Bu konseptin yer aldığı en etkileyici alanlardan bir tanesi ise makine öğrenmesi. | TED | من اكثر المجالات المذهلة التي تعمل فيها هذه الخاصية هو مجال التعلم الآلي |
Burada manevi belirsizliklere yer yok İncil bu konuda çok açık. | Open Subtitles | ليس هنا مجال للانحراف الأخلاقي إنّ الانجيل واضح جدا حول هذا. |
Bir keresinde sağdakiyle az kalsın çıkıyordum. Kadın, dolap işinde. | Open Subtitles | كدت أواعد التي على اليمين، هي تعمل في مجال الخزانات |
Ekibin geri kalanları kurtulsa bile, hayatta kalmalarına imkan yok. | Open Subtitles | حتى لو كان باقى الفريق حيا فليس لهم مجال للحياه |
inşaatı alanında ve aerodinamik alanındaki uzmanlardan oluşan bir takım biraraya getirdik. | TED | يشمل الموسوعيين والاختصاصيين في مجال الديناميكا الهوائية في مجال بناء الطائرات الشراعية. |
Ben de aynı işi yapıyorum ve yaptığımız şeyin çok önemli olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا في نفس مجال العمل وأعتقد أنا ما نفعله هاماً الناس تعتمد علينا |
Fakat bunu günümüz dünyasında yapmanın şahane bir yolu var. | TED | ولكن هناك مجال ممتع يقوم بهذا في العالم الحديث .. |
Benim alanım atomun içinde küçük bir nokta olan atomik çekirdek. | TED | مجال اختصاصي هي نواة الذرة، وهي النقطة متناهية الصغر داخل الذرة. |
Cinayet işine girebilirdim, çünkü o da benzeri bir meslek. | Open Subtitles | فقط انا اعمل فى مجال الجريمة واعلم جيدا عن المجرمين |
Tabi, yanlış tarafa çok baskı yaparsanız kıpırdayacak yer kalmaz. | Open Subtitles | بالطبع, التحرك الى الجانب الخاطئ و لا يوجد مجال للتراجع |
Tam burası kurbanımızın kazdığı yer, aşağı yukarı 36 metre. | Open Subtitles | هنا تماماً هو مكان حفر ضحيتنا، مع مجال بـ36 متراً. |
Başka bir psikopat için yer olmadığını gerçekten düşünüyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعتقد حقا أن هناك لا مجال للمريض نفسي آخر؟ |
Bir kere Mahmut abi bu gemicilik işinde çok para var. | Open Subtitles | يا عمى محمود، هناك أموال كثيرة فى مجال الملاحة هذا أولاً: |
Üzgünüm, ama uyuşturucu işinde ikinci bir beyaz kıza eğitim veremem. | Open Subtitles | آسفة ، لن أعطي فتاة بيضاء أخرى معلومات عن مجال المخدرات |
Onlar eğlence sektörü denen iş alanında başarılı olmaları en az beklenenler ama cesaretleri ve yetenekleri onları buraya ulaştırdı. | TED | وكانوا أقل من يُتوقع أن يكونوا ناجحين في مجال العمل الترفيهي في النهاية تغلبت شجاعتهم ومواهبهم الى اتخاذ هذه الخطوة |
evlere reçeteli ilaç teslimatı işi, onunla birlikte daha iyi yürür. | Open Subtitles | لـ توصيل الوصفات الطبية إلى المنازل وهذا يبدو أنه مجال تسويقها |
Aşı olmazsa Cabal'ın insan evrimini ele geçirmesini durdurmanın bir yolu olmaz. | Open Subtitles | لا دواء, لا مجال لإيقاف الكابول من تدمير حياة البشريين و تطورهم |
Ceza yasası uzmanlık alanım değildir, ama elimden gelen yardımı yapmak isterim. | Open Subtitles | حسناً، القانون الجنائي ليس مجال خبرتي، لكنّي مستعدة للمساعدة بأيّ شكلٍ كان |
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra hükümet okul yemekleri işine girmiş. | Open Subtitles | الحكومة دخلت في مجال غداء المدرسة بعد الحرب العالمية الثانية |
İletişim alanındaki açılımlar insan kültüründe hep dönüş noktası oldu. | TED | شكّلت الاختراقات في مجال التواصل نقطة تحوّل في الثقافة الإنسانيّة. |
Ben Uygulamak istediğiniz Ve görme alanından mümkün olduğunca şekiller | Open Subtitles | أريدك أن تتقدم و احجب قدر المستطاع من مجال رؤيته |
Hadi canım. Ben de restoran işindeyim. | Open Subtitles | غير معقول ، أنا أعمل في مجال المطاعم أيضاً |
Aklıma geldi de, senin adlî bilim konusunda kısıtlı bilgin var. | Open Subtitles | يبدو لي أن لديك خبرة محدودة في مجال علم الطب الشرعي |
Yakın zamana kadar nispeten bir şekilde marjinal kalmış bir alan, ama olgunlaştı. | TED | وهو مجال بقي مهمشًا إلى حد ما حتى عهدٍ قريبٍ نسبيًا لكنه تطور. |
Bunun en sonunda senden kurtulma teşebbüsü olmasını istediğimden değil, fakat bu tip uluslararası pazarlıklar tam olarak senin uzmanlık alanın değil mi? | Open Subtitles | نعم , لا أريد هذا الخروج من الملعب وإبقاء عاتق المسؤولية عليكم لكن أليس هذا نوع من التفاوض الدولي بالضبط حيث مجال خبرتك |
Egeria hakkındaki gerçeklerin ortaya çıkmasının tretonin konusundaki çalışmalarımızı etkilemesi imkansız. | Open Subtitles | الكشف عن وجود إيجيريا لا مجال أن يؤثر على تحليلنا "للتريتونين"ِ |