- Teşekkür ederim. - Mağaraları gerçekten sevmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | ـ شكراً لك ـ إنّك لا تحب الكهوف، أليس كذلك؟ |
Tuna ve somonlu var, Tony çünkü fıstık ezmesi sevmediğini biliyorum. | Open Subtitles | معي تونا وسلطة السلمون، لأني أعلم أنك لا تحب زبدة الفستق |
Ah, dert değil. Karım müzik sevmez. Cinayet sırlarını izler. | Open Subtitles | لا تزعج نفسك زوجتي لا تحب الموسيقى تعشق ألغاز الجريمة |
Ya sürprizleri sevmiyor ya da zamanlamam da bir sıkıntı var. | Open Subtitles | حسناً، أما أنها لا تحب المفاجأت أو هناك شيء خاطئً بتوقيتي |
Biliyorum ki soruları sevmezsin, fakat neden bunu yapıyorsun? | Open Subtitles | اعرف انك لا تحب الأسئلة لكن لماذا تقوم بذلك |
Neden kapıcı olmaktan hoşlanmıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تحب عملك كـبوَّاب؟ لأني لم أقم باخـتياره. |
Benim hatun, karımızı seks kölesi olarak satmış olmandan hoşlanmıyor. | Open Subtitles | هي فقط لا تحب بكيفيه بيعك لزوجتي الأخرى كعاهره رخيصة |
Ama sen Noel'i sevmiyorsun. Aptallara göre bir gün. | Open Subtitles | ولكنك لا تحب عيد الميلاد لقد حان الوقت للحمقى |
Aptal olma. Sen Noel'i sevmiyorsun. | Open Subtitles | لا تكن أحمقا ً، يا رجل أنت لا تحب عيد الميلاد |
Bu konu hakkında konuşmayı sevmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تحب الكلام عن هذا الموضوع أليس كذلك؟ |
İnsan içine çıkmayı sevmediğini biliyorum ama iyi bir amaç için. | Open Subtitles | أعرف أنك لا تحب الظهور أمام الناس لكن هذا لسبب جيد... |
Eğer hiç almadıysan, rüşvet sevmediğini nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف تعرف أنك لا تحب الرشاوي لو لم تجرّبها قط؟ |
Brokoliyi sevmediğini biliyorum, Stewie, ama büyüyüp baban gibi güçlendiğinde bana teşekkür edeceksin. | Open Subtitles | أنا اعلم انك لا تحب القرنبيط يا ستوي .. ولكنك ستشكرني عندما تكبر لتصبح قويا مثل ابيك |
Çok hasta bu. Konuşmaz, kimseyi sevmez, bir şey bilmez, kimseyi tanımaz. | Open Subtitles | إنها لا تتكلم ، إنها لا تحب أحداً إنها لا تعرف ، إنها لا تعرف أحداً |
Gelin, artık gitsek iyi olacak. Janet, mutfağında yabancı görmeyi sevmez. | Open Subtitles | هيا ، الأفضل أن نخرج من هنا اٍن جانيت لا تحب الزوار فى مطبخها |
Çok karmaşık işlemler yapıyor, ve bunlara girmeye zamanım yok, ama bu dişinin büyüleyici yönü şu ki, hata yapmayı sevmiyor. | TED | إنها تقوم بمهام معقدة جداً، وليس لدي وقتا للقيام بها، لكن الأمر المدهش عن هذه الأنثى هو أنها لا تحب الوقوع في الأخطاء. |
Diyebilirsiniz ki, belki maymunlar sadece risk sevmiyor. | TED | ربما تقولون، حسنا، ربما القردة لا تحب المغامرة وحسب. |
Piç kurusu denmesini sevmezsin, ha? | Open Subtitles | لا تحب أن يناديك أحد باللقيط, اليس كذلك؟ |
Sigara seni öldürebilir. - Demek rekabetten hoşlanmıyorsun. | Open Subtitles | التدخين يمكن أن يقتلك ـ أنت لا تحب المنافسة ؟ |
Dokunulmaktan hoşlanmıyor, bu yüzden size elektriksel görüntüler yaratarak ses çıkarıyor. | TED | هي لا تحب أن تمس، لذلك تنتج هذه الصور الكهربية التي تفح عليك. |
Sana arabalardan hoşlanmadığını söyleyebilirim çünkü araba geçmişinin listesi var elimde. | Open Subtitles | أستطيع القول بانك لا تحب السيارات, لأن لدي قائمه بسياراتك الماضيه |
Bence beş yıl içinde, bütün cihazlarımızın duygu çipi olacak, yalnızca cihazımıza somurttuğumuzda, "Hımm, bunu sevmedin, değil mi?" diyecek bir cihazımızın olmamasının nasıl bir şey olduğunu hatırlamayacağız. | TED | أعتقد أنه خلال السنوات الخمس القادمة، ستحتوي جميع أجهزتنا على شريحة مشاعر وسننسى بعدها كيف أننا كنا نعبس أمام أجهزتنا فلا ترد قائلة: "أنت لا تحب هذا، أليس كذلك؟" |
Psikiyatrları sevmiyorsunuz. | Open Subtitles | انت لا تحب الأطباء النفسانيين ، أليس كذلك؟ |
Bu aileyi sevmiyorsan hemen gidebilirsin. | Open Subtitles | إذا كنت لا تحب هذه العائلة، كنت تعرف ما يمكنك القيام به. |
Arabaları sevmeyen biri için garip bir iş seçmişsin. | Open Subtitles | إنه مكان مضحك لكي تعمل فيه إذا كنت لا تحب السيارات |
sevmediğin bir hastan olduğu zaman ne yaparsın? | Open Subtitles | يا فريجر ما الذي تفعله عندما لا تحب مريضك؟ |
Ortaya arkadaşlığa ara verilmesinden hoşlanmayan bir Veronica çıktı. | Open Subtitles | منناحيةأخرى،اتضح أنفيرونيكا لا تحب أن تأخذ أستراحة صداقة |
Söyle bakalım J. Filmimi beğenmedin değil mi? | Open Subtitles | أخبرني إذا يا جي أنت لا تحب افلامي صحيح؟ |