Hayatını ihlal eden bu kadar korkunç şeyleri sana zorla yaptırmaktan yoruldum. | Open Subtitles | أنا متعبة من إجبارك لعمل كل تلك الأشياء الفظيعة التي تخالف حياتك |
Tamam, yoruldum bu işten ve başı boş dolaşma diye bunu takalım. | Open Subtitles | ,حسنــاً, أتعلم , أنا متعبة, وأنت تـتجول كثيراً . لذا ضع هذه |
Bana sadece bir dakika ver. Tüm sabah çalışıyordum, yoruldum. | Open Subtitles | فقط اعطني وقتاً للراحة,لقد كنت اعمل طول الصباح انا متعبة. |
Bree hava sıcak, sen de yorgunsun. Neden içeri gelmiyorsun? | Open Subtitles | بري ، الجو ساخن ، وانت متعبة لم لا تدخلي؟ |
Tabii ki Yoruldun, çok şey atlattın, hepsi bu. Belki. | Open Subtitles | بالتأكيد أنت متعبة لقد مررت بالكثير ، هذا كل ما في الأمر |
Sürekli gerginlikten dolayı yorulmuş olmalısın. Biraz daha dinlen. | Open Subtitles | أنتِ متعبة لأنّكِ كنتِ متوترة لمدّة طويلة. |
Çok üşüyordum, çok aç ve yorgundum onu bulamadım. | Open Subtitles | كنتُ أشعر بالبرد والجوع وكنتُ متعبة جداً |
Çok yorucu bir akşam geçirdim. En iyisi ben yatayım. | Open Subtitles | .لقد كانت ليلة متعبة جدا .أعتقد من الأفضل أن ننام |
Alışveriş yaptım ve yoruldum. Büfe sıcaktı ve aniden kendimi rahatsız hissettim. | Open Subtitles | كنت أتسوق وكنت متعبة والجو كان حاراً و شعرت بغثيان |
Artık yoruldum, anlıyor musun, korkmaktan yoruldum. | Open Subtitles | إنني متعبة، متعبة جداً بسبب الخوف الذي يسكنني |
Affedersin, çok yoruldum da. Eve gider gitmez pijamalarımı giyip yatağa gireceğim hemen. | Open Subtitles | آسف، أنا متعبة جداً أظنني سأرتدي ملابس نومي |
Kendim hakkında konuşmaktan yoruldum. Hakkında daha fazla şey duymak istiyorum. | Open Subtitles | إنني متعبة من التحدث حولي أريد سماع المزيد عنك |
- Evet tatlım. - yoruldum. Artık gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أجل يا عزيزتى أنا متعبة , أريد الذهاب الأن |
Sanırım son zamanlarda çok stres yaşadım... ve o nedenle yoruldum sanırım.. | Open Subtitles | أتوقع أني مضغوطة في الآونة الأخيرة وأصبحت متعبة بسبب ذلك |
Çok yoruldum. Yatağa dönüp öğlen yemeğine kadar uyuyacağım. | Open Subtitles | أنا متعبة جداسوف أذهب إلى السرير و انام الى أن يأتي ميعاد الغذاء |
Bebeğim, çok yorgunsun. Saçmalıyorsun. | Open Subtitles | أوه , حبيبتي , أنتَ متعبة جداً لا تبدين منطقية |
- yorgunsun. Ben gideyim. - Hayır. | Open Subtitles | أنتِ متعبة , يجب أن أذهب لا , أرجوكِ ابقي |
Pınar, bak ne diyorum biliyor musun? Sen çok Yoruldun ya bu aralar annem... | Open Subtitles | "بينار"، أنتِ تعملين كثيراً، وأنتِ جداً متعبة. |
Geçen gece çalıştığına inanamıyorum. Çok yorulmuş olmalısın. | Open Subtitles | أنا لا أصدق أنكِ عملتي ليلة أمس لابد أنكِ متعبة |
Hasmane düşünceler beslemek için çok yorgundum ancak savaştan nefret ettim. | Open Subtitles | كنت متعبة بشدة أكثر تعباً من أن أفكر فى أى شئ ألا شئ واحد |
dedi. Böylece, karavan parklarına gitmek için bir başka yorucu liste yaptım. | TED | لذا وضعت لائحة أخرى متعبة للذهاب الى مواقف المقطورات. |
Kraliçe yoruldu ama gecenizi mahvetmek istemez. | Open Subtitles | فالملكة متعبة ولكنها لاتود أن تفسد بهجتكم. |
Çocuğa, kusura bakma bitkin olduğumdan köpeğini kaybetmişim diyemem ya! | Open Subtitles | لا يمكنني إخبار هذا الطفل أنني أضعت كلبه لأنني كنت متعبة |
Yalanlardan ve yalan söylemekten... o kadar bıktım ki. | Open Subtitles | اننى متعبة جدا تعبة من الكذب, وتلفيق الأكاذيب, |
İkimizi de kek dükkanı işine itmenden ben de sıkıldım! | Open Subtitles | وأنا متعبة أيضاً من إصرارك عن فتح متجر للكب كيك. |
Bayan Kently hasta. Ben de baldızımı getirdim. | Open Subtitles | إن زوجتى متعبة قليلاً، فأحضرت معى أخُتها. |
Elbette geleceğini ummuyordum, yorulduğunu biliyorum, ama gelmek istersen muhteşem bir gün olacak. | Open Subtitles | أعرف بأنك متعبة... ولكنه سيكون يوماً عظيماً إذا أردت الذهاب |
Ne kadar yorgun olduğumu bilseydin, bana böyle işkence yapmazdın. | Open Subtitles | لو تعلم كم متعبة أنا لما ضايقتني الى هذا الحد |
Bu sabah biraz yorgunum. Dün gece çok az uyuyabildim. | Open Subtitles | إننى متعبة قليلاً هذا الصباح لقد نمت قليلاً ليلة أمس |