Fakat hastanın önceki doktoru ona göz kulak olmasını istemiş olabilir. | Open Subtitles | لكنّني أظنُّ أنّ الطبيب المحيل لربّما طلب منها أن تهتمّ به |
Onların çadırını kontrol etmeye gittim Fakat dediğiniz gibi yine de başlamak istedim. | Open Subtitles | ذهبت إلى خيمتهما للإطمئان عليهما، لكنّني أردت البدأ على أيّ حال كما قلت. |
Fakat amacımı benim için biraz daha açık hale getirirsen çok minnettar olurum. | Open Subtitles | لكنّني سأكون شاكراً جدّاً لك إذا ما جعلت غاية وجودي أكثر وضوحاً قليلاً |
Uzun süre bir ahırda yaşadım Ancak bir türlü keyif alamadım. | Open Subtitles | لقد جرّبتُ ألوانَ الحياة في المزارع، لكنّني لم أستطع التأقلم معَها |
Bence nerede durduğumuzu bilmemiz gerekiyor ama ben de bunu kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | أعتقد أننا نحتاج لفهم أين نقف لكنّني لا أريد أن أفقد هذا |
Bunun merkezinde ne olabileceğine dair kendi fikirlerim var, Fakat diğer her fikre açığım. | TED | لدي أفكاري الخاصة عمّا قد يكون السبب في هذه المشكلة، لكنّني منفتح ومتقبل لأفكار الغير. |
Fakat şunu bil: Bu kapıdan şimdi çıkarsam bu gidişin dönüşü olmaz. | Open Subtitles | لكنّني أريدك أن تعلمي بأنّه ما إن أتجاوز ذلك الباب، فأنا راحلٌ إلى الأبد |
Fakat asıI delirmek istemiyorsam, aklımı meşgul etmeliyim. | Open Subtitles | لكنّني لا أريد أن يُصيبني الجنون لذلك يجب أن أبقي ذهني مشغولاَ |
Bana geri ödemek zorunda değilsin Fakat bu karlı anlaşmanın sonucunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أنت لا يجب عليك إعادتهم إليّ لكنّني أريد تقرير كامل لأربـــاح صفقتك |
Daha fazla yapmalıydım Fakat yapmadım, benim suçum. | Open Subtitles | كان يجدر بي فعل المزيد لكنّني لم أفعل، واللوم يقع عليّ |
Fakat kendi bulgularıma gelmeden önce meslektaşlarımın görüşlerine bir bakalım. | Open Subtitles | لكنّني أحبُّ التشخيص بنفسي قبل مراجعةِ تشخيصاتِ زملائي |
Bu bel fıtığı sorun olmaya başlayınca gitmeme tehlikesi oluştu Fakat ben hayır dedim. | Open Subtitles | لقد هدّدوني بأنّهم سيبقون هنا ما إن تظاهرت مشكلةُ الفتق لكنّني رفضتُ ذلك |
Senin için gerçekten heyecanlı bir dönem Fakat ben pediatride çalışıyorum. | Open Subtitles | إنها فترةٌ مثيرةٌ بالنسبةِ لك لكنّني أعملُ في طبّ الأطفال |
Hayatım parçalanıyor, Fakat korkmuyorum rehabilitasyondan en azından. | Open Subtitles | حياتي تتهاوى لكنّني لستُ مرعوباً على الأقل ليس من الاستشفاء |
Efendim, aramayı Başkan Yardımcısı yaptı Ancak planın kendisine ait olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | نائبُ الرئيس أجرى ذاك الاتّصال، لكنّني أستصعبُ تصديقَ أنّه دبّرَ أمرَ الطائرة. |
Hepimiz profesyoneliz... Ancak sahada olan benim lan! Ofiste yayılmıyoruz herhalde! | Open Subtitles | جميعنا محترفون، لكنّني مَن في ميدان العمل، لا جالس في مكتب. |
Ancak bir süredir buralarda görmüyorum. İyi mi diye merak etmiyor değilim. | Open Subtitles | ، لكنّني لم أرها في الأرجاء منذ فترة أتسائل إن كانت بخير |
Tamam ama ben arkada otururum. Deliliğinin bana bulaşmasını istemiyorum. | Open Subtitles | إتّفقنا، لكنّني ساجلس بالخـلف لأنّني لا أودّ المجنونة لتجلس معي. |
Yani evet bazı sorunlarım oldu ama ben şimdi iyiyim. | Open Subtitles | أقصد أنّي طبعًا عانيت من بعض المشاكل، لكنّني بخير الآن. |
- Ama şimdi şeytanın onu yeniden ele geçirmesinden korkuyorum. | Open Subtitles | لكنّني أخشى الآن أنّ الشرّ قد تمكّن منه مرّة أخرى |
Çünkü belki seni hapise gönderemeyebilirim ama bir katilin senatör olmasını kesinlikle engelleyebilirim. | Open Subtitles | لأنّه ربما لا أكون قادراً علىالزجبكِفيالسجن.. لكنّني قادر تماماً على إيقاف قاتلةًمنأن تصبحسيناتورة. |