- Bu harika! Dilimizi bilmeyen küçük bir kaç doğulu adamla kalacağımı sanıyordum. | Open Subtitles | هذا عظيم لقد ظننت أننى سأعلق مع اثنين من الشرقيين لا يتحدثان الإنجليزية |
Bir de bu kadar geç saate kalan benim sanıyordum. | Open Subtitles | مرحباً، لقد ظننت أنني التي تحتكر البقاء لأطول وقت هنا |
Yapma ama Will, ben de başta öyle düşünmüştüm ama bir dene. Eğlenceli. | Open Subtitles | هيا, ويل, لقد ظننت هكذا في باديء الأمر, و لكن جربها, إنها ممتعة |
Ben sadece tatil için meselenin uyumak ve dinlenmek olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد ظننت فقط أن المغزى الحقيق من الإجازة هو النوم والراحة |
Ben her zaman düşük yaşam formlarının faydasız olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | لقد ظننت دوماً أن اشكال الحياة الأقل غير ذات جدوى |
Önce inanmadım. Benden biraz daha para koparmak için bir gösteri olduğunu sandım. | Open Subtitles | كلا, في البداية لقد ظننت أنّها مجرد طريقة ليكسبوا المزيد من المال منّي |
Bakış açımı anlayacağını sanmıştım ama sen de onlar gibisin. | Open Subtitles | أتعلمين ، لقد ظننت أنكِ ستفهمين مُعاناتي ولكنكِ مثلهم جميعاً |
Adamım, bir vampir için buradayız sanıyordum, zombiler için değil. | Open Subtitles | لقد ظننت باننا هنا لأجل مصاص دماء .. وليس زومبي |
- Bu harika! Dilimizi bilmeyen küçük bir kaç doğulu adamla kalacağımı sanıyordum. | Open Subtitles | هذا عظيم لقد ظننت أننى سأعلق مع اثنين من الشرقيين لا يتحدثان الإنجليزية |
Maya ve senin bir çift olduğunu, insanların bilmesiyle bir sorunun olmadığını sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننت أنكِ ستكونين بخير مع.. لو علم الناس أنكِ ومايا على علاقه |
Her zaman bu an geldiğinde bir sürü insanın geleceğini sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننت أنه عندما كان عليهم أن يفعلوها ستكونو محاطين بالأشخاص |
Ben ebeveynlik becerileriniz olduğunu düşünmüştüm kibarca biçimlendirme ve şekillendirme beceriniz. | Open Subtitles | لقد ظننت أنّ، مهاراتك الأبوية قدرتك في أن تظهر بالمظهر اللطيف |
Eskiden olduğu şeye dönmesi için bir şansı olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد ظننت بأنّ تلك فرصة لعودة المكان لما كان عليه |
Onu kahraman gibi görmesen daha kolay olur diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد ظننت انه من السهولة ان لا تراه كواحد من |
Ben de öyle düşündüm ama o zaman neden salon boşken çeksin ki? | Open Subtitles | أجل، لقد ظننت هذا أنا أيضا. ولكن لماذا قد يصور غرفة معيشتنا الخاوية؟ |
düşündüm de başkasıyla konuşmadan önce bunu sana anlatmam lazım. | Open Subtitles | لقد ظننت بأني لو أخبرت أحداً سواك ستظن أنني أتخابر |
Ama bu sırada en azından kendini meşgul tutmaya çalışmak isteyeceğini düşündüm. | Open Subtitles | ولكن فى الوقت الحالى لقد ظننت أنك تريدى أن تبقى نفسك منشغله |
Hafızamın nasıl çalıştığını test edeceksin sandım. | TED | لقد ظننت أنك ستعطيني اختبارًا لتختبر حالة ذاكرتي. |
Bildiğin için kapıyı açtığını sandım. | Open Subtitles | لقد ظننت أنك تعلم بالامر لأنك فتحت الباب |
Senin gerçekten onu tekrar çalmasına ikna etmem için bana yardım edebileceğini sanmıştım | Open Subtitles | لقد ظننت فعلاً أنكِ قادرة على مساعدتي لكي نجعله يعزف مرة أخرى انتظري |
Bu gece burada öldürülme ihtimalimizin ne kadar olduğunu sordun sanmıştım. | Open Subtitles | لقد ظننت أنك سألتني عن فرص تعرضنا للقتل هنا هذه الليلة |
Bazı yasal sorunların olabileceğini düşünüyordum ama aslında varisimi seçme hakkına sahibim. | Open Subtitles | لقد ظننت بأنه سيكون مخالفة لكنني بالواقع قابل لإختيار الشخص التالي لي |
Bin yıldan fazla bir süredir görülecek her şeyi gördüğümü sanırdım. | Open Subtitles | لقد ظننت مع مرور آلاف السنين أنني قد رأيت كل شيء |
Hep, onların yasakları aştıklarını ve olayın uzun bir seks ziyafeti olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | لقد ظننت أنهم فى أمريكا قد قاموا بكسر حواجز الموانع و أنه كان عيد جنس طويل |
Arıların ortadan kaybolması, bu konuyla kesin bağlantısı vardır dedim. | Open Subtitles | مثل اختفاء النحل لقد ظننت أن لك دخل في الموضوع |
Konuşarak hizaya getirebileceğini sandın. | Open Subtitles | لقد ظننت ان حديثك معه ربما سيجعله على المسار ثانية |
Alkol yoksunluğuna bağlı DT olduğunu düşündün. | Open Subtitles | لقد ظننت أنه كان مصاباً نتيجة للإفراط في الكحول |
tahmin etmiştim, ...saat, | Open Subtitles | لقد ظننت هذا نصاب |