birinde kıçını kurtarmak için yanında olmayabilirim. Open Subtitles أرى أنّ عليك التوقّف عن مثل هذه التصرفات الرعناء لأنّه وفي يوم ما، قد لا أكون موجوداً لإنقاذك
    Seni kurtarmak için orada olmayacağımı bil. Open Subtitles لكن اعلم أني قد لا أكون موجوداً لإنقاذك.
    Seni kurtarmaya geldiğimde, onları arabada bıraktım. Tehlikede olduğunu sandım. Open Subtitles لقد تركتها في السيارة عندما ذهبت لإنقاذك
    Birinin Seni kurtarmaya gelmesini umut etsen daha iyi olur. Open Subtitles أنت أمل أفضل الذي شخص ما المجيئ لإنقاذك.
    Dünyaya Seni kurtarmaya gelmedik, Max. Senin Drool Gezegeni'ni kurtarmana ihtiyacımız var. Open Subtitles لم نأتى للأرض لإنقاذك ياماكس إننا نحتاجك لتنقذ الكوكب درول
    Ellerin ve kafan bağlı olduğu için seni kurtarmanın tek yoluydu bu. Open Subtitles لقد كانت تلك الوسيلة الوحيدة لإنقاذك بما أنك كنت مقيدا و مغطى الرأس
    ..."Beni kurtardığınız için teşekkür ederim", ...de ve bu konuyu kapat. Open Subtitles لذا قل شكرا لإنقاذك لي وسنكون انهينا المناقشة
    İnsanlarınıza bir kurtarma operasyonu düzenleyecek vakti vermek umuduyla işleri geciktirmenizi anlıyorum. Open Subtitles أفهم رغبتك للتأخير على أمل أن تعطي قومك الوقت الكافي لإنقاذك
    Arabalarını kullanıyor. Sizi korumak için onlardan birini öldürdü. Open Subtitles قاد أحد هم السيارات وهو قتل إحدى ملكه لإنقاذك.
    Kendini tehlikeye atarsan, seni kurtaracağımı falan sanıyordu. Open Subtitles لقد ظنت أن لو أنت أذيت نفسك أنا سأذهب لإنقاذك أو شيء ما
    Üstüne isnat edilen suçlamalar hatalı araç kullanmak özel mülke zarar vermek ve seni uçurum kenarındaki Ferrari'den kurtarması için... Open Subtitles إنّك تواجه إتهامات قيادة مركبة بطريقة غير صحيحة، تدمير لملكيات خاصّة، وتكليف المقاطعة مبلغاً مُقدراً بمئات الآلاف لإنقاذك من سيّارة فيراري على جانب منحدر.
    Gelecek sefere Seni kurtaracak bir kurşun geçirmez cam olmayabilir. Open Subtitles في المرة القادمة ربما لن يكون هنالك زجاج مصفح لإنقاذك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more