Öyle görünüyor ki, mutfağı olan bir yere taşınmam lazım. | Open Subtitles | حسناً , يبدو أننى سأنتقل وأبحث عن مكان به مطبخ |
Baştan söylemeliyim, mutfak gerçekten de son noktayı koyar. Eğer böyle bir mutfağı alabilseydim, karım beni asla terketmezdi. | Open Subtitles | لذا، كما كنت اقول في السابق، المطبخ صفقه مشجعه لو كنت استطيع تحمل تكاليف مطبخ كهذا، لما تركتني زوجتي |
Yani Şükran Günü yemeğini ofis mutfağında pişirmemi istiyorsun, ha? | Open Subtitles | إذاً تودّ مني الطبخ لعيد الشكر في مطبخ المكتب ؟ |
mutfak için yorgunsan Hunan Kitchen'ı, çıkmak için yorgunsan Robert'ı ara. | Open Subtitles | متعب جدا للخروج وتناول الطعام، الاتصال هونان مطبخ. متعب جدا للخروج واللعنة، استدعاء روبرت. |
Şükran Günü idi. Vücut mutfağa gönderildi. Kıçından malzeme doldurmuşlar, ve onu akşam yemeğinde yemiştik. | Open Subtitles | سيكون هذا اليوم من الايام السعيدة كانك فى مطبخ تاكل |
ve Campbell Çorbaları'nın mutfağı ile bir araya geldi, ve 45 çeşit spagetti sosu yaptı. Ve onları bir domates sosunun | TED | ثم إستغرقه العمل داخل مطبخ شركة كامبل , وقام بصناعة 45 تركيبة مختلفة من صلصة الإسباجيتي. |
Huntington mutfağı. Bu programı yaptığım yer, Huntington, | TED | مطبخ هنتنغتون . هنتنغتون ، حيث قدمت هذا البرنامج، |
Neden mutfağı böyle karıştırıyorsun. | Open Subtitles | لماذا لا تحصل إصلاح مطبخ العائلة أنت فظيع |
Bir motel buldum, içinde mutfağı olan bir oda tutabilirmişiz. | Open Subtitles | ووجدت ذلك الفندق حيث قالت العاملة أننا نستطيع الحصول على غرفة مع مطبخ |
Bir de mutfağı vardı. İçeri girişte hemen kenardaydı. | Open Subtitles | وهناك مطبخ إنه على الجانبِ الذي أتيتم منه |
Cehennem mutfağı'nın kapalı dünyasında yaşamaktan memnunduk. | Open Subtitles | سعداء وراضيين للعيش في عالم مغلق من مطبخ الجحيم |
Tam burada yeni ofisinin mutfağında bitmek bilmeyen erzakın var. | Open Subtitles | ولديك مؤونة لا نهاية لها هنا في مطبخ مكتبك الجديد. |
Ve bana anlat, evimize perde almak istediğimizde başkasının mutfağında çalışmaya gittiğin zaman. | Open Subtitles | وقولي ذلك لي أنا عندما نريد ستائر أو شرفات وأنتِ تتسللين خارجة للعمل في مطبخ شخص ما |
Merkezdeki "Soup Kitchen" lokantasından. Defterde ne yazıyor? | Open Subtitles | إنه حساء من مطبخ في وسط المدينة ما الذي تقوله المفكرة ؟ |
Landis Murphy bir saat önce, Hell's Kitchen'daki bir spor salonunda banka kartını kullanmış. | Open Subtitles | أُستخدم لانديس مورفي بطاقته في صندوق الصرف قبلَ ساعه في صالة رياضية في مطبخ الجحيم |
Böyle bir mutfağa sahip olabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك ان تمتلك مطبخ مثل هذا في احد الايام |
Parçalanmış teller, mutfağın olmaması banyo duvarının olmaması ve asansörün çalışmaması yani. | Open Subtitles | إذاً الأسلاك مكشوفة لا مطبخ و لا حائط للحمام و المصعد معطل |
Ve öyle bir an yaşandı ki annemin mutfağına nakledilmiş gibiydim. | TED | وكانت هناكَ تلكَ اللحظة التي أحيت فيّ ذاكرة مطبخ أمّي |
annemin yeni mutfağının duvarlarında şeritler vardı; içerisi siyah dumanla doldu. | TED | وقد إمتلأ مطبخ والدتي بالكدمات وكان الهواء مشبعا بالدخان الاسود |
Ailesi, işçi sınıfı mutfağından sosis satmaya başladı. | Open Subtitles | بدأت عائلتها ببيع المقانق من مطبخ صغير للطبقة العامة. |
İşleri sadece bir aşçı yamağıyla halletmeye alışığım, Bayan Patmore ama sanırım, böyle bir evde kendini fazla yormuyorsundur. | Open Subtitles | أنا معتادة على القيام بكل شئ مع خادمة مطبخ واحدة، سيدة "باتمور" لكن أفترض، في منزلٍ كهذا تتوقعين التروي |
İki geniş yatak, tam donanımlı mutfak, jakuzi surround ses sistemli uydu TV. | Open Subtitles | سريرين ملكات مطبخ كامل حمام بخار و تلفاز ساتلايت مع نظام صوت سنيمائي |
Saray mutfaklarında iş bulduğunu söylediler. | Open Subtitles | ثم إكتشفتُ إنها حصلت على عملٍ في مطبخ القصر |
mutfaktan yiyecek çalma operasyonuna öncülük etmiştin. | Open Subtitles | أنتِ قُدتِ الأشد غارة مطبخ رأيت على الإطلاق في وقتي كمستشار المبتدئين. |
Ben burada bir işyeri yönetiyorum, aş evi değil. | Open Subtitles | دعنا نواجه الموضوع انا ادير عملى هنا وليس مطبخ للشوربة |
Eee, lava lambası ve bulaşık teknesi olan böyle bir şeyi inşa edebilecek kimi tanıyoruz? | Open Subtitles | إذاً، من قد يستطيع أن يبني واحدة من هذه الأشياء من مصباح الحمم البركانية، وبالوعة مطبخ ؟ |
Canınız cehenneme! Yani, ben buna modern aşçılık diyemem ama nokta atışı yapmış. | Open Subtitles | يمكنكم جمعيا الذهاب للجحيم اقصد، لا اسمي هذا مطبخ حديث |