"لا تكذب" - Translation from Arabic to Turkish

• yalan söyleme
• yalan söylemez
• Yalan söylemediğini
• Yalan söylemiyor
• yalan değil
• yalan söylemeyin
• Bana yalan
• palavra sıkma

yine içiyordun. bana yalan söyleme. kokusunu alabiliyorum. haydi.
شربت ثانية لا تكذب عليَ أستطيع شمه ، هيا

yalan söyleme yine. Ne istediğini büyükbaban söyledi bana.
و لا تكذب مجددا لأن جدك كان قد أخبرني بما تريده

Bunu burada tut. yalan söyleme.
لا تكذب على يا دوك , ما مدى سوء الإصابة ؟

Bu falına bakmanın en güvenilir yoludur. Kemikler asla yalan söylemez.
هذه أكثر الطرق الموثوقة لقراءة الطالع قراءة العظام لا تكذب أبداً

- Bana yalan söyleme. Sadece gerçeği söyle. O zaman kızmayacağım.
لا تكذب عليّ اخبرني بحقيقه الامر و اوعدك انني لن انزعج مهما كان

yalan söyleme, birisi öldü ve eminim birşeyler biliyorsundur.
لا تكذب شخص ما مات وانا متأكدة انك تعرف شيئا

Bana yalan söyleme. Her şeyi duydum. Yatağın altındaydım.
لا تكذب علي فقد سمعت كل شئ , كنت تحت هذا الفراش

Özel zamanlarında ne yaptığın umurumda bile değil ama bu konuda yalan söyleme.
انظروا، لا يهمني ما تفعله في الوقت الخاص بك، ولكن لا تكذب حول هذا الموضوع.

Bana yalan söyleme! Anlaşmamız vardı! Bunun için 10 yıl bekledim,
لا تكذب عليّ ، كان لدينا اتفاق أدّيت عشر سنوات

Şimdi dün gece nerede olduğunu yeniden soruyorum Ve bu defa bana yalan söyleme.
و الآن أخبرني ثانيةً أين كنت ليلة أمس و هذه المرة لا تكذب عليَّ

yalan söyleme. Sanki, buradaki herkes, güzel bir kuğu da, ve sonra, bam, çirkin ördek yavrusu ortaya çıkıyor.
لا تكذب إن الأمر أشبه بأن الجميع هنا هو عبارة عن بجعة جميلة

Ama bana kulak ver, Barry'ye bir daha yalan söyleme, duydun mu?
لكن أسمع, لا تكذب على باري مجدااً, هل تسمع?

Evet, bana istediğin kadar yalan söyleyebilirsin, Charles, ama onlara yalan söyleme.
الآن ، تشالرز , يمكنك أن تكذب علي بقدر ما تشاء لكن لا تكذب عليهم

"yalan söyleme, kaçma, aldatma, çalma" falan filan.
لا تكذب ، لا تتخاذل لا تغش ، لا تسرق وهلوا ما جرّ

"Yaralı birine asla yalan söyleme." derdi.
أم قال لا تكذب أبداً إلى الرجل الذي يموت ؟

Ailen sana yalan söylemez, ailen sana bir şeyler çaldırmaz.
, العائلة لا تكذب عليك , ولا تجعلك تسرق أشياء

Ama ben yatırım işinde çalışıyorum, ve bizde bir söz vardır: Rakamlar yalan söylemez.
لكني أعمل بمجال الاستثمارات، ونقول دائمًا: الأرقام لا تكذب.

Sakalını kesmiş ve kılık değiştirmiş olsa da gözlerim yalan söylemez!
بالرغم من أنه حلق لحيته وتنكر عيناي لا تكذب

- Yalan söylemediğini bilmem için göstermen gerek.
أرني، حتى أعرف بأنك لا تكذب هل ستعطيني المكافأة يا سيدي؟

Yani, çok konuda yalan söylemiştir, ama bu sefer Yalan söylemiyor.
أعني، إنها تكذب كثيراً لكنّها لا تكذب في هذا.

Ve neye inanacağınız önemli değil. Kayıtlar yalan değil.
ولا يهم ماتصدقه فـ التسجيلات لا تكذب

"yalan söylemeyin. Yemin altındasın." Şurası.
لا تكذب على يا سيد كلايتون أنك تحت القسم ، يا فتى

Bana palavra sıkma lan! Hepsini aldım işte yarrak kafalı!
لا تكذب علي هل أخذتها كلها أيها الأحمق