ve ortaya birşeyler çıkartıyordum, bu benim için bir nevi rüyaydı. | TED | و قدمكنتنى هذه القدرة من صناعة أشياء كانت كالأحلام بالنسبة لى. |
Ve seninle temas kurmaya çalışmak benim için çok da uygun olmaz. | Open Subtitles | وسيكون من غير الملائم مطلقا بالنسبة لى, ان احاول عمل اتصال معك |
Akıllı bir polisin benim için yapabileceği çok şey var. | Open Subtitles | هناك العديد من الأشياء يمكن لشرطى ذكى ان يقدّمها لى |
Lütfen beni bağışla ve babamın olduğun gibi benim de rehberim ol. | Open Subtitles | إغفر لى من فضلك و كن مرشدى .. كما كنت مع والدى |
Karanlık Mısır'ı üç gün boyunca kapladığında, vezirlerin beni çağırtacak. | Open Subtitles | عندما يغطى الظلام مصر لثلاثة أيام سوف يرسل وزراءك لى |
Dedektif Lee'nin yanında en iyi adamlarımızdan biri olsun istedik. | Open Subtitles | أردنا ان يكون بجوار المحقق لى احد افضل رجالنا لمساعدته |
Tüm hayatım boyunca benim dostumdun. Bu işi bana sen ayarladın. | Open Subtitles | لقد كنت صديقاً لى طوال حياتى لقد عرضت على هذا العمل |
Bak papaz efendi, burada olmam benim için utanç kaynağı. | Open Subtitles | أسمع أيها الواعظ وجودى هنا يسبب لى الكثير من الاحراج |
- İşe koyulsan iyi olur. - Tekrar annemin çiftliği. Artık benim. | Open Subtitles | الافضل ان تعود الى العمل انها مزرعة امى و الان انها لى |
Bugün de kalıp benim konuğum olarak ava katılırsanız gurur duyarım. | Open Subtitles | سيعتبر شرف لى ان تبقى اليوم وتكونى ضيفتى فى رحلة الصيد |
benim başkalarına yapabileceklerimi, birinin bana yapabilmesi fikri çok kötü. | Open Subtitles | من المرعب أن أجد شخصا يفعل لى ما أفعله بالآخرين |
Karanlık, Mısır'ı üç gün boyunca kapladığında vezirlerin beni çağırtacak. | Open Subtitles | عندما يغطى الظلام مصر لثلاثة أيام سوف يرسل وزراءك لى |
Yarım saattir burada bekliyorum ve kimse beni içeri almadı. | Open Subtitles | لى هنا نصف ساعة انتظرك, ولم يسمح لى احد بالدخول |
Bu suçlamalara cevap vermeme izin verilmedi. Siz de beni yargılamadınız. | Open Subtitles | لم يسمح لى ان ارد هذه الاتهامات انت لم تحكم على |
Sizden komik olamayacak şekilde üstün olan bir adam tarafından yazıldı. | Open Subtitles | إنها قد كتبت لى بواسطة رجل يفوقك أليس هذا مضحكاً ؟ |
Buraya ilk çalışmaya geldiğimde başıma çok garip bir şey geldi. | Open Subtitles | حين جئت للعمل هنا أول مرة حدث لى شيئاً غريباً جداً |
Demekki eğlence endüstrisi dışarda bir Spike Lee mi arıyor? | Open Subtitles | لذا فإن الصناعة الترفيهية على وشك الحصول على سبايك لى |
Tüm ünlüler yanımızda olacak. Spike Lee, Woody Allen, Matthew Modine. | Open Subtitles | مع كل المشاهير , سبايك لى وودى ألن , ماثيو مودين |
benimle konuşmak istediniz, efendim belki de benim söyleyecek bir şeyim olmadığını düşündünüz. | Open Subtitles | لقد طلبت التحدث لى ياسيدى ربما لأنك تعتقد أنه ليس لدى شيئاً لقوله |
Eğer bana kalsa sizi derhal işe alırdım. Ama patron ben değilim. | Open Subtitles | إذا كان الأمر يرجع لى لكنت أعطيتك الوظيفة و لكنى لست المدير |
- Bana 50,000 borcu olan biri var. - Olabilir. Peki. | Open Subtitles | هناك شخص مدين لى ب 50 يمكننا أن نحضرها منه الان |
Zayıf Qing hanedanlığı, Tian Li Glan tarafından oluşturulan güçlü batı ordusuyla zayıflatıldı ve bir iç savaş yaratıldı. | Open Subtitles | أسرة تشينغ الضعيفة يصبح أضعف مع الاعتداء الخارجي من قبل الغرب القوي والاقتتال الداخلي التي أنشأتها عشيرة تيان لى |
Dikkat dikkat. Baylar, bayanlar; bir dakikanızı rica edebilir miyim lütfen? | Open Subtitles | إنتبهوا هل يمكنكم أن نتنبهوا لى ايُها السيدات و السادة ؟ |
Seni Amerika-New York'dan gelen ortağım ile tanıştırma onurunu bana ver. | Open Subtitles | اسمح لى أن أعرفك على أحد أصدقائى شريكى فى نيويورك بأمريكا |
- hayal gücüne pek bir şey bırakmıyor, öyle değil mi? | Open Subtitles | ذلك لن يترك لى فرصة للتخيل, صحيح ؟ |