Ne olursa olsun konuşma. Ben de tek kelime etmeyeceğim. | Open Subtitles | . لا تتكلم مهما كنت تفعل لن أقول أي كلمة |
Ondan nefret ediyorsan ya da seni kızdırıyorsa onunla konuşma. | Open Subtitles | لا تتكلم معه إذا كنت تكرهه، أو إذا كان يضايقك |
Burada kal ve kimildama, konuşma, ve mümkünse, nefes bile alma. | Open Subtitles | ابقى هنا ولا تتحرك لا تتكلم واذا امكن لا تتنفس حتى |
Kate, kadın ortağın Alex tarafından kaçırıldığını öğrendik, ama konuşmuyor. | Open Subtitles | كايت.لقد اكتشفنا ان الشريكة التي خطفها أليكس لكنها لا تتكلم |
Fazla konuşmuyorsun. Duygusal biri misin? | Open Subtitles | أنت لا تتكلم كثيرا هل أنت من النوع الرومانسي؟ |
Lütfen seks sırasında çince ve benzeri bir şey konuşma. -Tamam, anladım. | Open Subtitles | رجاء لا تتكلم الصينية أو أي لغة أخرى خلال ممارسة الجنس فهمت |
- Hükümet anca - - Hükümete karşı konuşma. - Erkeklerin iş yapmaları. | Open Subtitles | فهى تحصل تقريبا على- لا تتكلم ضد الحكومة- هذا اللحن لا يبارح رأسى |
Sanki sen icat etmişsin gibi ay hakkında konuşma. | Open Subtitles | لا تتكلم عن القمر كما لو كنت أنت من اخترعه |
O zavallı kız hakkında böyle konuşma. | Open Subtitles | لا تتكلم عن الفتاه المسكينه بهذه الطريقه |
Böyle konuşma. Burada olmaz. | Open Subtitles | ـ لا تتكلم بهذه الطريقة هنا ـ ماذا تعني بهنا؟ |
Aw, buralardaki... saçı olmayan atlarla... bile konuşma. | Open Subtitles | آو حتى لا تتكلم مع الخيول الذين فقدوا شعرهم هي .. |
- Sakın konuşma benimle. | Open Subtitles | يجب أن تكوني قوية يا عزيزتي لا تتكلم معي |
Duyulacak yerde böyle konuşma. | Open Subtitles | ماذا بك لا تتكلم بهذه التفاهات حيث يستطيع الناس سماعك |
Burada, oralarda konuştuğun gibi konuşma. | Open Subtitles | عندما تكون هنا لا تتكلم كما تتحدث في الشارع |
Görüşürüz itfaiyeci. Gelecek sefer bu kadar konuşma. | Open Subtitles | أراك فيما بعد يا رجل الإطفاء لا تتكلم كثيراً المرة القادمة |
konuşma. Aynı taktiği uygulayacağız. Sen topu yakalayacaksın. | Open Subtitles | لا تتكلم , سنقوم بنفس الخطة وانت ستلتقط الكرة |
Babam bildik "birlikteyiz, mutluyuz" geyiği yapıyor, annemse pek fazla konuşmuyor. | Open Subtitles | أبي يقوم بروتين رفع معنويات الناس، وأمي لا تتكلم كثيراً |
Ama neden bunun kablosuz özelliğini kullanıp Karan konuşmuyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تتكلم مع كاران على هذا الجهاز اللاسلكي ؟ |
Çocuklarım hakkında Konuşmayın Bay Thomas, Ne hakkında konuştuğunuzu bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | أولادك بخطر هنا لا تتكلم عن أولادي سيد طوماس لا تعرف عن ماذا تتحدث |
Tamam, ama Konuşmak yok, gülmek yok sana bakarsa göz kırpmak bile yok. | Open Subtitles | حسناً لكن لا تتكلم أو تبتسم أو تغمض عينك لو نظر لك |
Çok hasta bu. konuşmaz, kimseyi sevmez, bir şey bilmez, kimseyi tanımaz. | Open Subtitles | إنها لا تتكلم ، إنها لا تحب أحداً إنها لا تعرف ، إنها لا تعرف أحداً |
Annenin mezarı hakkında, böyle saygısızca konuşamazsın! | Open Subtitles | لا تتكلم بقلة أحترام بهذه الطريقة حول قبر والدتي؟ |
Bana kanunları çiğnemekten bahsetme. | Open Subtitles | الأشجار المعلمة ، لذا لا تتكلم معى عن كسر القوانين يا سيدى |
- Babamı ağzına bile alma! | Open Subtitles | توقف " دول " لا تتكلم هكذا عن ابي |