"مأساوي" - Translation from Arabic to Turkish

    • üzücü
        
    • feci
        
    • acı
        
    • Korkunç
        
    • trajedi
        
    • dramatik
        
    • trajik
        
    • acıklı
        
    • Hazin
        
    • maalesef
        
    • melodram
        
    Evet masum bir adamın ölmesi çok üzücü, ama sokaklardan bir tane çocuklara dondurma satan çocuk tacizcisi eksildi. Open Subtitles نعم، إنه مأساوي أن رجل بريء مات، لكن هناك واحد أدنى شاذّ جنسيًا في الشارع يبيع الآيس كريم للأطفال.
    Seslerini duyurup terörle yüzleşmek için hayatlarını riske atıyorlar, ancak üzücü bir şekilde en çok ihtiyaç duyanlara seslerini duyuramıyorlar. TED إنهم يخاطرون بحياتهم للتحدث عاليًا ويواجهون الدعاية الإرهابية، ثم بشكل مأساوي لا يستطيعون الوصول للأشخاص الذين هم بأمس الحاجة لسماعهم.
    Yaşamak istemişti ama feci bir şekilde can verdi. Open Subtitles لقد عادت من أجل أن تعيش لكنها ماتت بشكل مأساوي
    Tanrım, bu ne acı bir şey bazen zor anlarla mücadele ediyorum. Open Subtitles ' أو الله، هذا شيء مأساوي ' وأحيانا أواجه صعوبة تعامل معه.
    Korkunç bir şey buldular, hayatlarını Korkunç bir şekilde kısaltan bir şey. Open Subtitles واجهوا شيئاً مريعاً شئ سينهي حياتهم بشكل مأساوي
    Ne yaptı? Askerler..saat 17 sularında büyük bir trajedi.. Open Subtitles ماذا فعل يا رجال هناك حادث مأساوي قد أصابنا
    - Çok dramatik. - Hadi, dışarı işeyelim, kızım. Open Subtitles ذلك مأساوي دعينا نَذْهبُ نَتبوّلُ في الخارج
    Ergenlik çağının enerjisi... ve sonunda... ailede trajik bir ölüm. Open Subtitles رشة متمرّد مراهق وأخير لكن ليس أقلّ موت مأساوي للعائلة
    Bu benim işim. "Ölümü reddeden kültürümüzün bu durumu çok acıklı." Open Subtitles "بالطريقة التي تحاول فيها ثقافتنا نكران الموت بأنه مأساوي"
    Bizim için üzücü bir zafer, büyük bir kültürü yok ediyoruz. Open Subtitles و لكنه انتصار مأساوي لنا نحن نخسر ثقافة عظيمة
    Ne kadar üzücü ve lanet bir şey. Sizi baştan çıkaran bu aşağılık adamın adı neydi? Open Subtitles أمر مأساوي و لعين ماذا كان اسم الذي أغواكِ؟
    Onunla geçinemezdik hiç ama bu çok üzücü. Open Subtitles لم أتوافق معها أبداً لكن هذا مأساوي جداً
    Neresinden bakılırsa bakılsın, sezona mal olabilecek feci bir darbe. Open Subtitles هذه فقط فساد مأساوي للموسم كيف ماقمت بتحليلها
    O hikâye feci şekilde son bulmuştu. Kılıcını kendine saplamıştı. Open Subtitles انتهت القصة بشكل مأساوي لقد سقط على سيفه
    Bu seni şaşırtabilir ama ben çok feci şekilde yüksekten korkarım. Open Subtitles هذا قد يفاجأك ، ولكن أنا اخاف المرتفعات بشكل مأساوي
    G8 Elmas Konferansı Antwerp, Belçika ..Yerel halk, acı içinde, ağır kayıplar verdi. Open Subtitles يموت السكان المحليون باعداد كبيرة وبشكل مأساوي
    Sevdiğin birinin ölümü her zaman üzücüdür ama genç birinin ölümü çok daha acı verici olabilir. Open Subtitles موت أحد الأحبة دائماً يكون مأساوي لكن موت شخص في شبابه يمكن أن يكون مؤلم جداً
    Bu ödülü kazanmanın mutluluğu Korkunç bir şey. Open Subtitles إنه لأمر مأساوي كم المتعة التي أشعر بها لتلقي هذه الجائزة
    Bir ara bana, "Sayın Başkan, çoğu politikacı hayatının erken dönemlerinde" bir trajedi yaşamıştır." dedi. Open Subtitles سيدي الرئيس ، معظم السياسيين أصابهم حدث مأساوي في صغرهم
    Burada olan herşey bu kadar dramatik değil, değil mi? Open Subtitles أعتقد أن ليس كل ما يحدث هنا مأساوي مثل هذا, صحيح؟
    Ergenlik çağının enerjisi... ve sonunda... ailede trajik bir ölüm. Open Subtitles رشة متمرّد مراهق وأخير لكن ليس أقلّ موت مأساوي للعائلة
    Bunu açıklıyor olmam çok acıklı. Open Subtitles إنه شيء مأساوي أنني أشرح هذا الأمر
    - Hazin ama gerekli. Open Subtitles مأساوي لكنه ضروري.
    Ağız sıklığı nadir görülen ve maalesef değeri bilinmeyen bir özelliktir. Open Subtitles السرية أمر نادر وقيمة مٌقيمة بأقل من قيمتها الحقيقية بشكل مأساوي
    Korku ve yıldırma yoluyla yönetirler. Ve melodram için bir eğilimleri vardır. Open Subtitles ثم يحكمون بواسطة الخوف والإرعاب ويكون لديهم ميل للظهور بشكل درامي مأساوي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more