Bu dürtüler geldiğinde Sanki başka biri vücudunu ele geçiriyor, değil mi? | Open Subtitles | عندما تتلقى تلك الرغبات، يبدو وكأنّ شخصاً آخر يُسيطر على جسدك، صحيح؟ |
Bugün törende Sanki başka bir yerde daha önemli bir işi varmış gibiydi. | Open Subtitles | اليوم في المراسم بدا وكأنّ لديه مكان آخر مُهمّ يجب أن يكون فيه. |
O berbat hapishane yataklarında bile, Sanki sıcacık avuçlarınla, beni kucaklamışsın gibiydi. | Open Subtitles | كان وكأنّ أسرّة السجن الفظيعة مثل راحة يدكِ، وأنّكِ كنتِ تهزّيني بالمهد |
- Hayır, Sanki her yerde gibi. Büyüsü kan kaybediyor. | Open Subtitles | كلّا، بل وكأنّ كلّ الأماكن تعجّ بها، إنّها تنزف سحرًا. |
Ama dün gece dersten sinirli geldi. Sanki yolunda olmayan bir şeyler vardı. | Open Subtitles | لكنّه رجع ليلة البارحة من فصله غاضباً جداً، وكأنّ شيئاً خاطئاً قد وقع. |
Ama ne zaman denesem, hep elimde patladı. Sanki lanetlenmişim gibi bir şey. | Open Subtitles | لكنْ كلّما حاولت يفشل الأمر بوجهي وكأنّ هناك لعنة عليّ أو ما شابه |
Gün ışığı tuhaflaştı ve gölgeler ilginç bir şekil aldı; ilginç bir şekilde keskin görünüyorlardı, Sanki birisi televizyonun kontrast ayarını yükseltmişti. | TED | بدا ضوء النهار غريباً، وغدت الظلال عجيبة، بدَتْ حادّة على نحو غريب، وكأنّ شخصاً قد رفع من مستوى التباين في التلفزيون. |
- Duş alırken şarkı söylemeyi özlüyorum. Kardeşimle kavga edip beş dakika sonra Sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi davranmayı özlüyorum. | Open Subtitles | وأنا اشتقت للتشاجر مع أخي والتصرّف وكأنّ شيئاً لم يحدث بعد 5 دقائق |
Sanki burda devam eden, bütünüyle farklı bir dünya var. | Open Subtitles | وكأنّ العالم بأكمله مستمر بالنسبة للآخرين. |
Ben bayılıyorum. Dünya Sanki her an havaya uçabilirmiş gibi bir his veriyor insana. | Open Subtitles | أحبّها، تجعلني أشعر وكأنّ العالم على وشك الانفجار بأيّ لحظة |
Tabiat Ana burayı Sanki dağcılar için yaratmış. | Open Subtitles | وكأنّ الطبيعة الأم أنشأت هذا المكان للمتسلّقين |
Hayır. Bir tane bile. Sanki teste hayaletin biri girmiş gibi. | Open Subtitles | كلاّ، ولا مهنة واحدة وكأنّ شبحاً أجرى الامتحان |
Sanki sonunda boka batmayacakmış gibi. | Open Subtitles | وكأنّ سيرته الذاتيه ليست مليئة بما يكفي من الحماقة, والمفاجاة |
Sanki içimde bir canavar var ve ben onu nasıl kontrol edeceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | وكأنّ هنالك وحشاً يعيش في داخلي ولا أعرف كيف أسيطر عليه |
Sanki o andan bahsetmek, geri getirebilecekmiş gibi... | Open Subtitles | لا عليكِ وكأنّ الحديثَ عنها سيعيدها مجدّداً |
Hâlâ çalıştığı için Sanki kalbi atıyor gibi görünüyor yani gerçekten öldü. | Open Subtitles | إنّه ناظم خطا القلب ما زال يعمل لذا يبدو وكأنّ هناك نبضاً لكنّها ماتت |
- Gaz ağrısı gibi mi yoksa yayılan bir ağrı Sanki böbreklerin hayalarından çekilip çıkarılıyormuş gibi mi? | Open Subtitles | أم أقربَ لألمٍ نافذ؟ وكأنّ كليتيكَ تسحبانِ إلى كيسِ الصفن؟ |
Bitkin hissediyorum Sanki başıma büyük bir şey gelecekmiş gibi. | Open Subtitles | أشعر بالإرهاق وكأنّ شيئاً خطيراً سيحدثُ لي |
Seslere bakılırsa gelen çok yedek var. Evet. | Open Subtitles | يبدو وكأنّ هنـاك تعزيزات زيـادة آتية إلينـا |