"يعلمون" - Translation from Arabic to Turkish

    • biliyor
        
    • bilmiyorlar
        
    • biliyorlardı
        
    • bilirler
        
    • biliyordu
        
    • haberleri
        
    • bilen
        
    • haberi
        
    • farkında
        
    • biliyorlardır
        
    • bile
        
    • farkındalar
        
    • bildiğini
        
    • haberdar
        
    • bildiği
        
    Bence bunun derinlerdeki nedeni, onun kolayca yayıldığını biliyor olmaları. TED وأعتقد أن السبب أنهم في قرارة أنفسهم، يعلمون سهولة انتشاره.
    FBI'ın kaçmasına izin verdiği adamlarım bu operasyon için ne kadar uğraştığımı biliyor. Open Subtitles رجالي في المباحث الفدرالية سمحوا لي بالهرب إنهم يعلمون بجهودي في هذه العملية
    Bu benim işimde de genellikle kullandığım bir teknik, çünkü insanlar görüntülendiklerini bilmiyorlar. TED وهذا هو الأسلوب المفضل لدي في عملي لأن الناس لا يعلمون أنهم مراقبون.
    Çünkü bütün resmi görevliler güvenliği test etmek için geleceğimizi biliyorlardı. Open Subtitles بالرغم من أن المسؤولين يعلمون أنّنا قادمون من أجل إختبار أمني,
    Tecrübeli yetişkinler farklı bölgelerdeki mevsimlik yiyecekleri nerede bulabileceklerini çok iyi bilirler. Open Subtitles الخبراء الأكبر سنا يعلمون أين يجدون طعامهم الموسمي بدقة وفي مناطق متعددة
    veya ikisi de mektuplari biliyordu yada onlari kimin gönderdigini. Open Subtitles أو أنهم يعلمون بأمر الرسائل ويريدون معرفة من الذي أرسلهم.
    Sadece Beyaz Saraydaki seçkin insanlar ve CTU bunu biliyor. Open Subtitles فقط بعض المختارين في البيت الأبيض والوحدة هم مَن يعلمون
    Santi ya da Angela'ya sorabilirsin. Benim bildiklerimi onlarda biliyor. Open Subtitles فقط إسأل سانتي أو أنخيلا هم يعلمون ما أقوله انا
    Bunu yapmalarının tek sebebi, siktiğimin tek sebebi götlerine tekmeyi basamayacağımızı biliyor olmalarıydı. Open Subtitles السبب الوحيد, السبب الوحيد لفعلهم هذا لأنهم يعلمون أننا لا يمكن أن نضربهم
    Saygıdeğer beyefendi biliyor ki okulları kapatmaktan başka çaremiz yok. Open Subtitles السادة الموقرين يعلمون بأنه ليس هنالك حل إلا بإغلاق المدارس.
    Etrafıma bakıyorum, herkes nereye gittiğini biliyor ya da en azından ne istediğini. Open Subtitles أنظر حولي ، الجميع يعلمون إلى أين سيذهبون أو على الأقل ماذا يريدون
    Bir şeyler gerçekten değişiyor. Tam olarak neler olduğunu pek bilmiyorlar. Open Subtitles كما تعلم ان الامور تتغير وهم لا يعلمون ما الذي يجري
    Müşterilerim, onun hakkında hiçbir şey bilmiyorlar. Bu yüzden pek satılmıyor. Open Subtitles زبائني لا يعلمون عنه اي شيء لذلك لا يوجد طلب عليه
    Bizim zamanımızdaki şarkı sözü yazarları gerçekten şarkı sözü yazmayı biliyorlardı. Open Subtitles أيام زمان، كان هناك كاتبو أغاني يعلمون حقا كيف يكتبون الأغاني
    Polisin geleceğini biliyorlardı bu yüzden bana tuzak kurmak için uyuşturucuyu tekneye taşıdılar. Open Subtitles كانوا يعلمون بقدوم الشرطة لذا قاموا بنقل المخدرات إلى قاربي ولفقوا لي التهمة
    Deneyimlerime göre, aileler genelde sizin düşündüğünüzden daha fazlasını bilirler. Open Subtitles ..من خبرتي، الأباء عادة يعلمون أكتر مما تعتقدين أنهم يعرفون
    Yalnızca çok az kişi nerede olduğumuzu biliyordu. Nilüfer de onlardan biriydi. Open Subtitles القليل فقط من يعلمون مكانى وهى كانت واحدة منهم,
    Öylesine titiz çalışmışlar ki insanların canavarların varlığından bile haberleri yok. Open Subtitles وقد أبلوا حسنا حتّى البشر اليوم لا يعلمون بأمر وجود الوحوش
    Belkide, büyük düzeni benden daha iyi bilen biri ile konuşmalısın. Open Subtitles ربما يفترض أن تتكلمي مع أولئك الذين يعلمون أكثر عنالتصميمالأكبر،أكثر مني.
    Yani sınır dışı edilmiş olsa bile onların haberi olmayabilir. Open Subtitles أعني من الممكن انه قد تم ترحيله وهم لا يعلمون
    Ülkede bulunan sivil halk ve askerler ne olup bittiğinin farkında değildi. Open Subtitles لا المدنيين ولا الجنود المنتشرين فى البلاد كانوا يعلمون حقيقة ما يجرى
    Şimdiye yeterince şey biliyorlardır zaten. Bir gün sana baskın yapacaklardır. Open Subtitles ربما يعلمون الكثير بالفعل سوف يهاجمونك يوما ما
    Varlığımızın farkındalar, dışarıda bir dünya olduğunu biliyorlar. TED فهم يعلمون بوجودنا، ويعلمون بوجود عالم خارجي.
    Dediğim gibi, büyüklerin her zaman neler olduğunu bildiğini düşünmüyorum, Open Subtitles كما قلت البالغون لا يعلمون فى الحقيقة ما الذي يحدث
    - Saçmalık... O sığınaklarda, burada olduğumuzu bilen, bizden haberdar olan insanlar olmalı. Open Subtitles لابد أن هناك ناس بهذه الملاجيء يعلمون عنا ويعلمون أين نحن
    Burada çoğunuzun da bildiği gibi İngilizce Germen kökenli bir dil. TED العديد منكم بهذه الغرفة يعلمون أنّ الانجليزية لغة جرمانيّة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more