"منازل" - Translation from Arabic to Turkish

    • ev
        
    • evler
        
    • evleri
        
    • evi
        
    • evine
        
    • evlerde
        
    • evlerini
        
    • evlerinden
        
    • evlere
        
    • evlerinde
        
    • evini
        
    • evlerinin
        
    • evlerin
        
    • evde
        
    • evim
        
    Tanrıya şükürler olsun, sonunda doğru ev. Bu 4. deneyişim. Open Subtitles حمداً للرب أنه المكان الصحيح اقتحمت 4 منازل قبل منزلكم
    Anne, yakınlarda boş bir ev var mı, ...mesela, 350 metre? Open Subtitles أمي هل هناك منازل فارغة قريبة ؟ تقريبا ضمن 350 متر
    Savaştan sonra ağaçlar kesildi, _BAR_askerler için evler inşa edildi. Open Subtitles بعد الحرب مزقت هذه البساتين وتم بناء منازل في مكانها
    Tek aile evleri yerine, daha fazla konut dikey olarak inşa edilecek. TED عوضاً عن منازل العائلة الواحدة سيتم بناء المزيد من المنازل عمودياً .
    6 haftada 5 evi hedef aldı ve 8 kişiyi öldürdü. Open Subtitles لقد استهدف 5 منازل و قتل 8 اشخاص في 6 اسابيع
    Aynı zamanda insanların evine tuğla fırlatmaya da mı zorladık? Open Subtitles وهل أجبرناهم أيضاً على البدءً برمي الطوب على منازل الناس؟
    Dünya iyi, sıradan evlerde yaşayan iyi, sıradan ve küçük insanlarla dolu. Open Subtitles العالم مليئ بأناس رائعون عاديون يعيشون في منازل رائعة عادية فوق الأرض
    Sanırım ev sahibi toplantıları bir evi olanlar için yani bizim için değilmiş. Open Subtitles حسنا، أعتقد بحكم تعريفها لقاء اصحاب المنازل. للأشخاص الذين يمتلكون منازل ،ونحن لانملك.
    O parka bakan çok ev vardı. Biri illa konuşacaktır. Open Subtitles هنالك منازل كثيرة تواجه ذلك المنتزه، يجب أن يتكلّم أحدهم
    Gerçek şu ki, bunu birçok ev geçtikten sonra haber verdin. Open Subtitles في الحقيقة، لقد مررت على عدة منازل قبل أن تُبلغ بالواقعة.
    Her taraf ağaçlık, kulübe, yazlık ev, saklanacak bir yer. Open Subtitles إنها مليئة بالغابات هناك، أكواخ، منازل ثانوية، أفضل مكان للاختباء.
    Fakat ondan daha öte, insanlar Green School'un etrafına yeşil evler inşa ediyorlardı, böylece çocukları patikalar üzerinden okula yürüyebiliyorlar. TED لكن أكثر من ذلك، يبنى الناس منازل خضراء حول المدرسة الخضراء، بحيث يستطيع أبناؤهم المشي إلى المدرسة عبر المسارات.
    Tüm pencere, perde, duvarlar hatta döşemelerin bile elektrik topladığı evler kurmak istiyorum. TED أريد بناء منازل حيث كل النوافذ والستائر والجدران، وحتى الأراضي تحصد الكهرباء.
    uzaylı otopsileri, perili evler, afetler... Bunları izliyoruz ama bize TED تشريح للغرباء، منازل مسكونة او الكوارث. وهذا ما نشهده.
    ... güzel evleri var, herkes onlara kibar davranıyor,... .. son model arabalara binip, her gece dansa gidiyorlar. Open Subtitles منازل جميلة الجميع يعاملهم بلطف يذهبون في سياراتهم الجميلة إلى النوادي والحفلات الراقصة وكل هذا
    Sor onlara, neden yeni arabaları, evleri, mobilyaları var? Open Subtitles ،إسألهم لما لديهم سيارات جديدة . و منازل و أثاث
    Yolun sonundaki çiftlik evine ulaşmak ise iki saatimizi daha aldı. Open Subtitles ولكن يتبقى لنا ساعتين للوصول الى منازل المزارعين في الطرف الآخر
    Söylesene Frank, ülkenizde sizlerin çamurlu evlerde yaşadığı doğru mu? Open Subtitles ‫فرانك أصحيح أنكم أنتم تعيشون ‫في منازل أرضيتها طينية؟ ‫ماذا؟
    O çocukların evlerini ellerinden aldın! Open Subtitles كان من الممكن أن يمنح أؤلئك المشرّدين منازل
    Yani bilirsin, evden, arkadaşların evlerinden, okuldan, her yerden insanlar. Open Subtitles الأمر كان في منزلنا وفي منازل أصدقائي، والمدرسة، كل مكان
    Onları güzel evlere yerleştiriyorum. Odaları, arabaları, sağlık sigortaları oluyor. Open Subtitles أنا أضعهم في منازل جيدة , أحرص على حصولهم على منزل جيد وسيارة ومنافع صحية
    Ellen ve Darlene'in evlerinde dönme ihtimallerine karşı polislerimiz var. Open Subtitles لدينا ضباط في منازل ايلين و دارلين في حالة عودتهما
    Diğer herkes evini maviye boyasa bile mi, Charlie? Open Subtitles حسنا , حتى لو كان الجميع يرسم لهم منازل الزرقاء , تشارلي؟
    Bilinmeyen başka altı operasyonun ve güvenli evlerinin bilgileri de çalınmış. Open Subtitles تفاصيل من ست عمليّات أخرى مجهولة ومواقع منازل آمنة قد سُرقت.
    Hayır, arabası sahte evlerin önünde duruyordu, ben de aldım. Open Subtitles كلاّ، كانت سيّارته مُتوقفة خارج منازل فاخرة، لذا فإنّي أخذتها.
    Karışık aileler var, evlat edinmiş aileler var ayrı evlerde yaşayan çekirdek aileler olduğu gibi aynı evde yaşayan boşanmış aileler var. TED لدينا أسرمخلوطة، أسر متبناة، لدينا أسر نووية تعيش في منازل منفصلة وأسر مطلقة تعيش في نفس المنزل.
    300 çalışanım, 4 evim, karım vardı. Open Subtitles هناك 12 منهم كان عندي 300 موظف و 4 منازل وزوجة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more