"يعرفون" - Translation from Arabic to Turkish

    • bilmiyorlar
        
    • biliyorlardı
        
    • bilmiyor
        
    • tanıyorlar
        
    • biliyordu
        
    • tanıyor
        
    • haberleri
        
    • bildikleri
        
    • biliyorlardır
        
    • farkında
        
    • haberi
        
    • biliyorum
        
    • bile
        
    • bilmez
        
    • biliyorlarmış
        
    Şimdi arabanın gitmiş olduğunu öğrenmişlerdir... ama nereye gittiğini bilmiyorlar. Open Subtitles لاكن الآن يعرفون ان السيارة ذاهبة لكنهم لا يعرفون أين
    Söyle Tanrım... Söyle bana, biliyorlar mı, yoksa bilmiyorlar mı? Open Subtitles قلي شيئا واحدا يارب, أهم يعرفون أم هم لا يعرفون
    Bir Alman denizaltısını kaçırmanın gidiş bileti anlamına geleceğini biliyorlardı. Open Subtitles يعرفون أن آسر الغواصة يمكن أن يكون تذكرة ذهاب فقط
    Ve araştırmalara göre birçok Amerikalı bir Müslümanın ne olduğunu bilmiyor. TED وتوضح دراسات أخرى أن معظم الأمريكيين لا يعرفون مسلمًا بشكل شخصي.
    Beni McDonalds'ın Yönetim Kurulu Başkanı kadar tanımasalar da, bu markayı tanıyorlar. Open Subtitles يعرفون ذلك حتـّى إذا لم يكونوا يعرفوني أو يعرفوا الجنرال المصنـّع للمخدرات
    Ne anlam ifade ettiklerini bilemeyebiliriz, ama o zamanın insanları kesinlikle biliyordu. TED قد لا يعرف ما تعنيه، ولكن الناس في ذلك الوقت يعرفون بالتأكيد.
    Kuzeyliler, bu toprağı bizim hiç tanıyamayacağımız kadar iyi tanıyor. Open Subtitles الشماليون يعرفون عن أراضيهم ما لن نتمكن من معرفته إطلاقا
    Onlar doğmadan önce bu adamın ordusunda çavuş olduğumu bilmiyorlar. Open Subtitles ولا يعرفون باني انتمي الى الجيث من قبل ان يولدو
    Herkes bir şey biliyormuş gibi konuşuyor, ama hiçbir şey bilmiyorlar. Open Subtitles الناس تحاول وضع تفسير لما يحدث لكنهم لا يعرفون أي شيء
    Bu herifler hangi asırda yaşadığımızı bilmiyorlar, sense hala zamanlamadan mı bahsediyorsun? Open Subtitles هؤلاء الأشخاص لا يعرفون في أي قرن نحن وأنت تتحدث عن الوقت؟
    Madem beyaz birini seçeceklerini biliyorlardı, ilk başta onu neden denediler ki? Open Subtitles إذا كانو يعرفون أنهم سوف يذهبون للأبيض لماذا تركوها تحاول من البداية؟
    Büyük ihtimalle işi yürütenin ayakkabı numarasını dahi biliyorlardı. TED ربما كانوا يعرفون حتى مقاس حذاء مشغل الجهاز
    bu tatbikatlara katılanların çoğu gerçekte ne görev üsteleneceğini bilmiyor TED معظم الأشخاص لم يكونوا يعرفون ما هو دورهم في الواقع.
    Elma şarabıyla elma suyu arasındaki farkı çoğu insan bilmiyor. Open Subtitles لعلمك، معظم الناس لا يعرفون الفارق بين شعير وعصير التفاح.
    Ve size şunu söyleyeyim, Doğu Asyalılar Batı'yı Batı'nın Doğu'yu tanıdığından çok daha iyi tanıyorlar. TED وسوف اخبركم ان الناس من شرق آسيا يعرفون الكثير عن الغرب مما يعرفه الغرب عن اسيا الشرقية
    Sunil, bütün üniversite Rahul'un bir kıza deli olduğunu biliyordu. Open Subtitles الجميع في الكلية يعرفون ان راهول مجنون بحب فتاة معينة
    İçinizden kaç kişi tıp veya mühendislik hazırlıkla başlayıp bir veya iki yıl içerisinde uzmanlık alanını değiştiren birini tanıyor? TED كم منكم من الجمهور يعرفون شخصاً بدأ الدراسة بالمرحلة التأهيلية للطب او الهندسة وغير تخصصه بعد سنة أو سنتين؟
    Çünkü haberleri yok. Müdür bunu benden kişisel olarak istedi. Open Subtitles هذا لأنهم لا يعرفون المدير طلب مني الأمر بشكل شخصي
    Açıkça görünüyor ki, canavar yanımla ilgili benden çok şey bildikleri kesin. Open Subtitles لأنه من الواضح انهم يعرفون الكثير عن جانبي الوحشي أكثر مني 000
    Hmm, belki göz kırpan adamı biliyorlardır Gidip soralım Open Subtitles ربما يعرفون ذاك الرجل المرتعش سأذهب وأسأل
    onlarla konuşursanız, yaptıklarının önemli olduğunun farkında olduklarını; ama tam olarak ne olacağını bilmediklerini söylerler. TED و لو تحدثتم إليهم, هم علموا بأن ما يفعلونه هو شيء مهم, لكنهم لا يعرفون ماذا سيحدث بالتحديد.
    Adamlarımın senden haberi yok. Sadece bilmeleri gereken kadarını söyleyeceğim. Open Subtitles .رجالي لا يعرفون بأمرك سأخبرهم فقط بما يجب أن يعرفوه
    Hiç kız kardeşim yok ama 3 yaşındaki erkek çocukların... tanrı vergisi olarak arabaya nasıl yakıt koyacaklarını bildiklerini biliyorum. Open Subtitles لم يكن لد اى اخوات بنات و لكنى اعرف ان الاولاد فى ال3 من عمرهم يعرفون كيف يملئون السيارة بالوقود
    Olay Yeri İncelemede işlerin nasıl yürüdüğünü bile bilmez onlar. Open Subtitles هم حتى لا يعرفون كيفية العمل في سي إس آي
    Ama sen bunu bilmiyorsun. Pek çok kadın bilmez. Evli misin? Open Subtitles معي أكثر من عقل , لكنك لاتعرفين ومعظم النساء لا يعرفون
    Trendeki torbaların nerelere gideceklerini biliyorlarmış. Open Subtitles عـذراً، في الداخـل؟ أنهم يعرفون كل شحنة على متن ذلك القطار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more