"معتاد" - Translation from Arabic to Turkish

    • alışık
        
    • sıra
        
    • Eskiden
        
    • alışılmadık
        
    • sıradışı
        
    • alışkın
        
    • olağan
        
    • normal
        
    • standart
        
    • sıradan
        
    • alıştım
        
    • alışkınım
        
    • alışığım
        
    • olağandışı
        
    • tuhaf
        
    Ancak işin ilginç yanı bu onların alışık olmadığı tarzda bir sorundu. TED ولكن الشيء المثير للإنتباه هو أن السؤال كان بالنسبة لهم غير معتاد.
    Ara sıra ziyarete gelen eski bir okul arkadaşı peydahlanmıştı. Open Subtitles كان هناك صديق قديم في المدرسة معتاد على زيارتها من حين لآخر ذات يوم وقع بيننا شجار
    Eskiden mercimeği fırına verdiğin biriyle aynı iş yerini paylaşmak. Open Subtitles مشاركتك مكان العمل مع شخص ما كنت معتاد تفعلها معه
    Ve çok yağmur yağmaması, yılın bu zamanı için oldukça alışılmadık bir şey. Open Subtitles ولا توجد الكثير من الأمطار كما هو معتاد في هذا الوقت من السنة
    Dün gece çarşı kapandığında, sıradışı birşey duydun yada gördün mü? Open Subtitles هل سمعت أو رأيت شيئا غير معتاد البارحة بعد إقفال السوق؟
    Her istediğini elde etmeye alışkın olduğunu bilemez. Open Subtitles ومن غير المعروف أنك معتاد على اسلوبك الخاص
    Alerjiler için olağan dışı ve oldukça hassas bir psikolojik dengenin korunması esasına dayanan bir çözüm buldum. Open Subtitles إبتكرت علاج للحساسية الذي يعتمد على الحكم الميزان النفسي الغير معتاد او بالاحري الرقيق
    Mesuliyetiniz altındaki kızların uzun süreler görülmemesi normal mi yani? Open Subtitles أبذلك يصبح من من معتاد أن تنسين مسؤولياتكِ لفترة طويلة؟
    Bunu hep yaptığım, standart bir şeymiş gibi konuşuyorsun. Open Subtitles تتكلم كما لو أن ما فعلت هو شيء معتاد بالنسبة لي
    sıradan bir olay. Silahlı ve yanında bir rehine var. Open Subtitles انه شيء معتاد , أن يكون مسلحا و لديه رهينة
    Ve Kurt, sen bu tarz olaylara alışık olabilirsin ama ben değilim. Open Subtitles و كورت ربما قد تكون معتاد على هذه الدراما ولكن ليس أنا
    Böyle şeylere alışık değil. Hadi kostümünü giy Wilbur. Open Subtitles . إنه غير معتاد على ذلك . إذهب وضع أغراضك
    Yerel polis o bölgede sıra dışı bir şey olmadığını söyledi. Open Subtitles ضباط الامن المحليين ابلغوا عن نشاط غير معتاد
    Yılın bu zamanı için biraz sıra dışı, değil mi? Open Subtitles غير معتاد فى هذا الوقت من السنه الا تعتقدين؟
    Babam, huzur içinde yatsın Eskiden derdi ki, mahalle bir organizma gibidir. Open Subtitles أبي ، فلترقد روحه بسلام كان معتاد على قول أن الجوار هو مثل الكائن الحي
    Bunun çok alışılmadık bir durum olduğunu söylemek zorundayım, Bay Mike Chang Sr. Open Subtitles يجب أن أقول سيد مايك تشانغ الكبير بأن هذا غير معتاد عليه نهائيا
    Okulda yetişmiş ve 20 yıldan fazla bir süredir kilisede vaizlik yapan bir papaz olduğum için bu biraz sıradışı ama bu doğru. TED هذا غير معتاد بعض الشيئ، حيث أنني رجل دين معمداني، ولدي تدريب ديني وكنت واعظاً في كنيسة لأكثر من 20 عاماً، ولكنها الحقيقة.
    Riskli durumlara alışkın gibisin. Open Subtitles ارى انك معتاد على هذه المواقف الخطيرة, لهذا سأخبرك
    Kulağa oldukça hoş geldiğini biliyorum ama bunlar Kramerica'daki olağan işler. Open Subtitles أعرف أن كل ذلك يبدو ترفيهاً ولكن ذلك عمل معتاد في كرايمركا.
    İlk video Tümör tedavi alanları olmayan normal bir hücre bölünmesini gösteriyor. TED يظهر مقطع الفيديو الأول انقسام خلوي معتاد دون الحقول المعالجة للورم.
    Çevrede standart anti-terör savunması uyguluyorlar. içeride sakin tehditleri değerlendirme birimi, Open Subtitles أنَّـهم يُـجرون بحث معتاد مكافح للإرهاب على طول المحيط وتقييم هادئ للتهديدات في الداخل.
    - Bulana kadar, sorumluluk bizde. Kendi içinizden birisine nasıl sıradan bir suçluymuş gibi davranabiliyorsunuz? Open Subtitles كيف تعاملون واحداً منكم و كأنه مجرم معتاد الإجرام؟
    Affedersin, figüranlara asılmaya o kadar alıştım ki. Open Subtitles آسف، أنا معتاد التحرّش بالممثلاّت الثانويّات.
    Seni uyarmalıyım sevgili Sandra, emirlerime itaat edilmesine alışkınım ben,.. Open Subtitles يجب أن أحذرك يا آسنة ساندرا أنني معتاد على أن تطاع أوامري
    Demek istediğim, ben buna alışığım ama yeni şeylere açığım. Open Subtitles حسناً , أنا معتاد على هذا لكني سأبدأ شيئاً جديدًا
    Sana göre şu an tarihsel olarak olağandışı bir şeylerin ortasında mıyız? TED هل نحن في وسط شيء غير معتاد تاريخياً من وجهة نظرنا
    İş gezinize çıkmadan önce de tuhaf davranışlar sergilemiş miydi? Aslında, evet. Open Subtitles قبــل مغادرتك من أجـل رحلتك، هل أظهــرت أي سلــوك غيـر معتاد ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more