"و أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve
        
    • onu
        
    • Daha
        
    • istiyorum
        
    Öncelikle, uzmanların görevini üzerimize almaya hazır ve istekli olmalı, ve onları modern havariler gibi görme fikrinden vazgeçmeliyiz. TED أولا، يجب أن نكون مستعدين و راغبين أن نتحدى الخبراء و أن نستغنى عن فكرة أنهم رسل العصر الحديث.
    ve kimin iyi bir karısı varsa cenneti şapkasında taşır. Open Subtitles و أن من لديه زوجة صالحه فهو يملك الجنه بقبعته
    Bu katil kurtlar silahlarımızı tüketebilir ve bize üstün gelebilir. Open Subtitles هؤلاء الذئاب الجائعه يمكنهم هزيمتنا و أن يفوقوننا فى السرعه
    Bu gece yine gelmemi istiyor. ve onu yine becermemi. Open Subtitles تريد مني المجيء ثانية الليلة و أن أمارس الجنس معها
    Ama sen de Daha fazla ip çalıp buradaki kelimeyi tamamlamalısın. Open Subtitles حسنًا لكن عليكِ أن تسرقي خيوط أكثر و أن تنهي الكلمة
    Kalbim seninle diyorsam buna inanmanı ve bana güvenmeni istiyorum, hepsi bu. Open Subtitles أريدك أن تثقى بى و أن تصدقينى عندما أخبرك أن قلبى معك
    Bu cehennemde hayatta kalabilmeyi ve dehşetinin tadını çıkarmayı bile öğrendi. Open Subtitles بسبب تعلمه أن يعيش في هذا الجحيم و أن يذوق رعبه
    Umarım, her neredeyse iyidir ve yeni arkadaşları vardır. Geceleri uyumakta zorlanıyorum. Open Subtitles وأمل أينما يكون أن يكون بخير و أن يكون له أصدقاء جدد
    ve sen de harekete geçip onun gibi savaşmak istiyorsun, öyle mi? Open Subtitles و أنت تتمنى أن تكون مشهوراً و أن تحارب مثله أليس كذلك؟
    Senin görevin ona tatlı olduğunu ve kulağını temizlemesini söylemek. Open Subtitles عمـلك أن تقولي لـه أنه جميل و أن ينظف أذنيه
    Biz evli değiliz. ve eğer evlenmeye kalkarsak, vur beni. Open Subtitles نحن لسنا متزوجان وإذا حدث و أن تزوجنا ، اقتلني
    İkinizin aradığı şeyin Filozof taşı olduğunu ve canlı insanları kurban ederek yaratıldığını.. Open Subtitles أعـرف أنـكم تـبـحثون عـن حـجـر الـفـلسـفـة و أن ذلك يُصـنـع بالتـضحية بأرواح الـبشر
    ve sonra geri kutu almak için isteyeceksiniz, acılarını geri koymak. Open Subtitles و بعدها سترغبين بإستعادة الصندوق . و أن تعيدي كل الحزن
    Mesele bir başkasına karşı tamamen açık ve zayıf olmak. Open Subtitles بل بانفتاح القلب و أن تكون حساساً أمام شخص آخر
    Tanrı benim acı çekmemi ve bu dünyada yas tutmamı istiyor gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو بأنه مـقدّر علي أن أشقى و أن أعيش حداداً هنا على الأرض
    İnsanlara yardım edip, hayat kurtarmayı. ve o arabayı gerçekten hızlı kullanmak. Open Subtitles أساعد البشر و أنقذ الأرواح و أن أقود هذا الفتى السيء بسرعه
    Kyle'da ise gerçek ailesine döndü ve hafızası geri geldi. Open Subtitles لكايل أن يجتمع بوالديهِ الحقيقين و أن تعود ذاكرتهُ إليهِ
    Biliyoruz ki partiye izinsizce girdi ve Penny onu burada istemiyor. Open Subtitles كلانا يعرف أنه اقتحم الحفلة و أن بيني لا تريده هنا
    İşte bu nedenle umuyorum ki, Ryan'ın annesi, küçük Jimmy'sinin hayatının iki adamımızın hayatından biraz Daha önemli olduğunu bilmekten mutludur! Open Subtitles آمل أن تكون أم ريان العاهره سعيده حقا و أن تعلم أن حياة جيمى الصغير أكثر أهميه من أثنين من فتياننا
    Annem ve senin rahat olmanızı ve kardeşimizin evi ve sahip olduğumuz her şeyi kaybedeceğine dair kaygılanmamanızı istiyorum. Open Subtitles أريد أن تكوني أنت و أمي مرتاحتان و أن لا تقلقا بشأن خسارة إخوتي للمنزل و كل ما لدينا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more