"منح" - Translation from Arabic to Turkish

    • verdi
        
    • vermek
        
    • verildi
        
    • a
        
    • vermiş
        
    • vermeyi
        
    • verilmiş
        
    • verme
        
    • vermeye
        
    • burs
        
    • e
        
    • vermekten
        
    • feda
        
    • kabul
        
    • veren
        
    Bu, insanlara mantıklarının kalitesinin cefasını verdi ve güçlü yanlarında bütünüyle üçgenlere dönüştü. Böylece insanlar birbirleriyle etkili şekilde iletişim kurabildi. TED منح هذا للناس صرامة في جودة منطقهم، وأعاد العديد من المثلثات إلى وضعها الصحيح، وأصبح الناس يتواصلون بفاعلية مع بعضهم البعض.
    Diğeri de masterını yapmışlara fazladan para vermek. TED الأمر الثاني هو منح المزيد من المال للحاصلين على درجة الماجستير.
    Kanserden ölmek üzere olan Şah'a, Amerika tarafından sığınma hakkı verildi. Open Subtitles مُحتضراً من السرطان, تم منح الشاه اللجوء السياسي في الولايات المتحدة
    Bu insanlar hiç tanımadıkları bir yabancıya böbreklerden birini vermiş kişilerdir. TED هؤلاء هم الأشخاص الذين منح كل واحد فيهم إحدى كليتيه إلى شخص غريب تماماً.
    "Allah biz siyahlara hayallerden başka bir şey vermeyi uygun görmemiş olmalı. Open Subtitles يبدو أن الرب لم يرَ أنه من المناسب منح الرجل الأسود شيئًا سوى الأحلام
    Hakkında verilmiş bir hüküm var. Olaylar sizce nasıl gelişecek? Open Subtitles و لقد منح يوماً واحداً هل تتوقّعان يحدث شيء ؟
    Sana hasatçıları yoketme gücünü verecek, hayat verme gücü kazandıracak. Open Subtitles سيعطيك القوة لتدمر الحاصدين.. القدرة على منح الحياه..
    Asıl çıkarım, kendinize hangi ürünü alacağınız konusunda düşünmeyi bırakmak ve bunun yerine birazını başkalarına vermeye çalışmaktır. TED حول أي منتج ستشترون لأنفسكم وعوض ذلك ، أن تحاولوا منح البعض منه للآخرين
    O kendini zeka enerji ve göreve... düşkünlüğe verdi. Open Subtitles منح نفسه بذكاء وطاقة عاليين وتفانٍ في الواجب
    Tanrı oğluma uyuşturucudan kurtulma gücü verdi. Open Subtitles الملك منح لأبنى القوة كى يقلع عن العقاقير
    Çoktan hak etmiş olduğu itibarını kendisine iade etmek adına Amerika Elektrik Mühendisleri Enstitüsü Tesla'yı, seçkin ödülleri olan Edison Madalyası ile ödüllendirmeye karar verdi. Open Subtitles في محاوله لنسب بعض الفضل اليه المعهد الامريكي لعلماء الكهرباء قرر منح تيسلا اعي وسام لديهم وهو ميداليه أديسون
    Bedava yemek vermek konusunda şirket politikamızı biliyor musunuz? Open Subtitles هل تألفين سياسة الشركة فى منح طعام مجانى؟
    Eğer bir rolünüz olsun istiyorsanız, kalmanız gerek, ve eğer rolünüzü bu iki kıza vermek istiyorsanız... gidebilirsiniz. Open Subtitles إذا أردتم أخذ الدور عليكم بالبقاء و إذا أردتم منح الدور للفتاتان عليكم بالرحيل
    Daha bugün Nobel Kimya Ödülü, fajlarla çalışan ve bu çalışmalara dayanarak ilaç geliştiren iki bilim insanına verildi. TED واليوم فقط، جرى الإعلان عن منح جائزة نوبل في الكيمياء للعالميْن اللذيْن اشتغلا على العاثيات وطورا أدوية بناء على ذلك.
    Bana yeni ünvan verildi, onun gücünde değilim şu an. Open Subtitles أنا مؤخرا منح لي لقب ولكن ليس مبكرا بحيث لا أخاف من نفوذه
    Yassin Bey, Ayoub'a bir iş vermeniz mümkün müdür acaba? Open Subtitles عزيزي ياسين هل باستطاعتك منح أيوب عملاً؟
    Yargıç kızının velayetini karısına vermiş. Open Subtitles يبدو ان القاضي منح زوجته الحضانة الكاملة لابنتهم
    Hepimizin yetenekleri vardır, belirli yeteneklerimiz arkadaşım Allah vergisi yetenekler, fakat sanırım yüce Tanrımız sana da bir yetenek vermeyi unutmuş olabilir mi? Open Subtitles كل شخص فينا لديه مواهب ، مواهب مؤكدةياصديقي.. منح من الله ، ولكن لربما يا صديقي ليس لديكِ هبة منه
    Vakfınıza ülkemizin evsiz insanları için bir tesis işletme lisansı verilmiş. Open Subtitles لقد تم منح الرخصة لمؤسستك من أجل إقامة مكان إيواء المشردين
    Hediye verme geleneği tamamen saçmalık. Open Subtitles هيكلة منح الهدايا بأكملها غير منطقية بتاتا
    Hatta seks işçilerine haklar vermeye ikna edilebilir mi? Open Subtitles هل بالامكان اقناعه منح موظفات الجنس بعض الحقوق؟
    burs almak, üniversite takımında oynamak ve gençler liginde koç olmak. Open Subtitles .لا أعرف .نأخٌذ منح للعب فى الجامعة وبعدها نٌدرب فرق صغيرة
    Almanya'da Edward Snowden'e sığınma hakkı verilmesi hakkında bir tartışma oldu. TED كانت هناك مناظرة في ألمانيا حول منح اللجوء لإدوارد سنوودن.
    Ödül vermekten başka bir şey yapmıyorlar. Open Subtitles دعنا ننسى المحادثة لا يفعلون أي شيء سوى منح الجوائز أنا لا أصدق ذلك
    Yerine otur, ufaklık. Ve ülkesi için gençliğini feda etmiş birinin sözlerini dinle. Open Subtitles الآن اجلس أيها الصغير، واستمع لشخص منح شبابه في خدمة هذه الدولة
    Jüri bunu kabul etse bile sonra yine hapse girecek. Open Subtitles حتى لو منح القاضي ذلك الامر ليس سوى تأجيل
    Sen yokken ne kadar burs veren yer varsa hepsine başvurdum, ve... Open Subtitles بينما كنتي غائبه , قد تقدمت الى عدة منح ووجدت واحدة و

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more