"مجال" - Translation from Arabic to Turkish

• yer
• işinde
• yok
• alanında
• işi
• yolu
• alanım
• işine
• dönüş
• mümkün
• işindeyim
• konusunda
• alan
• alanın
• imkansız

Bu konseptin yer aldığı en etkileyici alanlardan bir tanesi ise makine öğrenmesi.
من اكثر المجالات المذهلة التي تعمل فيها هذه الخاصية هو مجال التعلم الآلي

Burada manevi belirsizliklere yer yok İncil bu konuda çok açık.
ليس هنا مجال للانحراف الأخلاقي إنّ الانجيل واضح جدا حول هذا.

Bir keresinde sağdakiyle az kalsın çıkıyordum. Kadın, dolap işinde.
كدت أواعد التي على اليمين، هي تعمل في مجال الخزانات

Ekibin geri kalanları kurtulsa bile, hayatta kalmalarına imkan yok.
حتى لو كان باقى الفريق حيا فليس لهم مجال للحياه

inşaatı alanında ve aerodinamik alanındaki uzmanlardan oluşan bir takım biraraya getirdik.
يشمل الموسوعيين والاختصاصيين في مجال الديناميكا الهوائية في مجال بناء الطائرات الشراعية.

Ben de aynı işi yapıyorum ve yaptığımız şeyin çok önemli olduğunu düşünüyorum.
أنا في نفس مجال العمل وأعتقد أنا ما نفعله هاماً الناس تعتمد علينا

Fakat bunu günümüz dünyasında yapmanın şahane bir yolu var.
ولكن هناك مجال ممتع يقوم بهذا في العالم الحديث ..

Benim alanım atomun içinde küçük bir nokta olan atomik çekirdek.
مجال اختصاصي هي نواة الذرة، وهي النقطة متناهية الصغر داخل الذرة.

Cinayet işine girebilirdim, çünkü o da benzeri bir meslek.
فقط انا اعمل فى مجال الجريمة واعلم جيدا عن المجرمين

Tabi, yanlış tarafa çok baskı yaparsanız kıpırdayacak yer kalmaz.
بالطبع, التحرك الى الجانب الخاطئ و لا يوجد مجال للتراجع

Tam burası kurbanımızın kazdığı yer, aşağı yukarı 36 metre.
هنا تماماً هو مكان حفر ضحيتنا، مع مجال بـ36 متراً.

Başka bir psikopat için yer olmadığını gerçekten düşünüyor musunuz?
هل تعتقد حقا أن هناك لا مجال للمريض نفسي آخر؟

Bir kere Mahmut abi bu gemicilik işinde çok para var.
يا عمى محمود، هناك أموال كثيرة فى مجال الملاحة هذا أولاً:

Üzgünüm, ama uyuşturucu işinde ikinci bir beyaz kıza eğitim veremem.
آسفة ، لن أعطي فتاة بيضاء أخرى معلومات عن مجال المخدرات

Onlar eğlence sektörü denen iş alanında başarılı olmaları en az beklenenler ama cesaretleri ve yetenekleri onları buraya ulaştırdı.
وكانوا أقل من يُتوقع أن يكونوا ناجحين في مجال العمل الترفيهي في النهاية تغلبت شجاعتهم ومواهبهم الى اتخاذ هذه الخطوة

evlere reçeteli ilaç teslimatı işi, onunla birlikte daha iyi yürür.
لـ توصيل الوصفات الطبية إلى المنازل وهذا يبدو أنه مجال تسويقها

Aşı olmazsa Cabal'ın insan evrimini ele geçirmesini durdurmanın bir yolu olmaz.
لا دواء, لا مجال لإيقاف الكابول من تدمير حياة البشريين و تطورهم

Ceza yasası uzmanlık alanım değildir, ama elimden gelen yardımı yapmak isterim.
حسناً، القانون الجنائي ليس مجال خبرتي، لكنّي مستعدة للمساعدة بأيّ شكلٍ كان

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra hükümet okul yemekleri işine girmiş.
الحكومة دخلت في مجال غداء المدرسة بعد الحرب العالمية الثانية

İletişim alanındaki açılımlar insan kültüründe hep dönüş noktası oldu.
شكّلت الاختراقات في مجال التواصل نقطة تحوّل في الثقافة الإنسانيّة.

Ben Uygulamak istediğiniz Ve görme alanından mümkün olduğunca şekiller
أريدك أن تتقدم و احجب قدر المستطاع من مجال رؤيته

Hadi canım. Ben de restoran işindeyim.
غير معقول ، أنا أعمل في مجال المطاعم أيضاً

Aklıma geldi de, senin adlî bilim konusunda kısıtlı bilgin var.
يبدو لي أن لديك خبرة محدودة في مجال علم الطب الشرعي

Yakın zamana kadar nispeten bir şekilde marjinal kalmış bir alan, ama olgunlaştı.
وهو مجال بقي مهمشًا إلى حد ما حتى عهدٍ قريبٍ نسبيًا لكنه تطور.

Bunun en sonunda senden kurtulma teşebbüsü olmasını istediğimden değil, fakat bu tip uluslararası pazarlıklar tam olarak senin uzmanlık alanın değil mi?
نعم , لا أريد هذا الخروج من الملعب وإبقاء عاتق المسؤولية عليكم لكن أليس هذا نوع من التفاوض الدولي بالضبط حيث مجال خبرتك

Egeria hakkındaki gerçeklerin ortaya çıkmasının tretonin konusundaki çalışmalarımızı etkilemesi imkansız.
الكشف عن وجود إيجيريا لا مجال أن يؤثر على تحليلنا "للتريتونين"ِ