| Bu beyanatı imzala, düğünden önce... eve gitmenize izin vereyim. | Open Subtitles | وقع هذا الاقرار و سادعك تعود لوطنك قبل حفل الزفاف |
| Sizleri rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama şeflerden biriyle Bir kaza oldu. | Open Subtitles | في الحقيقة أنني متأسف على انتهاك حرمتكما ولكن هناك حادث وقع لأحد الطهاة |
| Halk Majestelerinin harekete geçmesini istiyor. Çok geç olmadan imzalayın. | Open Subtitles | انهم يطالبونك مولاي بالتصرف وقع علي هذا قبل فوات الاوان |
| - Evet. Ama yüzüğün cebimden düştü. Her yeri aradım, bulamadım. | Open Subtitles | لكن خاتم خطوبتك وقع من جيبي ولا يمكنني ولقد فسد الأمر |
| Bir DNR belgesi imzaladı, "Tekrar canlandırmayın emri" ydi bu. | Open Subtitles | وقع على طلب بعدم الانعاش آمر بعد الإنعاش من الإغماء. |
| Ne yazık ki Bir bataklığa düşmüş... ...ve oradan çıkamamış. | TED | ولسوء حظه، وقع في مستنقع ولم يتتمكن من الخروج منه. |
| En azından yanlış kişiye aşık olmuş birini bağışlayabileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | انه على الأقل ستغفرين لشخص وقع في غرام الشخص الخاطئ |
| Eğer her şey tatmin ediciyse lütfen işaretli olan sekiz kopyayı imzala. | Open Subtitles | إذا كان كل شيء مقنع، رجاءً وقع كل النسخ في المكان المحدد |
| George, şunları imzala yoksa 5 değişik alacak senedimiz olacak. | Open Subtitles | جورج, وقع هذا او يكون لدينا قصور فى خمسة قروض |
| O halde ismimi imzala. Doktora değil, kaleme ihtiyacın var. | Open Subtitles | وقع باسمي إذاً لم تعد تحتاج طبيباً، بل قلم فقط |
| Benimki Bir fahişeye aşık oldu ve tanrı bilir nereye kaçtı. | Open Subtitles | زوجي وقع في حب عاهرة و هرب إلى مكان يعلمه الرب |
| - Naz'la yukarıda. Karantinada sizin aranızda Bir şey mi oldu? | Open Subtitles | انها بالأعلى مع ناز وقع شئ بينكما في غرفة الحجر الصحي |
| Belki beni aldılar ya da başka Bir şey oldu diye düşünüyordur. | Open Subtitles | قد تعتقد انني لم اتصل بسبب انهم اخذوني او وقع لي مكروه |
| Şurayı. Lütfen tam şurayı imzalayın doktor. | Open Subtitles | . الآن ، هنا . فقط وقع هنا ، من فضلك يا دكتور |
| Burayı imzalayın, lütfen. - Randevunuz var mı Bay...? | Open Subtitles | وقع هنا من فضلك هل لديك موعد مسبق يا سيد .. |
| "9:10, lsaac Clegg yataktan düştü ve yatak da onun üzerine düştü. | Open Subtitles | 9: 10 أسحق كليج وقع من على السرير ثم وقع عليه السرير |
| Ayak parmaklarımdan biri düştü, bu gözüm de fırlayıp duruyor. | Open Subtitles | لقد وقع أحد أصابع قدمي وهذه العين تتحرك من مكانها. |
| Ve ondan Bir hafta sonra, Başkan Obama yasayı imzaladı. | TED | وبعدها بأسبوع، وقع الرئيس أوباما على تمريره إلى قانون. |
| Bu gerçek onu o kadar etkilemiş ki atından düşmüş. | Open Subtitles | كان مغرقا ً بالحقيقة لدرجة أنه وقع من على حصانه |
| Bu tepetaklak olmuş lanet medeniyet nasıl başladı? | Open Subtitles | كيف باللعنة وقع و انقلبت موازين الحضارة هكذا ؟ |
| Adına hoş Bir şarkı bestelemiş. Sana aşık olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | .لقد كتب لك أغنية جميلة أخبرتك أنه وقع في حبك |
| Adam 693 bağış için adını gizli tutma anlaşması imzalamış! | Open Subtitles | الرجل وقع على اتفاقية السرية في كل مرة تبرع بها |
| Bir arkadaşımın başı bazı adamlarla belada onlarla konuşacak birisi lazım. | Open Subtitles | وقع صديقي في مشكلة مع بعض الرجال ويحتاج لشخص ليتفاهم معهم. |
| Herşey tamam. Sadece son sayfaya Bir imza çak ve anlaşma tamam olsun. | Open Subtitles | كل شئ سيكون على مايرام , وقع فى نهاية الصفحة , وستربح الصفقة |
| Şeytani Bir zihin kontrolünün kurbanı olduğu apaçık ortada. Bu saçmalık. | Open Subtitles | لا شك أنه وقع ضحية سيطره شيطانية على دماغه هذا هراء |
| Bu da yetmezmiş gibi, su yoluna çıkacak kadar şanssız olan her türlü şeyi , ve oluşturduğu enkazı , sürükleyerek geri çekilir. | TED | وكأن هذا ليس كافيًا، بعد ذلك سيتراجع الماء، ساحبًا معه الحطام الذي أحدثه، وأي شيء، أو أي شخص، لسوء الحظ وقع في طريقه. |
| başına gelen hangi korkunç haksızlık seni bu davranışlara itiyor? | Open Subtitles | م الظلم المروع الذى وقع عليك لتتصرفى بهذه الطريقه ؟ |